HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar... Yunanistan'a net mesaj verdi!

Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde Yunanistan ile yaşanan gerilime ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İşte son dakika haberinin detayları...

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar... Yunanistan'a net mesaj verdi!

Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii 1071 Konferans Salonu'nda düzenlenen Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Yeni Şafak gazetesine, kendilerini böylesine anlamlı bir ödül merasimi vesilesiyle bir araya getirdikleri için teşekkür etti.

"YUNANİSTAN 'TATBİKATA KATILMAYIN' DİYE HABER GÖNDERMİŞ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herkes bu milletin ne olduğunu, neler yapabileceğini dünkü tatbikatta (Efes 2022) gördüğü gibi bundan sonra da görecek. 37 ülke katıldı bizim bu tatbikatımıza ve Yunanistan bunların yarısından fazlasına 'Katılmayın' diye de haber göndermiş. Hemen hemen tamamına yakını (Yunanistan'ı) dinlemediler. Hepsi bizimle beraber o tatbikatta yer aldılar, Amerika başta olmak üzere.'' açıklamasında bulundu.

"Sözlerime 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainler tarafından alçakça şehit edilen Mustafa Cambaz kardeşimizi rahmetle şükranla özlemle yad ederek başlamak istiyorum." diyen Erdoğan, Allah'tan, şehidin ruhunu şad, makamını ali, mekanını cennet eylemesini dileyerek, ruhu için Fatiha okunmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabb'im Mustafa kardeşimizi Peygamber Efendimize Aleyhissalatü Vesselam komşu eylesin. Bu vesileyle bugün aramızda bulunan ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve Yeni Şafak gazetesindeki siz mesai arkadaşlarına sabr-ı cemil diliyorum. Ayrıca tüm 15 Temmuz ve terörle mücadele şehitlerimize de Allah'tan rahmet niyaz ediyorum." diye konuştu.

1

"ŞEHİT MUSTAFA CAMBAZ FOTOĞRAF YARIŞMASI BASIN DÜNYAMIZA YENİ İSİMLERİN, YETENEKLERİN KATILMASINA VESİLE OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Cambaz'ın adını yaşatmayı amaçlayan bu yarışma için tebriklerini dile getirerek, "Bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz yarışmanın inşallah her yıl prestijini arttırarak yoluna devam edeceğine inanıyorum. Şüphesiz bu tür yarışmalar, adını taşıdıkları değerlerimize sahip çıkma yanında yeni kabiliyetlerin keşfedilmesine de imkan sağlamaktadır. Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması da inşallah basın dünyamıza yeni isimlerin, yeni yeteneklerin katılmasına vesile olacaktır." ifadelerini kullandı.

Jürinin titiz çalışmasıyla belirlenen 3 farklı kategoride, toplam 9 kişiye ödüllerinin takdim edileceğini aktaran Erdoğan, 2021'e damgasını vuran haber fotoğrafları dalında ödüle layık görülen Elif Öztürk, İsa Terli ve Mustafa Çiftçi'yi, kültürel ve tarihi fotoğraflar kategorisinde ödül alan Ümmü Kandilcioğlu, Caner Başer ve Aytaç Ünal'ı, yeni nesil fotoğraflar dalında ödül alan İsmail Coşkun, Muhammed Enes Yıldırım ve Ramazan Çırakoğlu'nu yürekten kutladı.

Ödül alsın ya da almasın yarışmaya katılan herkese ve jürinin saygıdeğer üyelerine emeklerinden dolayı şahsı, ülkesi ve milleti adına şükranlarını sunduğunu belirten Erdoğan, "Yarışmaya iştirak eden tüm kardeşlerimizin şehit Mustafa Cambaz'ın emanetine ve mirasına hakkıyla sahip çıkacaklarını ümit ediyorum." dedi.

"ZOR DA OLSA, SONUNDA ÖLÜM DE OLSA HEP HAKKIN, HAKİKATİN, ADALETİN SAFINDA YER ALMAYI TERCİH ETTİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda Cambaz'ın yakın mesai arkadaşlarını, aynı zamanda hayat tarihçesini izlediklerini ve dinlediklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Şehidimizin mesleğine olan tutkusunun yanı sıra davasına, ülkesine, milletine ve İslam ümmetine olan sevdasına da bizzat şahitlik ettik. Mustafa Cambaz şahsiyetiyle duruşuyla temayüz etmiş, dokunduğu her gönülde silinmez izler, güzel hatıralar bırakmış bir kardeşimizdi. Doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve samimiyetiyle mesai arkadaşlarına daima örnek olan, İslam ahlakıyla donanmış vakur bir insandı. Kendisi hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay yolların, geçici heveslerin peşinde koşmadı. Zor da olsa sonunda ölüm de olsa hep hakkın, hakikatin, adaletin safında yer almayı tercih etti."

Mustafa Cambaz'ın, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalmış bir muhacir olduğunu hatırlatan Erdoğan, Batı Trakya Türklerinden olan Cambaz'ın, Yunanistan'ın baskıcı, asimilasyoncu politikalarına karşı mücadele veren cesur bir yürek olduğunu söyledi.

Erdoğan, Cambaz'ın, "Yunan'a askerlik yapmam" diyerek, Gümülcine'deki köyünü bırakıp, İstanbul'a göç ettiğinde yeni evlenmiş, ömrünün baharında bir genç olduğunu dile getirdi.

2

Cambaz'ın inandığı değerler uğruna bedel ödemekten asla çekinmediğini vurgulayan Erdoğan, "İstanbul'u özellikle Boğazı çok sever, Türkiye'yi vatanı olarak görürdü. Mustafa Cambaz'ın dirayetli karakteri sadece özel hayatına değil, sosyal yaşamına, beşeri ilişkilerine, hepsinden önemlisi işine de yansımıştır. Kendisi aşk ile yaptığı mesleğinde de nitelikli ve özgün çalışmalarıyla öne çıkmış son derece başarılı bir fotoğraf muhabiriydi." diye konuştu.

TÜRKİYE'Yİ ADIM ADIM DOLAŞARAK, 10 BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAF ÇEKTİ"

Erdoğan, Cambaz'ın kayıt fotoğrafçılığı olarak gördüğü mesleğinde, 2000'li yıllardan itibaren tüm Türkiye'yi adım adım dolaşıp, 10 binin üzerinde fotoğraf çektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni Şafak'ta görev yaptığı sırada ülkemizin dört bir yanındaki 118 ulu caminin binlerce fotoğrafını çekerek, büyük bir arşiv bırakmıştır. Mustafa kardeşimiz, çileli hayatı, mesleği, çektiği fotoğraflar yanında şehadetiyle de adını tarihimize nakşetmiştir. 15 Temmuz gecesi hiç düşünmeden, yanından bir an olsun ayırmadığı fotoğraf makinesini dahi almadan meydanlara ilk koşan kahramanlar arasındaydı. 'Kalkışmayı yapanlar kalktıkları gibi oturamamalı' diyerek sokağa fırladığı o gece şehadet şerbetini içen 251 kardeşimizden biri de Mustafa'ydı. Ruhunu bir dolara satmış FETÖ'cü hainler, Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden iki kurşunla vurarak şehit ettiler. Mustafa ile kahramanca toprağa düşen 251 insanımız, o gece bize canları pahasına istiklalimizi ve istikbalimizi hediye ettiler. Merhum Mehmet Akif İnan ne güzel anlatmış: 'Kanımın nehriyle cetvellediğim bu toprak söyleyin neden çoraktır?/ En kara putların saldırısından yurdumun ki alnı ay gibi aktır/ Anamı sorarsan büyük Doğu'dur, Batı ki sırtımda paslı bıçaktır/ Yiğitler yol alsa destana doğru şehitler gözümde aynen bayraktır/ Gel kurut bu çağın kargaşasını seninle beklenen şimdi şafaktır.' Göğüslerini siper ederek, Ehl-i Salibin hayasız akınını durduran tüm yiğitlerden Rabbim razı olsun diyorum. Rabbim bizleri şehitlerimizin kutlu yolundan ayırmasın diye dua ediyorum."

''TÜRKİYE, DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHİTLİĞİDİR"

Erdoğan, bugün 85 milyon olarak üzerinde özgürce yaşanılan bu toprakların aziz şehitlerin emaneti olduğuna vurgu yaparak, her karışında bir aslanın yattığı Türkiye'nin dünyanın en büyük şehitliği olduğunu söyledi.

Türkiye'nin aynı zamanda Mustafa Cambaz gibi doğduğu toprakları terk etmek zorunda kalan mazlum ve mağdurlara kucak açmış bir esenlik yurdu olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Büyük ve güçlü Türkiye davasına sahip çıkmak hepimiz için bir görev olmanın ötesinde şehitlerimize karşı mesuliyetimizin de gereğidir. Bu anlayışla 40 yıldır siyaset arenasında kararlı bir mücadele yürütüyoruz. Mabetlerimizin üstüne namahrem eli değmesin, Ezan-ı Muhammediler semalarımızdan eksilmesin, ay yıldızlı bayrağımız göklerde nazlı nazlı dalgalansın diye gecemizi gündüzümüze katıyoruz. 'Zulüm 1453'te başladı' diyen mankurtlara, İstanbul'un fethini 569 yıldır hazmedemeyen Bizans artıklarına inat bu güzel şehre sahip çıkıyoruz. Feth-i mübinin nişanesi olan Ayasofya'yı, 84 yıllık mahzunluğun ardından hamdolsun aslı hüviyetine tekrar kavuşturduk. Fatih'in emaneti bu ibadethaneyi yeniden ezanla, namazla, salavatla, Kur'an-ı Kerim'in yüreklere işleyen mübarek tilaveti ile buluşturduk. Bizden önce yıllarca bakımsızlığa mahkum edilen güzel İstanbul'umuzu yatırımlarımızla tekrar ayağa kaldırdık."

Erdoğan, tüm dünyanın göz bebeği olan İstanbul'u, bir nakkaş titizliğinde camilerle, köprülerle, yollar ve tünellerle adeta ilmek ilmek dokuduklarını belirtti.

"81 VİLAYETİN TAMAMINA MÜHRÜMÜZÜ VURDUK"

Büyük Çamlıca Camisi'nin tüm haşmetiyle İstanbul'u kucakladığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mimar Sinan Camisi aynı şekilde. Şimdi Barbaros Hayrettin Paşa Camisi bu yılın sonuna doğru o da bitecek. O da bütün ihtişamıyla Müslümanlara ve İslam'a hizmet edecek. Marmaray ve Avrasya Tüneli iki kıtayı denizin altından birbirine bağlıyor. Yavuz Sultan Selim Köprümüz bir gerdanlık gibi Boğazı süslüyor. Şehir hastanelerimiz, İstanbullu hemşehrilerimize şifa kapısı oluyor. Yıllık 90 milyon yolcu kapasitesiyle İstanbul Havalimanı, şehrimizi diğer vilayetlerle birlikte tüm dünyaya bağlıyor. Sadece İstanbul'a değil, kazandırdığımız eserler ve yatırımlarla 81 vilayetin tamamına mührümüzü vurduk. Elbette bu süreçte sokak olaylarından vesayet girişimlerine, darbe teşebbüslerinden terör eylemlerine kadar pek çok tehditle karşılaştık. Saçma sapan iddialar üzerinden partimiz kapatılmaya çalışıldı. 'Cumhuriyet mitingleri' kılıfı altında açıkça darbe çağrısı yapıldı. Ağaç ve çevre bahanesi ile başlatılan Gezi olayları ile sokaklarımız kana ve ateşe bulanmak istendi. 17-25 Aralık'ta emniyet, yargı teşkilatlarındaki militanları, 15 Temmuz'da ordu içindeki hainleri kullanarak, milli iradeyi saf dışı bırakmaya kalkıştılar. PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından, DHKP-C'sine besleyip büyüttükleri ne kadar yılan varsa hepsini üzerimize saldılar. Son 20 yıllık dönemde milli iradeyi gasbetmek, milletin iradesine pranga vurmak için, 85 milyonun birliğine, beraberliğine, kardeşliğine dinamit koymak için gizli-açık pek çok operasyon yaptılar. Ama ne yaptılarsa bizi, ülkemize, milletimize ve insanlığa hizmet yolundan alıkoyamadılar. Önce Allah'ın yardımı, sonra aziz milletimizin samimi duası ile tüm saldırıları boşa çıkardık. " (AA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler