HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"20 ülke bizden randevu istedi"

Enerji Bakanı Taner Yıldız, enerji bakanları toplantısında 20 ülkenin Türkiye'den randevu talep ettiğini söyledi.

KASTAMONU (İHA) - AK Parti Genel Merkezi tarafından başlatılan "Türkiye Buluşmaları" kampanyası kapsamında Kastamonu'ya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, partililere hitaben yaptığı konuşmada, Enerji Bakanları toplantısında 20 ülkenin kendisinden randevu talep ettiğini söyledi. AK Parti hükümetlerinin ülkeyi istikrarlı ve itibarlı hale getirdiğini vurgulayan Yıldız, "Biz, koridorda gördüğünde başını çevirenleri, görmezden gelenleri unutmadık" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye buluşmaları" kampanyası kapsamında Kastamonu Öğretmenevi'ne gelerek, partililerle buluştu. Bakan Yıldız, burada yaptığı konuşmada yaklaşık 2 hafta önce Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılan ve 86 dünya ülkesinin enerji bakanlarının katıldığı Uluslararası Enerji Forumu'nda yaşadıklarını anlattı. Kendisinin nezaket amacıyla sadece Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali El Naimi'den randevu talep etmesine rağmen 20 ülkenin kendisinden randevu talep

ettiğini belirten Bakan Yıldız, "İki hafta önce Riyad'da enerji bakanları ile toplantımız vardı. 86 ülkenin bakanları vardı. Nezaket gereği ben yalnızca Suudi Arabistan Petrol Bakanı El Naimi'den yarım saat randevu istedim. Kendisi ile görüştüm. Bizden randevu isteyenlerin ülke sayısı yaklaşık 20'ydi. Biz daha önce koridorda gördüğünde başını çevirenleri, görmezden gelenleri unutmadık. Bunlar Türkiye'nin kazandığı itibarıdır. Türkiye doğru işler yaptıkça bizim iktidarımız güçlendi ve güçlendikçe daha çok

doğru yapma kabiliyetine ulaştı" dedi.

Karadeniz'de ve Akdeniz'de nükleer güç santralleri ile ilgili yatırım yapılacağını belirten Bakan Yıldız, "Biz nükleer güç santralleri ile alakalı yapacaklarımızı, enerji alanında Türkiye'nin modernleşmesindeki ciddi bir simge olarak görüyoruz. Yalnızca elektrik üretimi olarak görmüyoruz. Sanayileşmenin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bütün gelişmiş, dünya ülkeleri, böyle santrale sahipken, bizim 40 yıldır bu santralleri kuramıyor olmamız, artık inşallah AK Parti hükümetleri döneminde ortadan

kaldırılacaktır" diye konuştu.

AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, değişmesini karşılayabilecek, bütün enerji yatırımları ve hatta AB'nin doğalgaz ile petrol ile ilgili arzdaki probleminin çözümü için projeler üretildiğini de sözlerine ekledi.

"TL'NİN DEĞERLENMESİNDEN ŞİKAYET EDİYORLAR"

AK Parti iktidarlarının her sektörde çok önemli değişikliklere imza atığını belirten Bakan Yıldız, bugüne kadar yapılan icraatları da partililere hatırlattı. Altı sıfırın atıldı Türk Lirası'ndan artık, çok değer kazandığı yönünde şikayetler aldıklarını belirten Yıldız, "Paramızdan 6 sıfır atılacağı zaman, bırakın dışarıdaki insanları kendi aramızda bile tartışıyorduk. Bunu yapmayalım, diyenlerimiz de vardı. Ne oldu? Şimdi şikayet edenlerin bir kısmı, 'Bizim TL'miz iyi güzel de, çok mu değerli oldu

acaba?' diye şikayet ediyorlar" dedi.

Türkiye'nin her yönüyle itibar kazandığını yineleyen Yıldız, ülkenin özellikle dış politika izlenen dürüst ve samimi siyaset ile ciddi ve etkili bir yapıya kavuştuğunu kaydetti.

Randevu verip de randevusuna gelmeyenlerin olduğu bir dönemden bu tür durumlara izin verilmeyen sürece geçildiğini belirten Yıldız, "Ülkemiz, dış ilişkileri ve uluslararası arenadaki dürüst davranışı ile kendi bölgesinde, çevresinde çok ciddi ve etkili bir yapıya kavuştu. Önceden randevu verip de randevusuna gelmeyen yabancı misyon şefleri olmuş. Çünkü ne yaparsan o şekilde gidiyordu. Şimdi biz buna müsaade etmeyiz ve kimse de bunu yapamaz. Bunların her birisi bir kıvam meselesi Bu sadece dışarıda değil,

içeride de böyle. Her sektörde böyle" dedi.

"AK PARTİ İYİCE İÇE SİNDİRİLDİ"

Bakan Yıldız, AK Parti'nin artık herkes tarafından görüldüğünü ve iyice içe sindirildiğini vurguladı. Eski uslüplerle bir yere varılamayacağını bir çok kişinin gördüğünü anlatan Yıldız, "Bundan sonra AK Parti görülmüştür, algılanmıştır. Ve iyice içe sindirilmiştir. Yoksulu düşünmek, yoksulluğunu gidermek için çaba harcamak, sağlık sektörü, sosyal yardımlar, insanın bilinmesini, hanıma değer verilmesi, fırsat eşitliği gibi bir çok konu, bizim zamanımızda gündeme geldi. Eski jargonlar ve üsluplarla bir

yere varılamayacağını birçok kişi görmüş oldu" diye söyledi.

Bakan Yıldız, AK Parti'nin kuruluş dönemlerinde birçok hakaretlere uğramasına rağmen şimdi birçok kötü siyasi alışkanlığı değiştirdiğini ifade etti. Başka partiye oy verdiği halde AK Parti iktidarının çalışmalarını beğenen insanların bulunduğunu ifade eden Yıldız, bu durumun ise siyasetteki bağnazlığın kalktığı yönünde bir gösterge olduğunu söyledi. Bakan Yıldız, "Başka pariteye oy verdiği halde, çalışmalarımızı, performansımızı, yaptıklarımızı, beğenen insanların sayısı belli noktaya ulaştı. Bakın bu

çok önemli. Biz artık, siyasi tablonun içerisindeki bağnazlığı da bir yönde kaldırmış oluyoruz. Birçok kötü siyasi alışkanlıkları da değiştirmiş oluyoruz. Türkiye çok fazla konuşulan, ama az şey anlatılan ortamdan hemen hemen her konuştuğunun anlamlı olduğu bir ortama geldi. Artık bizim vatandaşımız, geriye doğru gitmez, geriye dönmez. Eskiden politika yapanlar, çok şey konuşup, az şey anlatmayı tercih etmişler. Çünkü ellerinde, dağarcıklarında fazla bir şey yoktu. Biz şimdi başbakanımıza program

götürüyoruz, açılış yapmak istiyoruz. 'Kusura bakmayın, vakit yok. 50'şerli, 30'arlı açılış yapalım' diyor. Daha önce 16 kilometrelik bir yolun açılışı için zamanın başbakanı geldi, büyük bir kalabalıkla, törenle hizmete girdi. Biz toplam 322 kilometrelik duble yolun açılışına 3.5 ay sıra bekledik" dedi.

"HAKARET EDENLER PİŞMANLAR"

AK Parti'lilerin de eğitim durumu gibi bir çok konuda hakaret edildiğini söyleyen Yıldız, hakaret edenlerin ise artık pişman olduğunu söyledi. Hakaret edenlerin halkın sezgilerine dikkat etmediklerini anlatan Yıldız, şöyle konuştu: "Türkiye'de çok şey değişti. O yüzden halkımıza vatandaşımıza, aldığı eğitimle alakalı zaman zaman hakaret edenler, şimdi çok pişmanlar. Değişik, cümlelerle yakıştırmalar yaptılar. 'Çobanın oyu benimle bir mi olacak. Göbeğini kaşıyan adam, bunlar ne anlar. Bidon kafalı'

dediler. Bunları diyenler, halkımızın eğitim ve öğretim seviyesi ne olursa olsun, sezgilerine, basiretine, ferasetine, çok dikkat etmemişlerdi ama şuanda onu gördüler. Bu vatandaşımızın her zaman bir sağduyusu vardır. Bu aldığı eğitimden farklı bir olgudur. Toplum vicdanında mahkum olan birisinin beraat etme imkanı pek yoktur. Bunu zamanında dayatma ile zorlama ile bir kısım partiler yaptılar. Ama bunu sürdürülebilir hale getiremediler. Toplum vicdanında, insanların kalbinde, gönlünde yer etmeden bunların

yapılma imkanı yoktur. O yüzden başbakanımız, insanların gönlünde taht kurdu. Her zaman samimi ve açık olmayı tercih ettik. Bu siyasette çok alışagelmiş bir şey değil. Her zaman dürüst, açık olmaya çalıştık. Çünkü Türkiye'nin kaynakları ile beraber bunları yapabileceğimize inanıyorduk."

"İKİ SEÇMENDEN BİRİNİ AK PARTİLİ YAPACAZ"

Taner Yıldız, yaşanan global krizde dünya ülkelerinin büyüme hızları eksilerde iken Türkiye'nin ise yüzde 8 oranlarında büyüme kaydettiğini ve dünya da kriz olmadığı halde Türkiye'de 2001 yılında yaşanan ekonomik krizde ülkenin kaybettiği paranın 257 milyar dolar olduğunu söyledi. Bu yaşananların her üç seçmenden birinin AK Parti iktidarına oy kullanmasına sebep olduğunu kaydeden Yıldız, 12 Haziran 2011 seçimlerinde ise hedefin her iki seçmenden birinin oyunu almak olduğunu belirtti. AK Parti döneminde

hem istihdamı, hem iş gücünü hem de sermayeyi arttıran bir iş yapısının egemen olduğunu belirten Bakan Yıldız, "Dünyada global kriz oldu. Bırakın şirketleri, bazı ülkeler iflas etti. Hala bu krizden kurtulamamış ülkeler ve şirketler var. Bunlar çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Türkiye çok az etkilenerek bu krizden sıyrılıyor, kurtuluyor. 2010 yıllında ülkelerin büyüme hızları genelde eksi iken Türkiye'de yüzde 8 civarında oldu. Her gittiğimiz ülkede gördüğümüz uluslararası itibar bunun teyidi oldu. 2001

yılında da Türkiye'de kriz oluştu. Ne için sırf bankacılıkta 48 milyar dolar para kaybettik. Bazı sektörlerde çok ciddi paralar kaybettik. Şuanda kaybedilen paraların hesaplanabilir kısmı 257 milyar dolardır. Bu rakam, 2000 yılı ile 2001 yılı arasındaki farkı, Türkiye'nin eksiye girmesidir. Dünya da kriz yoktu, her taraf güllük gülistanlıktı. Pembe tablolar çiziliyordu. Ama çok önemli bir fark vardı, siyasi istikrar yoktu. Siyasi istikrar, tüm sektörlerin başına konabilecek kadar, önemli bir olgu. Bir

iş adamızla sohbet ediyoruz. Kendisi bilinen ve tanınan bir işadamı. Bizim dönemimizde sermayesini arttırdığını fakat oy vermeyeceğini söylüyor. Bizim dönemizde hem istihdamı, hem işgücünü hem de sermayesini arttıran bir iş yapısı ve özel sektör var. Bu son derece önemli bir olgu. O'nun için 3 Kasım 2002 seçimlerinde her 3 seçmenden bir tanesi 'AK Parti' demişken, bizim hedefimiz her iki seçmenden birinin 'AK Parti' dediği bir yapıyı sağlamaktır. Buna çok uzak olmadığımız kanaatindeyim. Türkiye'de sağlanan

siyasi istikrar, artık bir parti meselesinin çok üzerine çıkmıştır. Diğer taarftan anketler, 'ben bu seçimde oyumu AK Partiye vermeye bilirim ama 'k Parti kazanırsa sevinirim' diyen insanlar olduğunu gösteriyor..Bakın bu çok enteresan bir seçmen yapısıdır.Bu 'en alışkanlıklarımı değiştiremem. Eski partime oy vereceğim ama ciddi de olursak, bu AK Parti bu işleri iyi götürüyor' demektir " dedi.

"TÜRKİYE NORMALLEŞMESİNİ TAMAMLAMADI"

Yıldız, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yapılan icraatları ve yaşananları şöyle özetledi: "Enkaz edebiyatı yapmamaya başından beri kararlıydık. Yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Ama zaman zaman bunun istismar edildiğini görüyoruz. Yaklaşık 3 Kasım seçimlerinden sonra 2002 yılında bir çok arkadaşımızla beraber plan bütçe komisyonunda görev aldık. Aralık ayında komisyonlarda, hazır halde bir bütçe var. Rakamlar ülke genelinde yapılması gereken yatırım tutarının en az 4 milyar

dolar civarında olduğunu söylüyordu. 1432 tane bekleyen büyük proje vardı. 'Az yaparız, önemli değil' dedik. 4 milyar dolar yatırım yaparken, 2003 yılında 40 milyar dolar faiz ödeyeceğimizi söylediler. Buna can dayanır mı? Yani eliniz de 11 kalemlik bir para var. Birini yatırıma harcayacaksınız on kalemini de faize vereceksiniz. Bizim seçme hakkımız yoktu. 'Böyle bir Türkiye'yi istemeyiz, rakamlarını düzeltin, tekrar yenisini getirin' deme şansımız yoktu. Biz zaten bunları düzeltmek için geldik. 8 yıl

sonrasın da yani şuanda Türkiye'nin bu günkü tablosunu tahmin edebilen arkadaşımızın sayısı bile çok azdı. Türkiye'nin gayri sarfi yurt dışı hasılası 235 milyar dolar iken şu anda 3 katına çıktı 735-740 milyar dolarlara çıktı. 2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünde ki hedeflerimiz yine 3 katına çıkarmaktır. Bu bizi dünya da ilk 10 ekonomi arasına sokuyor ama şimdi buna inanan insanların sayısı daha fazla olduğunu görüyoruz. 2002 yılında biz böyle bir iktidara talip

olduğumuzda tabirimi mazur görün 'bu yalın ayak, başı kabak adamlar bu işi nasıl yapacak' tabiri kullanıldı. Niçin böyle söylüyorsunuz' deyince, 'Bu devlet dediğiniz acayip bir yerdir. Yani siz buralardan 5-6 ayda pes edersiniz' dediler. Kulağımıza bir şeyler fısıldandı. 'Sizi çok sevmeyenler var. Bu yüzden darbe yapılabilir. 1 Mart'ta teskere olacak, Irak sıkıntısı var. Faizler zaten düşmeyebilir, enflasyon sıkıntıda. Döviz fiyatları fırlar' dediler. Biz bunları ısrarla, Başbakanımızın dirayetli

tutumuyla tek tek aştık Bu çok ama çok önemli bir şey. Geldiğimiz noktada halen Türkiye normalleşmesini tamamen sağlamış değil. Türkiye değişiyor, gelişiyor ve büyüyor. "

12 haziran seçimlerinin Türkiye'nin siyaset tahinde önemli bir dönemeç noktası olduğunu belirten Yıldız, genel seçimlerde kalıcı ve siyasi bir istikrar haline gelmeye yüz tutmuş iktidarın devamının oylanacağını söyledi. Yıldız, 12 Haziran 2011'i ülkenin geçmişe dönük kaybettiği zamanı, parasını ve kaynaklarını tekrar elde etmek istenip istenmediği yönündeki tercihin sorulacağı seçimler olarak gördüğünü ifade etti.

(SD-SD-EA-Y)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler