Koca, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) en üst karar alma organı olan ve bugün başlayan 73. Dünya Sağlık Asamblesi'nde (DSA) konuştu.
Tarihte ilk kez video konferans yöntemiyle yapılan asamblede, Koca, "Yıllardır teoride konuştuğumuz birçok konunun pratikteki acı gerçekleriyle yüzleştiğimiz farklı bir dönemden geçiyoruz. Bugüne kadar evrensel sağlık kapsayıcılığı, krizlere hazırlık gibi kavramlar, Asamblelerde hep tekrarladığımız konular oldu. Kovid-19 pandemisi, bu kavramlar çerçevesinde hem ulusal sağlık sistemlerimizi hem de küresel sağlık yönetimini çok zorlu bir sınava tabi tutmuştur." diye konuştu.
Koca, salgındaki sınavda, gelişmişlik farkı gözetmeden hangi ülkenin daha iyi altyapıya sahip olduğu ve nasıl bir sağlık sistemi kurguladığının ortaya çıktığını vurguladı.
Politika yapıcılar olarak, mevcut tablonun ortaya koyduğu sonuçları iyi analiz edip sağlam adımlar atabilmenin önemine işaret eden Koca, ancak bu durumda ulusal ve küresel anlamda daha güvenli bir gelecek oluşturulmasına katkıda bulunabileceğine işaret etti.
DSÖ'nün 194 üye ülkeden temsilcilerine, Türkiye'nin salgın sürecindeki politikalarını anlatan Koca, şöyle konuştu:
"Türkiye, potansiyel vakaları en hızlı tespit eden ülkelerden biri olmuş ve erken evrede tedaviyi tek merkezden başlatarak önemli bir adım atmıştır. Bu sayede, bu süreci can kaybı ve sağlık sistemine etkileri bakımından en az zararla atlatan ülkelerin başındadır. Türkiye, öncelikle aldığı tedbirlerle hastalığın sınırlarından girmesini 3 ay ötelemeyi başarmış ve bu sürede sağlık sistemini salgına hazır hale getirmiştir."
Sağlık Bakanı Koca, halen Türkiye'de, hastanelerde yatak doluluk oranlarının yüzde 40'ın altında ve yoğun bakım doluluk oranın da yüzde 60'ın altında olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin evrensel sağlık kapsayıcılığı altında tüm hizmetleri vatandaşlarına ücretsiz olarak sağlayan ender ülkelerden biri olduğunun altını çizen Koca, şunları kaydetti:
"Bilgi, deneyim ve birikimlerimizi karşılıklı paylaşmaya her daim hazırız. Kayıplarımızın derin üzüntüsünü yaşarken, daha sağlıklı bir geleceğin inşası adına Kovid-19'un sunduğu tarihi dayanışma fırsatını, farklı ihtilaf ve mücadelelerle harcamamalıyız. Ülkemin her zaman bu anlayışla küresel dayanışma ve çözüm arayışlarının bir parçası olacağını ifade etmek isterim."