BİZE ULAŞIN
İHA muhabirinin, derlediği bilgilere göre, kalp kasıldığı sırada oluşan kuvvetli basınca sistolik ya da 'büyük tansiyon', kalp gevşediği sırada oluşan basınca ise diyastolik ya da 'küçük tansiyon' adı verilir. Normal kabul edilen kan basıncı değeri, istirahat halindeki bir yetişkinde 120/80 mmHg'dır (milimetre civa). Bir diğer deyişle, büyük tansiyon için normal değer 12, küçük tansiyon için ise 8'dir.
Aslında, kan basıncı sürekli sabit kalan bir değer değildir. Hareket ederken ya da heyecanlanınca biraz artabilir, uyurken ve istirahat ederken daha düşük olabilir. Bu değişimler normaldir. Ancak, kan basıncının sürekli olarak 140/90 mmHg'nın (14/9'un) üzerinde olması durumunda, yüksek tansiyondan bahsedilir.
Hipertansiyon yaygın bir hastalık olup, her 7 kişiden birinde görülür. Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre, Türkiye'de yaklaşık 11 milyon kişide hipertansiyon bulunduğu tahmin edilmektedir.
Hastaların yüzde 90'ında hipertansiyonun sebebi tespit edilemez, bu durumda primer ya da esansiyel hipertansiyondan bahsedilir. Kalan yüzde 10'luk grupta ise bir sebep bulunur ve "sekonder" hipertansiyon olarak adlandırılır. Bunlar arasında böbrek kaynaklı sebepler en yaygın olanlarıdır.
Belirti vermemesi mümkün olmakla birlikte, yüksek tansiyon baş ağrısı (genellikle ensede), bazen baş dönmesi, çarpıntı, çabuk yorulma gibi şikayetlere yol açabilir. Özellikle şikayetiniz yoksa, yüksek tansiyon hastası olduğunuzu öğrenmenin tek yolu tansiyonunuzu ölçtürmektir. "Hiçbir şikayetim yokken neden ilaç kullanayım" diye düşünüyorsanız, hipertansiyonun çok ciddi sonuçları olabileceğini hatırlamalısınız. İster belirti versin ister vermesin, tedavi edilmeyen hipertansiyon, kalp krizi ya da felç geçirme riskini arttırır ve kalp ya da böbrek yetersizliği gelişmesine yol açabilir. Bununla beraber, hipertansiyonu tedavi etmek ve bu korkutucu hastalıklara yol açmasını engellemek mümkündür. Tedavi ve tedbirleri uygularken dikkat etmeniz gereken iki önemli nokta ise, doktorunuzun önerilerine sıkı sıkıya bağlı kalmanız ve tedaviye ömür boyu devam etmeniz gerektiğini bilmenizdir.
Sigara içiyorsanız, bırakın. Çünkü kalp krizi geçirme riskinizi iki katına çıkarır. Fazla kilolarınızdan kurtulun, sağlıklı (az yağlı, az tuzlu) beslenin ve düzenli egzersiz yapın. Doktorunuzun önerilerine uyun. İlaçlarınızı düzenli alın, ömür boyu tedaviye devam etmeniz gerektiğini unutmayın. Stres ile başa çıkmayı öğrenin.
