Rüya yorumları için herkesin bir fikri vardır. Oysa bu iş, sanıldığı kadar basit değil. Rüyaları anlayarak kendimizi olumlu yönde geliştirebilir ve yaşamımızdaki önemli konulara yön verebiliriz. Rüya Analisti Sertifikasyon Programı'na katılmadan sakın rüya yorumlamaya kalkmayın.
Hemen herkes sabah uyandığında gece gördüğü rüyanın ne anlama geldiğini merak eder, kendi kendine yorumlar yapar. Ancak rüyaların yorumlanması bu kadar basit değil. Hatta bununla ilgili bir eğitim programı bile var. Bu programa katılanlar kursun sonunda sertifikalı rüya yorumcusu oluyor.
Uzman Psikolog Cengiz Demirsoy tarafından verilen, Rüya Analisti Sertifikasyon Programı büyük ilgi görüyor.
Rüyada, yaşamımızda önemli yeri olan bir konuyu, çoğunlukla da sıkıntılı ve kaygılı bir biçimde yaşadığımızı belirten Demirsoy, eğer sorun yaşadığımız konuyu rüyada ele alış tarzımızı değiştirebilirsek, yani rüyayı dönüştürebilirsek, gündelik yaşamımızda o olayları yaşayış tarzımızın da değişeceğini belirtiyor.
RÜYALARI ANLAMAK = İNSANI ANLAMAK Rüya yorumu, kişinin psikolojik süreçlerinden alınan bir biyopsi gibi değerlendiriliyor. Bu yöntemle rüyaları kendimiz için bir gelişim aracı haline getirebileceğimizi vurgulayan Demirsoy, Rüya Dili'nin şifresini çözebilmeyi öğrenmek ve rüya sembollerinden yararlanarak yaşamımızı değiştirebilmek amacıyla bir dizi grup çalışması yaptıklarını anlatıyor. Bu toplantılarda, tanınmış psikolog ve psikiyatristlerin, rüya konusundaki çalışmaları ele alınıyor ve edinilen bilgiler kullanılarak rüya örnekleri çözümleniyor.
Rüyaların yaşamımızda nelere işaret ettiğini anlayabilmek için rüya dilini, gündelik dile tercüme etmeyi öğrenmemiz gerektiğini söyleyen Demirsoy, "Bu beceriyi edinebilirsek, kendimizi ve çevremizdekileri daha iyi tanıyabilir, yaşamımızda olan problemlere doğrudan ulaşabilir ve çözüm yolunda yardımcı olma şansımızı artırabiliriz. Altı haftalık eğitim sonunda, katılımcıların rüyaları belli bir metodoloji ve tutarlılık içinde ele alabilen kişiler haline gelmesini hedefliyoruz" diyor.
KİTAPLARI KALDIRIP ATIN
Ortalama yedi sekiz saatlik bir uyku döneminde yaklaşık 100 dakika rüya gördüğümüzü söyleyen Demirsoy, bu 100 dakikada hayatımızdaki en önemli olayları ele aldığımızı belirtiyor:
"Rüya bir tür mesai gibi. Yalnız dili farklı. Gaipten gelen bir haber, olağanüstü bir şey yok. Yani gelecekten haber vermez. Rüya tabirleri kitaplarını kaldırıp atmak lazım. Yararı yok hatta zararı var. Eğer o kitaplarla hareket ederseniz rüya size kapanır. Yani reçeteci bir yaklaşımınız olursa, rüyayı açamazsınız. Rüya yorumu kişiye özel yapılmalı ve o rüyaya özel yapılmalı. Rüyadaki görünen şeylerin çoğu semboldür. Örneğin rüyanızda babanızı gördüyseniz, o babanız olabileceği gibi başkasını da sembolize edebilir. Biz bunu buluyoruz ve bunu bulmak için de o kişiyle özel bir görüşme yapmak gerekiyor. Özellikleri toparlayıp gerçek hayatla köprü kuruyoruz"
Eğitimlere katılmak için cengizdemirsoy@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.