BİZE ULAŞIN
Prof. Dr. Yunus Söylet, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, erkek çocuklarda penisin ucundan sarkan fazlalığın, organın baş kısmı tamamen ortaya çıkacak şekilde uzaklaştırılması işlemine 'sünnet' adı verildiğini ifade ederek, "Bu parça tıkanıklıklara, idrar akımının engellenmesine ve bazen de idrar yolu enfeksiyonlarına yol açıyor. Hatta derinin kendisi de iltihaplanabiliyor. O sebeple bu derinin alınması, idrar yolu enfeksiyonlarını önlüyor" diye konuştu.
Sünnet olmamış çocuklarda idrar yolları iltihaplarının yaklaşık 10 kez daha fazla olduğunu anlatan Prof. Dr. Söylet, sünnet olmamış erkeklerde, hem cinsel yolla bulaşan hastalıklara hem de penis kanserine daha sık rastlandığını, bu gruptaki erkeklerle evli kadınlarda rahim boynu kanserlerinin daha sık geliştiğini söyledi.
AMERİKALI BEBEKLERE SÜNNET
Prof. Dr. Yunus Söylet, tüm bu faydalardan dolayı, bugün dünyada birçok ülkede sünnet yaptırmayı tercih edenlerin sayısının arttığını belirterek, "Öyle ki, Amerika'da doğan bebeklerin yüzde 70'i hastaneden çıkarken ya da ilk bir ay içinde sünnet ediliyor" dedi.
Prof. Dr. Yunus Söylet, sünnet için ideal dönemlerin, yeni doğan çağından 1.5 yaşa kadar ve 6 yaşından 10 yaşa kadar olan dönemler olduğunu bildirerek, "1.5 - 6 yaş arası, psikolojik açıdan bazı sakıncaların olduğu dönemdir ve bu dönemde tıbbi zaruret yoksa sünnetten kaçınılmalıdır" diye konuştu.
Prof. Dr. Söylet, yaşa bakılmaksızın sünnet yapılması gereken özel şartlarla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Doğuştan böbrek ve idrar yolları anormallikleri olan tüm çocuklarda erken sünnet gerekli. Sünnet derisinin uç kısmı normal idrar akımına izin vermeyecek kadar dar olan çocuklarda sünnet yapılmalı. Sık sık sünnet derisinde ve penisin baş kısmında iltihaplanmalar olan çocuklarda ve 5 yaşına geldikten sonra sünnet derisinin geriye itilemediği durumlarda da sünnet gerekli."
Ayrıca, sünnetin kesinlikle yapılmaması gereken bir durumun da söz konusu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yunus Söylet, "Halk arasında 'yarım sünnet' veya 'peygamber sünneti' olarak bilinen ve tıp dilinde ismi 'hipospadyas' olan doğuştan anormallik varsa kesinlikle sünnet yapılmamalı. Sünnet derisi, 1 yaş civarında yapılması gerekecek ameliyatta kullanılıyor" diye konuştu.
SÜNNETÇİ EHİL OLMALI
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yunus Söylet, sünneti yapacak hekimin, çocuk cerrahisi uzmanı veya çocuk ürolojisi uzmanı olması gerektiğini kaydederek, "Sünnet bir ameliyattır. Dolayısıyla, çocuklarda yapılan her ameliyat gibi sünnet de ameliyathanede ve ameliyat şartlarında yapılmalıdır. Doğru olanı, genel anestezi ile hiçbir ağrı ve korku duyurmadan yapılan sünnettir. Çocuk ameliyathaneye alınmadan önce sakinleştirici bir şurup verilir. Rahat şekilde ameliyathaneye alındıktan sonra, anestezinin hemen başlangıcında penise bölgesel lokal anestezi uygulanarak hem anestezinin çok hafif olabilmesi sağlanır, hem de operasyon sonrasında birkaç saat hiç ağrısız dönem geçirilir" şeklinde konuştu.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi sünnetin de riskleri bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Söylet, "Ancak, güvenli ellere emanet edildiği zaman korkacak bir durum olmadığını belirtmekte yarar var. Uygun olmayan ortam ve şartlarda yapılan sünnetlerde, enfeksiyon en önemli komplikasyon olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Prof. Dr. Yunus Söylet, ehil olmayan ellerde yapılan sünnetin en büyük risklerinden birisini ise, 'çocuğun psikolojik yönden aşırı hırpalanması' olarak açıkladı. Bu durumun, lokal anestezi ile adeta bir şiddet gösterisi şeklinde cereyan eden sünnetlerden sonra daima görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Söylet, "Bu korku, uzun yıllar devam edebilir. Bir de seçilen cerrahi teknikle de bağlantılı olarak görülen problemler olabilir. Bunların başında kanama ve estetik yönden çirkin sünnetler gelir. Ayrıca, idrar borusunun kesildiği, penisten fazla dokunun çıkarıldığı veya tam tersine gerekenden az bölümün kesildiği ve bu yüzden düzeltici ameliyatlar gereken hastalar da olur" diye konuştu.
