HABER

Türkiye'nin Fransa tepkisi ikiyüzlü mü?

Economist dergisi, soykırım tartışması nedeniyle Fransa'yı ifade özgürlüğünü çiğnemekle suçlayan Türkiye'nin kendi yasalarının da ifade özgürlüğünü kısıtladığını belirtiyor.

Economist dergisi, Fransa parlamentosunun Osmanlı Ermenilerinin öldürülüşünü soykırım olarak tanımlayan ve aksini iddia edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısını onaylayışını ve Türkiye'nin verdiği öfkeli tepkiyi değerlendiriyor.

Tasarıyı parlamentoya getiren Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin partisinden milletvekili Valerie Boyer, ölüm ve tecavüz tehditlerinin ardı arkasının kesilmediğini söylüyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa'ya uygulanacak bir dizi yaptırım açıkladığını yazan Economist, parlamentonun alt kanadından geçen tasarının Fransız Senatosu'ndan da onay alması durumunda Türkiye'nin ek yaptırımları devreye sokma tehdidinde bulunduğunu belirtiyor.

Fakat Economist, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile imzaladığı gümrük birliği anlaşması nedeniyle, bunlar arasında ticari yaptırımların yer almayacağını vurguluyor.

Ancak dergiye konuşan Türk yetkililer, Türkiye'deki tüketicilerin Fransız mallarını boykot ederek tepki gösterebileceğine işaret ediyorlar.

14 milyar dolarlık ticaret

Fransa'nın Türkiye'nin beşinci büyük ticaret ortağı olduğunu yazan Economist, iki ülke arasında ticaret hacminin yaklaşık 14 milyar doları bulduğunu ve Fransa'nın Türkiye'nin Karadeniz kıyısında kurmayı planladığı milyarlarca dolarlık nükleer santral projesine talip olduğunu hatırlatıyor.

Dergi, önümüzdeki bahar Fransa'da yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi zorlu bir yarışın beklediğini ve Fransız liderin Ermeni asıllı toplumun oylarını garanti etmek için soykırım konusunu istismar ediyor olabileceğini kaydediyor.

Parlamentonun onayladığı yasa tasarısına Fransa'da herkesin sıcak bakmadığını belirten Economist, Dışişleri Bakanı Alain Juppe'nin ''ters etki yaratan, işe yaramayan bir girişim'' sözlerini aktarıyor.

Ancak Economist, Fransa'yı ifade özgürlüğünü kısıtlamakla suçlayan Türkiye'nin kendisinin de bu konuda pek ders verecek konumda olmadığını düşünüyor.

Dergi, Türkiye'nin kendi yasalarının da, Fransa'daki yasak gibi fakat tersi yönde, 1915'teki olayların soykırım olarak tanımlanmasını kısıtladığını yazıyor.

100'ü aşkın mahkum gazeteci

Economist, aynı zamanda 100'ü aşkın Türk gazetecinin de "çoğunluğu terörle ilişkili dayanıksız iddialar" nedeniyle hapiste bulunduğunu belirtiyor.

Economist ayrıca, Türkiye'nin 2009 yılında tam Amerikan Kongresi soykırımı tanımayı öngören bir tasarıyı onaylamaya hazırlanırken Ermenistan'la bir dizi yakınlaşma protokolü imzalamaya karar vermesinin, birçok Ermeni gözünde, siyasi bir oyun olarak görüldüğünü ve Nicolas Sarkozy'yi siyasi manevralarla suçlayan Türkiye'nin kendisinin de aynı iddiayla yüz yüze gelebileceğini yazıyor.

Dergi, Barack Obama'nın Kongre üyelerini ikna ederek tasarıyı engellemesinin ertesinde, Türkiye'nin derhal protokolleri rafa kaldırdığını ve eski söylemine geri döndüğünü belirtiyor.

Economist, gerginliklere rağmen Türkiye ve Ermenistan arasında sivil girişimlerin arttığını ve Osmanlı Ermenilerinin başına gelenler konusundaki tartışmanın Türkiye'de daha önce hiç olmadığı kadar yüksek sesle konuşulduğunu söylüyor.

Hrant Dink ne demişti?

Yazının sonunda, tarihin yaralarını kapatmanın yolunun oy peşinde koşan siyasetçilere değil, Türk ve Ermeni toplumlara bırakılması gerektiğini savunan Hrant Dink'in sözleri alıntılanıyor.

Hrant Dink, 2006 yılında soykırım tasarısı Fransız parlamentosunun gündemine ilk geldiği vakit, Ermeni soykırımını dile getirdiği için Türkiye'de hapse atılmayı nasıl göze alıyorsa, Fransa'da da 1915'teki olayların soykırım olduğunu inkar ederek hapse atılmaya aynı şekilde hazır olduğunu söylemişti.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler