HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Suriye konusunda 'sert ve bağlayıcı' önerge

Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dışişleri bakanları bugün Paris'te bir araya gelip yeni bir BM önergesi yazılması ve yeni bir barış konferansı düzenlenmesi üzerinde anlaştı.

Suriye konusunda 'sert ve bağlayıcı' önerge

Bakanlar ayrıca Suriye'nin kimyasal silahları üzerine Güvenlik Konseyi'ne sunulacak ve bu hafta oylanmasını umut ettikleri önergenin taslak metni üzerinde çalışmaya başladı.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Paris'te görüştü.

Hollande, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, tarihler de içeren 'sert ve bağlayıcı bir önerge' yazılması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Fransa Dışişleri Bakanı Fabius da görüşme sonrası yapılan basın toplantısında, Suriye konusunda siyasi bir çözüme varılması için düzenlenecek bir konferansa Suriyeli muhaliflerin de çağrılacağını belirtti.

Fabius, New York'ta yapılacak konferansın Suriye'nin kimyasal silahlarını yok etmesi planının BM tarafından görüşüldüğü sırada gerçekleştirileceğini açıkladı.

Suriye, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne dahil olacağını açıklamıştı. Birleşmiş Milletler, sözleşmenin 14 Ekim'de yürürlüğe konulacağını söylemişti.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, kimyasal silahlarını teslim etmesi koşulunun gerçekleştirilmesini zorlayabilmek için Suriye'ye askeri müdahale tehdidinden vazgeçilmemesi gerektiğini söylüyor.

Irak mirası

Görüşmeler sonrasında düzenlenen basın toplantısında, İngiltere, ABD ve Fransa'nın Beşar Esad'ın görevden indirilmesini de içeren uzun dönemli bir hedef yerine kimyasal silahların imha edilmesi yönünde kısa dönemli bir hedefin peşinde olup olunmadığı sorusuna karşılık, İngiltere Dışişleri Bakanı Hague iki hedef arasında "uyuşmazlık olmadığını" söyledi.

Hague, "[Kimyasal silah sorunuyla] başa çıkmak için belirlediğimiz hedef, savaşın sona erdirilmesi ve insanların çektiği çileye çözüm bulma hedefiyle paralel yürütülebilir." dedi.

Irak'ta 90'lı yıllarda kimyasal silahların olup olmadığı tartışmalarının fazlasıyla uzun sürdüğünün hatırlatılması ve bunun Suriye'de de olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry de "Irak'ın aksine Suriye'de kimyasal silahların olduğunun bilindiğini" söyledi.

Kerry, bu silahların Esad'ın kuvvetli olduğu yerlerde bulunduğunun tahmin edildiğini ve muhaliflerin bunları ele geçirmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı "Muhalifler ve herkes, Suriye'nin geleceğinin, Esad'ın olmadığı bir geleceğin Suriye halkı tarafından seçilmesi gerektiğini anlamalı. Bu ancak müzakerelerle gerçekleştirilebilir – ülkenin tümden yıkılması, milyonlarca insanın daha mülteci durumuna düşmesi ve bölgede karışıklık yaratarak değil." dedi.

Kimyasal silahların teslimi anlaşması konusunda Rusya ve ABD hafta sonunda görüş birliğine varmışlardı.

Önerge uyarınca Suriye bir hafta için kimyasal silahları hakkında detayları açıklayıp 2014 yılının ortasına kadar bunları imha edecek.

Suriye'nin buna uymaması durumunda koşulların uygulanması için BM önergesi devreye girecek ama askeri müdahale son seçenek olarak kullanılacak.

Merakla beklenen rapor

Suriye'nin başkenti Şam'da 21 Ağustos'ta gerçekleşen saldırıyı araştıran Birleşmiş Milletler silah denetçilerinin raporu da bugün açıklanıyor.

Raporun kimyasal silahların kullanıldığını doğrulaması beklenirken araştırma saldırıyla ilgili olarak belli bir tarafa suç atfetmeyecek.

Araştırma için verilen yetkiye suçlu tarafın saptanması dahil değildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun araştırmanın sonuçlarını Güvenlik Konseyi'ne iletecek.

Açıklanması uzun zamandır beklenen rapor, denetim ekibinin başında bulunan İsveçli profesör Ake Sellstrom tarafından New York'a teslim edildi.

Sellstrom'a verilen görev, bir cezai soruşturma değil, teknik araştırma yapması yönündeydi. Bu yüzden de raporunda 21 Ağustos'ta gerçekleşen saldırıyla ilgili olarak belli bir taraf suçlanmayacak.

Ama BM yetkilileri, raporun "kanıtlara dayanan bir anlatısı" olacağını söylüyor. Bu yüzden raporda suç imasına yer verilebilir.

Ban Ki-mun, açıklamasında raporun kimyasal silahların kullanıldığına dair kapsamlı bilgiler içerdiğini, ama silahları kimin kullandığına yer verilmediğini söyledi.

Ama Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya arasında hafta sonunda varılan anlaşma raporun sonuçlarının önemini şimdilik azalttı.

Washington başta, kimyasal silah saldırısından dolayı Esad hükümetini cezalandırma amacıyla askeri müdahale tehdidinde bulunduysa da, bu artık geçerli değil.

Express


En Çok Aranan Haberler