Prof. Dr. Tevfik Özlü, Doğu Karadeniz'de hızla çoğalan kahverengi kokarca zararlısının insan sağlığı açısından doğrudan tehlikeli olmadığını ancak cilde temasta dikkatli olunması gerekildiği konusunda uyarılarda bulundu.


Prof. Dr. Özlü kahverengi kokarcanın salgıladığı sıvı ve kokuya maruz kalınmamasına ilişkin, "Kokarca böceği aslında insan için zehirli değil; ama asıl olarak tarımsal zararlı bir varlık. Bölgemizde de son yıllarda çok sık olarak karşımıza çıkmaya başladı. Fındık başta olmak üzere pek çok ürüne zarar veriyor. Tabii insanın için de zaman zaman risk oluşturabiliyor. Özellikle bu kokarcayı tutup onu öldürmeye çalışan, yakalamaya çalışan, alıp başka yere atmaya çalışan kişilere zarar verdiğine dair bulgular gelmeye başladı" uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Özlü, "Bunun sebebi aslında kokarcanın tehdit altında kaldığında salgıladığı bir sıvı var. Pis koku yayan bir sıvı var. Adı da zaten ondan dolayı kokarca olarak geçiyor. Bu sıvı tahrişe de neden olabilir. Direkt ciltte, gözde, mukozalarda nereye temas ederse orada tahrişlere yol açabilir. Yaralara neden olabilir. Alerjik reaksiyonlara da yol açtığı gösterilmiş. Alerjik bir tepkiye de yol açıyor" dedi.

Prof. Dr. Tevfik Özlü, kahverengi kokarcayı yok etmeye çalışırken doğrudan temas edilmesi durumunda çıkan sıvının ciltte alerjik tepkilere ve tahrişlere yol olabileceğini belirterek, "Koku ve sıvıya maruz kalanlarda; burun tıkanıklığı, hapşırma, geniz akıntısı, gözlerde kızarıklık, sulanma gibi belirtiler olabiliyor. Genelde böcek insanı ısırmaz çünkü emme üzerine bir sistemi var ve ısırıcı değil, zehirli değil; ama alerjik tepkilere ve tahrişlere yol açabiliyor. Eğer evinize veya işte iş yerinize böyle bir kokarca girmişse onu elinizle tutmaya çalışmayın. Onu bir elektrikli süpürgeyle, vakumla, peçeteyle ya da kağıtla alabilirsiniz. Ama doğrudan el teması kurmamanızı, hele hele böyle ezip öldürmeye çalışmamanızı tavsiye ederim. Çünkü o sırada ortaya çıkan sıvı size zarar verebilir. Kokarcanın salgıladığı sıvı doğrudan cildinize, yüzünüze, ağzınıza, burnunuza temas ederse orada tahrişe yol açarak yaralara neden olabilir. O yaraların üzerine de bir bakteri eklenebilir, bir enfeksiyon ortaya çıkabilir. Ama bu doğrudan kokarcanın yaptığı bir hastalık değil, o tahriş üzerine oturan bir enfeksiyon olacaktır" dedi.

Bazı bölgelerimizde tarımsal üretime zarar veren, havaların soğumasıyla kışlak alanlara yönelen kahverengi kokarcaya karşı, etkin ve sürdürülebilir yöntemlerle mücadele veriyoruz.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: "631 noktada, 1.231 personelimizle 1 milyondan fazla hanede ilaçlama gerçekleştirdik. 72 bin üretici ve vatandaşımıza eğitim verdik. Kokarcayı etkisiz hale getirmek için 83 bin feromon tuzak kurduk. Zararlıya karşı 1 milyon 156 bin doğal düşman samuray arısı salımı yaptık. Meskûn mahaller ve sosyal alanlarda Sağlık Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ve iş birliğiyle bu mücadeleyi sonuna dek sürdürmeye kararlıyız. Doğayı koruyarak, üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

(DHA)