CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, malvarlığı tartışmalarıyla ilgili olarak, "Başbakan, sen dokunulmazlıkla ilgili ne yapacaksan getir, sonuna kadar destekleyeceğiz. Kendi malvarlığınla ilgili açıklamanı yap, Unakıtan'ı da sırtından indir artık, Türkiye'nin sırtından" dedi.
Baykal, Maliye Bakanı Unakıtan hakkında önümüzdeki günlerde yeni bir gensoru önergesi vereceklerini belirterek, "Sayın Başbakan bunu bir fırsat olarak değerlendirmeli. TBMM'nin kararıyla bu konuyu halledelim böylece o da kişisel ilişkisini bozmadan bu işi çözmüş olsun" diye konuştu.
Deniz Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, İş Bankası Yönetim Kurulu'nda görev alan CHP'lilerin mali konularla ilgili hiçbir müdahalede bulunmadığını, bu üyelerin bankanın yasalara, Atatürk'ün ahlakına, anlayışına uygun bir şekilde yönetilmesini denetlemek ve gözden geçirmekle yükümlü olduklarını anlattı. Atatürk'ün vasiyetinde yer alan tercih doğrultusunda manevi kızı Ülkü ile ilgili olarak şimdiye kadar CHP yöneticilerinin gerekenleri yaptıklarını kaydeden Baykal, Ülkü Adatepe'ye net 5 Milyar TL maaş ödendiğini belirtti. Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın 3.5, Yargıtay Başkanı'nın ise 3 milyar lira maaş aldığına dikkati çekerek, "Ülkenin içinde bulunduğu şartlar ortadadır. Bu konuda bir yanlışlık, haksızlık olduğu kanısında değiliz. Görevimizi yapıyoruz. En iyi şekilde Atatürk'ün vasiyetini uygulama gayreti içindeyiz" dedi.
Baykal, sözlerini "Başbakan'ın İş Bankası, İş Bankası dediği olay budur. Atatürk'ün parası öyle mi harcanıyor, böyle mi harcanıyor? Bırak Atatürk'ün parasını, Atatürk'ün en büyük vasiyeti Türkiye Cumhuriyeti... Ona bir sahip çık" diye sürdürdü.
Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs konusunda hazırlanan planla ilgili olarak kendisini Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Tasos Papadopulos ile aynı doğrultuda hareket etmekle suçladığını anımsatan Baykal, "İnsanın içinden şu geçiyor... Sen Papadopulos'u bırak da İmralı ağzıyla yaptığın konuşmaların hesabını ver" dedi.
Yaşanan tartışmalarla ilgili somut önerileri bulunduğunu ifade eden Baykal, sözlerine şöyle devam etti:
"Başbakan, bu Maliye Bakanı ile yollarını ayırmalıdır. Maliye Bakanı ve Başbakan ilişkileri konusunda artık net bir karar almalıdır. Daha dün Galataport'la ilgili vicdan sahibi bir başbakan yardımcısının ahlaki tutumu sonucunda, bu konu yürütülememiştir. Başbakan, yapılan işin doğru olduğuna kendi kabinesini ikna edebilmiş değildir.
Bu böyle gitmez. Başbakan Maliye Bakanı'nın istifasını isteyecek ya da Maliye Bakanı kendisi istifa edecektir. Bu ayrışma mutlaka en kısa zamanda gerçekleşmelidir. Başbakan işi inada döktü, 'bırakmam, beraber yürürüz' diyor. Başbakanın bu inadını kıracağız. Başbakanın çok sevdiği bir şarkı var, 'beraber yürüdük biz bu yollarda'... Şimdi insan merak ediyor, hangi yollarda beraber yürüdünüz Sayın Başbakan? O yollar ne yolları? Karanlık yollar mı, aydınlık yollar mı? Başbakan'ın yürüdüğü yolları toplum görmek istiyor. Bir de bu yolları kiminle yürüdünüz?
Dokunulmazlıklar konusunun da derhal çözümlenmesi gerektiği vurgulayan Baykal, şunları söyledi:
"Başbakana bir kez daha ifade ediyorum: Kimin dokunulmazlığını kaldırmak istiyorsa getirsin. Sadece siyasetçinin değil, bürokratın da belediye başkanının da dokunulmazlığını kaldıracağım diyorsa, kimi istiyorsa getirsin, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
Anayasa değişikliği sadece milletvekili dokunulmazlığı konusunda gerekiyor, diğer konularda gerek yok. Yasa değişikliği için de gereken desteği vereceğiz."