BİZE ULAŞIN
ANKARA (CİHAN)- Çalışmalara devam etmek için şartlarını sıralayan Demirtaş, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu basına açık bir şekilde çalışmalarına devam etsin. Birinci şartımız bu. Venedik Komisyonu gelsin Türkiye'de gözlemci olsun. 2014 Haziran'a kadar şeffaf bir şekilde çalışmalar devam etsin. ‘Ne anayasa ne özgürlüklerle alakamız yok' diyorsanız, Cemil Çiçek Fatiha okusun, bu cenazeyi teneşirden kaldıralım. Toplumu kandırmaya gerek yok. Oyalama bizim alet olacağımız politika değil.” ifadelerini kullandı.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Demirtaş konuşmasına Ahmet Kaya'yı anarak başladı. Demirtaş Kaya'nın sembolleşmiş bir isim olduğu için Başbakan'ın gündeminde olduğunu söyledi. Yurt dışında birçok insanın vatanına dönmek için beklediğini anlatan Demirtaş, "Halen kendi ülkesinde sürgün olan on binlerce Ahmet Kaya'nın varlığını unutamayız. 12 yıllık iktidarın döneminde binlerce sürgün Ahmet Kaya var. Gazeteciler aydınlar on binlerce insan dünyanın dört bir köşesinde kendi vatanına dönmenin hasretini yaşıyorlar.” dedi.
Bazı cezaevlerinden tutukluların başka yerlere nakil edilmesini değerlendiren Demirtaş, "Yetmedi mi bu kadar tutsak. Yeni operasyonlar için yeni tutuklamalar için yer mi açıyorsunuz? Başbakan'ın cezaevleri boşalacak dediği yöntem bu mudur? Yeni siyasi operasyonlar yaparak mı çözüm sürecini ilerleteceksiniz? Biz bu tutsakların ailelerine kavuşmasını isterken bir sabah aniden sürgüne gönderildiler. Siyasi tutsaklar Kürt sorunu ile doğrudan bağlantılı figürlerdir. Yürüyüş yaptığı için miting yaptığı için içerde. Serbest bırakmak yerine onları sürgüne gönderiyorsun. Cezaevleri ile ilgili somut adım yaşanmazsa hiç kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Cezaevleri konusunda bu kadar ciddiyetsiz bir yaklaşım düşmanlık dönemlerinde bile yapılmayacak uygulamalardır. İki eli ve ayağı tutmayan insanlar cezaevlerinde kalabilir anlayışı ile bakanlık tarafından hücrede tutuluyor.” ifadelerini kullandı.
Başbakan'ın cezaevleri ile ilgili sözünü de yorumlayan Demirtaş, "Adalet Bakanı'na sesleniyorum. Defalarca bu konu sizinle konuşulmuştur. Bütün görüşmelerde bunlar isimler halinde konuşulmuştur. Cezaevlerinde drama son verilmesi lazım. Lafla cezaevi boşalmıyor. 162 ölümcül hasta tutsak ile ilgili karar almayan bir hükümet cezaevlerini nasıl boşaltacak. Genel af tartışması Başbakan'ın iradesi dışında kendisinin böyle bir isteği yok. İçerdeki hasta tutsaklar çıkamıyorsa kim senin ‘cezaevleri boşalacak' lafından heyecanlanabilir ki? Adli cezaevlerinin durumu siyasi cezaevlerinden çok daha vahim. Cezaevlerini niye önemsiyoruz? Bir devletin aynasıdır. Bir devlet bir yönetim bir iktidar yaşamın bütün alanlarında kendini saklayabilir ancak cezaevleri devletin aynasıdır.” şeklinde konuştu.
UZLAŞMA KOMİSYONU'NDAKİ TIKANIKLIK
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Demirtaş şunları söyledi: "Dün itibarıyla AKP artık Uzlaşma Komisyonu'nda yer almayacağını ifade etmiştir. Uzlaşma Komisyonu adı üzerinde kimin kaç kişi ile temsil edildiğinin ne önemi var. Bizsiz olur, içiniz rahatlayacaksa, sayın Başbakan; bizsiz olur, hiç paniklemene gerek yok, bizsiz yapabilirsiniz, korkmanıza gerek yok ama o anayasa sizin anayasanız olur. Bir tane değil, on tane yapabilirsiniz bizsiz. Bizim anayasamızı yapmak istiyorsanız bizim içinde olduğumuz, hepimizin anayasasını yapmak istiyorsanız bizim olmamız gerekir. Sizin anayasanızı tabi ki siz yapabilirsiniz. Masadan kalkmak istemenizin nedeni de budur. Sizin anayasanızı yapmak için o masayı deviriyorsunuz. BDP'nin vekili azmış, BDP'nin anayasa isteği meşru değilmiş. Bizsiz oluyorsa yap. Kürt sorununu çözmek için bu anayasa uzlaşma komisyonunu kurmadık mı? Kürt sorunu bu anayasada çözmeyecekseniz niye anayasa tartışıyorsunuz ki. Biz 15 yeni öneri yaparak uzlaşma madde sayısını 75'e çıkarmamıza rağmen diğer partiler bir uzlaşma maddesi dahi önermemiştir. BDP uzlaşma komisyonunu önünü açmak için her türlü fedakarlığı yapmıştır. Sayın Cemil Çiçek ısrarla teneşirdeki cenazeyi kaldırmaya çalışıyor. Bu partilerin anayasa yapma niyeti yok. Topluma verdikleri sözü yerine getirme niyeti yok. Sayın Cemil Çiçek'in bunu ifade etmesi lazım. Biz şunu ifade ettik, Anayasa Uzlaşma Komisyonu basına açık bir şekilde çalışmalarına devam etsin. Kim orada ne söylüyor basın gelsin izlesin. Kim anayasadan özgürlükten yana herkes görsün. Birinci şartımız bu. Açık yürüyecek, kapalı kapılar ardından anayasa çalışması olmaz. Venedik Komisyonu gelsin gözlemci olsun. Ne anayasa ne özgürlüklerle alakamız yok diyorsanız, Cemil Çiçek Fatiha okusun bu cenazeyi kaldıralım. Toplumu kandırmaya gerek yok. Oyalama bizim alet olacağımız politika değil."
