Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, "TCK'nın 301.maddesinin Türkiye'nin imajını zedelediğini, Türkiye'nin AB içindeki düşmanlarının bunu istediğini" belirterek, "Düşmanlarınızın elinden bu silahı alın" önerisinde bulundu.
Lagendijk ile Komisyonunun diğer Eşbaşkanı Yaşar Yakış, Ankara'da yapılan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun 58. Toplantısının sonunda ortak basın toplantısı düzenlediler.
Lagendijk, son birkaç yılda Türkiye'nin, bütün zorluklara rağmen Güneydoğu'da kültür ve dil alanında, sosyo-ekonomik kalkınmada önemli adımlar attığına, DTP'nin Meclise girdiğine dikkati çekti.
Bu şartlarda hiç kimsenin, terör örgütü PKK'nın şiddete başvurmasıyla Kürtlere yönelik bir çözüm sunacağını düşünemeyeceğini, şiddete başvurmanın çözümün bir aracı olamayacağını vurgulayan Lagendijk, terör örgütü PKK'nın çözümle ilgisinin bulunmadığını vurguladı.
Bu sebeple terör örgütü PKK'nın, DTP'nin parlamentoda olmasını istemeyebileceğine işaret eden Lagendijk, DTP'nin kapatılması davasını ima ederek, Türkiye'nin bu tuzağa düşmemesi ve PKK'nın istediği birşeyi yapmaması gerektiğini kaydetti.
AB ve AP'nin, şimdi tüm bu gelişmeleri görerek teröre karşı daha sert açıklamalar yaptığını belirten Lagendijk, bir gazetecinin, "Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın gündeme getirdiği bir 'Kürt açılımının' olduğunu" belirterek, bu açılıma dair beklentilerini sorması üzerine, bunun etkili olabileceğini kaydetti.
AB içinde de bu konu üzerinde çalışmalar yaptıklarını anlatan Lagendijk, Güneydoğu ile ilgili uzun vadeli sosyo-ekonomik kalkınmanın terörün kökünü kazımanın yollarından birisi olduğunu belirterek, bugün bir araya geleceği Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile de bu konuyu ele alacaklarını söyledi.
Aynı soruya ilişkin olarak söz alan Yaşar Yakış, terörle mücadele bir yandan sürdürülürken, öte yandan ekonomik ve sosyal önlemlerin alınması gerektiğini, "birini öne koyup, o bittikten sonra ötekine geçelim" denemeyeceğini belirtti.
Bir gazetecinin, "AB ülkelerinde de 301. maddeye eşdeğer maddeler bulunduğunu belirterek, AB'nin bu konuda kendi açılımını yapıp yapmadığını" sorması üzerine Lagendijk, sürekli bu konunun gündeme getirilmesinden yakındı. Lagendijk, bazı Avrupa ülkelerinde de benzer maddelerin bulunduğunun doğru olduğunu, ancak bu maddelerin hiçbirinde "Türklük, Hollandalılık, Fransızlık" gibi yaklaşımların bulunmadığını söyledi.
Lagendijk, Avrupa ülkelerinde bu konuda bir dava açılmasının 15-20 seneyi bulduğunu, ancak Türkiye'de bu sorundan kaynaklanan 100'lerce dava konusu bulunduğunu belirtti.
Bugünkü toplantıda; PKK terörünü kınayan ve her iki tarafın da PKK'yı terör örgütü olarak gördüğünü belirten bir ortak deklarasyon kabul edilmesi yönünde görüş dile getirildiğini bildiren Yakış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat bu toplantının bitmesine çok yakın bir aşamada yapıldığı için ve geçmiş deneyimlerde de böyle bir deklarasyon metni gündeme geldiğinde, herkes kelimelerle oynadığı ve uzun vakit kaybettiği için onun yerine, Genel Kurul, bize iki eşbaşkan olarak yetki verdi.
Türk ve Avrupa Parlamentosu tarafından, PKK'nın terör örgütü olarak, -zaten bütün Avrupa devletleri kabul ediyor, bizler de kabul ediyoruz- bütün terör faaliyetlerini kınadığımızı, hiçbir iltimasa meydan vermeyecek şekilde sizin huzurunuzda tekrarlayarak, arkadaşlarımızın bu beklentilerini yerine getirmeye karar verdik. Terör örgütü PKK konusundaki karar oybirliğiyle alınmıştır."DTP hakkındaki kapatma davasına da değinen Lagendijk, partinin kapatılmasına yönelik çeşitli adımların bulunduğunu kaydetti. Lagendijk, Avrupa'da, parti kapatılmasının iyi bir çözüm olmadığı ve en son yapılacak şey olduğu kanısı hakim olduğunu belirtti.
AA