Ahmet Davutoğlu, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Dağlıca kesimindeki saldırıda şehit askerlere rahmen, ailelerine de taziyede bulundu.
Davutoğlu, "Ne yaparsanız yapın terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan bizi döndüremeyeceksiniz. 23 Temmuz günü, güvenlik zirvesinde, üç terör örgütünün eş zamanlı saldırısı karşısında alacağımız tedbirleri ele alırken söylediğimiz ve karar verdiğimiz gibi; arkadaşlar o dağlar, o teröristlerden temizlenecek. Ne olursa olsun temizlenecek. Bu ülkenin dağları, ovaları, şehirleri teröristlere terk edilmeyecek" dedi.
"DÜN ŞEHİT VERDİĞİMİZ 16 KAHRAMAN KARDEŞİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nin Dağlıca Bölgesi'nde meydana gelen terör saldırısında şehit düşen 16 asker için Allah'tan rahmet dileyen Davutoğlu, "Bugün milletimizi derinden üzen bir şehit haberiyle huzurunuzdayım. Her şeyden önce son terör operasyonları vesilesiyle vatanın birliği ve ülkemizin onuru için kahramanca mücadele eden bütün şehitlerimize ve dün şehit verdiğimiz 16 kahraman kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine taziyelerimizi arz ediyorum" diye konuştu.
"TERÖRE KARŞI AÇIK VE KARARLI BİR İRADEYİ SERGİLEME VAKTİ GELMİŞTİ"
Terör örgütünün 7 Haziran'dan bu yana açıklamalarıyla, silahlı ayaklanma döneminin başladığına ilişkin ilk sinyalleri verdiğini belirten Davutoğlu, "Önemli coğrafyalarda yaşayan ülkeler tarihin önemli eşiklerinde ciddi sınamalarla karşı karşıya kalırlar. Ülkemiz son dönemde çevresindeki gelişmelerle birlikte bu sınamaların en kapsamlılarından biriyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bütün millet olarak bunun farkında ve teröre karşı omuz omuza verme zaruretinin bilincinde olmamız lazım. 7 Haziran seçimlerini son derece demokratik şekilde yaptıktan ve bu seçimlerin neticesinde milli iradenin tecellisiyle yeni bir döneme adım atma kararlılığını yaşadıktan sonra ülkemiz, bilinçli bir şekilde dışarıdan ve içeriden odakların desteklediği eş zamanlı bir terör saldırısıyla karşı karşıya kalmıştır. Her zaman vurguladığımız gibi terör saldırıları karşısında ülkemizin birliği ve beraberliğini koruma kararlılığından hiçbir zaman tereddüt göstermedik. 7 Haziran seçimleri sonrasında daha seçimin ilk haftasından itibaren terör örgütü çözüm sürecini sona erdirdiğini, silahlı ayaklanma döneminin başladığına dair açıklamalarla zaten ilk sinyalleri vermişti. Ancak Suruç saldırısıyla başlayan ve arkasından DHKP-C'nin ve PKK terör örgütünün eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği olaylarla tırmanan teröre karşı açık ve kararlı bir iradeyi sergileme vakti gelmişti" diye konuştu.
"24 TEMMUZ'DAN BU YANA TERÖR ÖRGÜTLERİNİN TÜMÜYLE TASFİYESİ İÇİN SİYASİ İRADEYLE TALİMAT VERİLMİŞTİR"
24 Temmuz'dan bu yana Kuzey Irak'ta ve Türkiye sınırları içerisinde terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, "24 Temmuz'dan bu yana bütün güvenlik birimlerimizi, hangi şer mihraktan beslenirse beslensin terör örgütlerinin tümüyle tasfiyesi için kuvvetli bir siyasi iradeyle talimat verilmiştir. Eğer zor zamanlarda kararlı bir tavır sergilenmezse nelerle karşı karşıya kalınabileceğini çevremizdeki ülkelerden görebiliriz. 23 Temmuz'u 24 Temmuz'a bağlayan gece verilen talimatlar çerçevesinde TSK, Suriye'deki DEAŞ mevzilerini tamamı ile tasfiye etmiş, kapsamlı bir operasyon başlatmıştır. Bu çerçevede o günden bugüne ilk gün aldığımız kararlarla birlikte birbirini tamamlayan adımlar atılmıştır. Her şeyden önce bölücü terör örgütünün Kuzey Irak'taki lojistik kaynakları, depoları, barınakları, karargahları ilk 3-4 gün içinde güçlü bir darbeyle tasfiye edilmiş, arkasından o günden bugüne süregelen hava harekatıyla da Kuzey Irak'taki bölücü terör örgütünün bütün mevzilerine dönük kapsamlı operasyon yürütülmüştür" açıklamasında bulundu.
"BÖLGEYE DÖNÜK OPERASYONLAR KADEMELİ ŞEKİLDE ARTTIRILARAK SÜRDÜRÜLMÜŞTÜR"
Cizre'de kapsamlı operasyonlara başlandığını kaydeden Davutoğlu, "Eş zamanlı olarak bu sefer şehirlerimizde odaklanan, şehirlerimizde mihrak ve odak oluşturan unsurlara karşı da son dönemde Cizre'de gördüğünüz gibi kapsamlı operasyonlara başlanmış; Hakkari'de de Şemdinli ve Yüksekova'da son derece başarılı operasyonlarla terör örgütünün şehir unsurlarına karşı önemli kazanımlar elde edilmiştir. Kuzey Irak ile şehirlerimiz arasında özellikle lojistik koridorları barındıran Hakkari bağlamında söylüyorum. Şehirlere mücavir alanlar ile kırsal kesim arasındaki bölgeye dönük operasyonlar o günden bugüne kademeli şekilde arttırılarak sürdürülmüştür" dedi.
"OPERASYONLARLA, 2 EYLÜL'DEN BU YANA DAĞLICA BÖLGESİ'NE ADIM ADIM GELİNMİŞTİR"
Dağlıca'daki operasyona ilişkin konuşan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dün gerçekleşen operasyonlar, 2 Eylül'de başlamış ve 2 Eylül'den itibaren Yüksekova ve civarındaki kırsal kesimde terör örgütünün yuvalandığı mevzilere dönük olarak kapsamlı bir operasyon yürütülmüştür. Burada hedef açıktır. Türkiye'nin her bir köşesinde kamu düzeninin ve meşru emniyet güçlerinin hakimiyetini tesis etmek. Yine hedef açıktır. Kamışlı-Dağlıca hattındaki karayolunun emniyetini teminat altına alıp oradaki vatandaşlarımızın huzur içinde seyahat etmelerini sağlamak. Hakkari-Yüksekova ve civarında yürütülen bu operasyonlar, 2 Eylül'den bu yana kademeli şekilde ilerleyerek sarp dağların, yamaçların ve derin vadilerin olduğu Dağlıca Bölgesi'ne doğru adım adım gelinmiştir."
"GÜVENLİK BİRİMLERİMİZ ÖNCE SİLAHLI ARKASINDAN MAYINLI SALDIRILARA MUHATAP OLMUŞTUR"
Başbakan Davutoğlu, Dağlıca bölgesinde mayın tarama faaliyetleri sırasında saldırının gerçekleştiğini belirterek, "Dün itibariyle Dağlıca ve civarında yürütülen operasyonlarda bu yolun emniyet altına alınması için son derece titiz bir mayın tarama ile yürütülen çalışma esnasında güvenlik birimlerimiz önce bir silahlı saldırıya arkasından da mayınlı saldırılara muhatap olmuş ve anında da cevaplar verilmiştir. Dün itibariyle bu çatışmalar aralıksız devam ederek bugüne kadar sürmüştür. Güvenlik birimlerimiz bugün itibariyle sabahleyin özel komando birlikleri ve özel kuvvetlerle takviye edilerek bu derin vadide bulunan karayolu üzerindeki alanı kontrol altına almış ve dünkü çatışmalarda şehit düşen kahraman askerlerimize ulaşmış ve tahliye etmiştir. Bir kez daha bu çatışmalarda şehit düşen bütün emniyet birimlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabır niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.
"ASKERLERİMİZİN GÖRMEK İSTEDİĞİ TEK ŞEY MİLLETİMİZİN HER KESİMİNİN OMUZ OMUZA VERMİŞ OLMASI"
Böyle dönemlerde toplumun her kesiminin omuz omuza vermesi gerektiğini savunan Davutoğlu, "Böyle dönemlerde dünyanın her yerinde teröre karşı birlik ve beraberlik en temel ilkelerden biridir. Hangi ülke terör saldırısı ile muhatap olmuşsa toplumun her kesimi teröre karşı omuz omuza vermiştir. Bugünlerde arzu ettiğimiz alanda kahramanca çarpışan askerlerimizin görmek istediği tek şey terörle mücadele konusunda milletimizin her kesiminin omuz omuza vermiş olmasıdır. Şu an dahil verdiğimiz talimatlar çerçevesinde emniyet birimlerimizin gerekli gördüğü her alanda operasyon yürümektedir" diye konuştu.
"FEDAKARLIKLARI GÖRMEYENLERİ LANETLİYORUM"
Emniyet birimlerinin fedakarlıklarını görmeyenleri, lanetlediğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bizim askerimiz milletimizin bağrından çıkmıştır. Bilelim ki bu askerlerimizin doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi, Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi yoktur. Bu ülkenin çocuklarıdır. Ve bu ülkenin çocukları bu ülkeyi sonuna kadar koruyacaklardır. Bu idealle omuz omuza veren Doğulu, Kuzeyli, Güneyli, Batılı, Trakyalı o çocukları bir kez daha rahmetle anıyorum. 16 kardeşimiz arasında Türkiye'nin her tarafından kardeşlerimiz var. Daha önceki şehitlerimizin arkasından Kürtçe ağıtlar yakıldı. Türkçe ağıtlar yakıldı. Camiden, cemevinden kalkanlar oldu. Hepsinin arkasında şehitlerimizin anneleri babaları 'Vatan sağ olsun' dediler. Her biriyle yüreğimize ateş düştü. Eğer bu ateş karşısında el ele omuz omuza vermezsek, birbirimizle gereksiz tartışmalar içine girmek gibi küçük hesabın içinde olursak emin olunuz bu şehitlerin huzuruna çıkamayız. Milletimiz dün operasyonların ilk şehit haberlerinin alındığı vakitten bugüne kadar, gece niyazda ve duada ve oraya ulaşmaya çalışan özel kuvvetlerimiz de her türlü fedakarlığa hazır şekildeydiler. Hepsinin, emniyet birimlerimizin, askerlerimizin, jandarmalarımızın gözlerinden öpüyorum. Onların fedakarlıklarını görmeyenleri de lanetliyorum."
"SOSYAL MEDYADA KARA PROPOGANDA"
Dağlıca'daki terör saldırısı ile özellikle sosyal medyada kara propaganda yürütüldüğünü öne süren Davutoğlu, "Bütün bu operasyonlarda, bir an dahi tereddüt etmeden, her zaman en üst komuta kademesinden en alt birimlere kadar büyük fedakarlıklarla çarpışan kardeşlerimizin yürüttüğü çalışmaları yakından takip ettik. Bir tarafta polisimiz askerimiz varken, diğer tarafta milletimiz dua ederken maalesef dün akşamdan bu yana, özellikle sosyal medyada öylesine kara propaganda yürütüldü ki öylesine haince manipülatif, psikolojik operasyon yürütüldü ki birlik ve beraberliği bozmak isteyenler bu operasyonlardan güç aldılar. PKK'yı, bu vahşeti gerçekleştirenleri eleştiremeyenler, kara propaganda üzerinden, terör örgütünün yaydığı haberlere itibar ederek, dönüp hükümetimizden askerimizden hesap sorma cüretini gösterdiler. Kişilerin ülkelerine aidiyetleri zor zamanlardaki tavırlarla ortaya çıkar. Küçük hesaplar yapanlar, eminim tarihte kendilerine layık görülen zelil bir yere sahip olacaklar. Şiddete karşı, vahşete karşı, teröre karşı hep beraber mücadele ederken, bu kara propagandaya karşı da omuz omuza vermek zorundayız. Nice sayılar, hikayeler üretildi. Sadece milletimizin moralini bozmak için" diye konuştu."
"BAŞLATILAN MÜCADELENİN SONUNA KADAR GİDECEĞİ KONUSUNDA KİMSENİN TEREDDÜTÜ OLMAMALIDIR"
Terör mihraklarına mesaj verdiğini belirten Davutoğlu, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğine dikkat çekerek "Üçüncü mesajım, bu kara propagandanın odağı olan terör mihraklarına. Ne yaparsanız yapın terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan bizi döndüremeyeceksiniz. 23 Temmuz günü, güvenlik zirvesinde, üç terör örgütünün eş zamanlı saldırısı karşısında alacağımız tedbirleri ele alırken söylediğimiz ve karar verdiğimiz gibi, arkadaşlar o dağlar o teröristlerden temizlenecek. Ne olursa olsun temizlenecek bu kadar. Bu ülkenin dağları, ovaları, şehirleri teröristlere terk edilmeyecek. Acımız büyük ve derin. Aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ama dün ve bugün o dağlardan teröristlerin temizlenmesi için hava harekatı dahil her türlü çaba gösterildi. Gösterilmeye devam edilecek. Bu konuda başlatılan mücadelenin sonuna kadar gideceği konusunda kimsenin tereddütü olmamalıdır" adedi.
"BİRİLERİ SİLAHLI KUVVETLERİMİZE DÖNÜK OLARAK İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABASI İÇİNDE"
Başbakan Davutoğlu, "Şu anda Cizre’de, sokakları mayınlarla halkın geçişine izin vermeyecek şekilde tahrip edenlere de karşı da operasyon yürütülüyor. Güvenlik birimlerimiz tek tek bu mayınları temizliyor. Canlarını ortaya koyuyorlar. Ama birileri bu mayınlamayı, oradaki silah mevcudiyetini, silahlanmayı görmeyen birileri de buradan hareketle silahlı kuvvetlerimize dönük olarak itibarsızlaştırma çabası içindeler. Terörle mücadelede kararlı şekilde yürümeye devam edeceğiz" dedi.
"GELİNİZ KÜÇÜK SİYASİ HESAPLARI BİR KENARA KOYALIM"
Muhalefet partilerine de teröre karşı birlik olma konusunda çağrıda bulunan Davutoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Buradan muhalefet partilerine de seslenmek istiyorum. Bu kürsüden defalarca çağrıda bulunduk. Geliniz küçük siyasi hesapları bir kenara koyalım. Dünya büyük küresel kriz içinde kıvranırken, çevremizde jeopolitik fay hatları kırılırken, Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkalım. Herkesle, ülkemizin her kesimiyle birlikte ortak idealler etrafında buluşalım. Ortak değerlerini kaybetmiş toplumların ayakta durması çok güçtür. Ama dünden bu yana baktığımızda, muhalefet partilerinin açıktan ve net şekilde bölücü terör örgütünü eleştirmek yerine takındıkları tavır, hükümetimizi ve burada bu hükümetimizin erken seçim hükümeti olması hasebiyle söylüyorum, Ak Parti’ye dönük tavırlar ve hesaplar içine girilmesidir. Bugünler sınama günleridir. Hangi açıklamada bölücü terör örgütüne açık kınama yapılıyor, hangi açıklamalarda bu kınamalardan kaçılıyor; herkes görüyor."
"BÜTÜN PARTİLERİ TERÖRE KARŞI OMUZ OMUZA VERMEYE VE AYNI DİLİ KULLANMAYA DAVET EDİYORUM"
Davutoğlu, "Biraz sonra Kılıçdaroğlu ile talebi üzerine görüşeceğim. Onun için yine bu kürsüden, erken seçim hükümeti kararı alınmak zorunda kalındığında, bütün siyasi partilere çağrıda bulunmuştum. Gelin hepiniz elinizi taşın altına koyun demiştim. Hepimiz birlikte bir erken seçim hükümetinde aynı masada salonda odada olabilseydik, bugün terör örgütlerine karşı en güçlü mesajı vermiş olurduk. Ama 1 Kasım’a giderken atılan yanlış adımlar yerine bir seçim kampanyasının parçası haline getirilen terörle mücadele konusunda işbirliği yapmama davranışı bugün terörle mücadelede bizim en zayıf noktamızı oluşturmaktadır. Bütün partileri teröre karşı omuz omuza vermeye ve aynı dili kullanmaya davet ediyorum. Bu kapsamlı mücadeleyi bir seçim kampanyası haline getirmek isteyenlere de cevabımız açıktır. Açsınlar 7 Haziran’dan bu yana yapılan açıklamalara tekrar tekrar baksınlar. AK Parti'nin 1 Kasım’a giderken savaş başlattı gibi gerçeklikten yoksun ve kara propaganda niteliği taşıyan unsurlara dönük olarak açık şekilde ifade ediyorum. 11 Haziran, 15 Haziran, 15 Temmuz açıklamalarıyla terör örgütü çatışma çağrısında bulunmuştur. Ama şunu hesap ettiler. Türkiye zaafa düştü diye düşündüler. Tek parti iktidarının olmadığı bir Türkiye’de terör üzerinden hesaplarını hayata geçirebileceklerini düşünenler oldu; ama şunu göremediler. Zor zamanlarda bu millet omuz omuza verir ve o zor zamanları aşar" ifadelerini kullandı.
"1 KASIM'DA SEÇİM, NORMAL VE HUKUKİ ŞARTLAR İÇİNDE YAPILACAK"
1 Kasım'da seçimlerin yapılacağını vurgulayan Davutoğlu, "Şundan herkes emin olmalıdır. 1 Kasım’da Türkiye’de modern, çağdaş bir ülkede seçim nasıl oluyorsa; o şekilde olacak şartları oluşturmaya kararlıyız. Terörle mücadeleye devam edeceğiz ama 1 Kasım'da seçim; normal, hukuki şartlar içinde yapılacak" dedi.
"EVLATLARINI ASKERE GÖNDEREN AİLELERİN TUTUMU ORTADAYKEN, BİZİ NE TERÖR NE DÜŞMAN ÇEVRE DURDURABİLİR"
Şehit aileleri üzerinden açıklamalarda bulunan Davutoğlu, şöyle söyledi:
"Son olarak aziz milletimize bir kez daha seslenmek istiyorum. Özellikle de şehit ailelerine. Her birini ziyaret ettiğimizde, telefon ettiğimizde yüreklerini açan kahraman ailelere. Dün Konya'da böyle bir aileyi ziyaret etmiştim, 7 kardeş. Her birini kucakladığımda annesi ve babası aynı şeyi söylediler, 'Bu yedi evladımız sizin de evladınızdır. Gerektiğinde bu vatan için hepimiz her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız'. Bu bilinçle evlatlarını askere gönderen ailelerin o kararlı tutumu ortadayken, bizi ne terör ne de düşman ya da hasım çevre durdurabilir. Milletimiz hükümetine devletine güvenmelidir."
"AZİZ ŞEHİTLER, O YOLDAN GEÇECEK OLAN HAKKARİLİ KARDEŞLERİ İÇİN ŞEHİT DÜŞTÜLER"
Davutoğlu, "Özellikle bölgedeki halkımız, hangi kökenden olursa olsun, bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Asker kardeşleriniz, sizin huzurunuz için oradalar. Dün şehit düşen 16 kardeşimiz, sizin huzur içinde seyahat etmeniz için o mayınları temizliyordu. Her biri Türkiye'nin değişik köşesinden gelmişti. Ama tek bir idealleri vardı. Bu albayrağı semada tutmak ve altında yaşayan kim olursa olsun, onlara hizmet etmek. İşte 16 kardeşimiz toprağa düştü. O toprağa düşen aziz şehitler, o yolu emniyet altına alırken, o yoldan geçecek olan Hakkarili, Dağlıcalı kardeşleri için şehit düştüler. Ve ondan birkaç kilometre ötedeki Irak sınırında yaşananların Türkiye’de yaşanmaması için şehit düştüler. Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın bu terör örgütünün vahşeti karşısında, devletimize sahip çıkacağına inanıyorum. Bu aidiyet bilincinin, bu kardeşliğin, terörle mücadelede en büyük gücümüz olduğuna inanıyorum" dedi.
"TÜRK-KÜRT ÇATIŞMASI ÇIKARMAK İSTEYENLERE KARŞI GÜVENCEMİZ, DERİN VİCDANINIZDIR"
Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar üzerinden Türk-Kürt çatışması çıkarmak isteyenlere karşı birlik çağrısı yapan Davutoğlu, "Bu provokatörler, açık şekilde gördüğümüz kara propaganda örnekleriyle, Batı'yı Doğu'ya karşı kışkırtarak kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere karşı da vatandaşlarıma sesleniyorum. Buradan Türk-Kürt çatışması, Sünni-Alevi çatışması çıkarmak isteyenlere karşı en büyük güvencemiz, sizin derin vicdanınızdır. Bu terör örgütü en fazla değişik illere gelen şehit cenazelerinde eğer kardeş kavgaları sesi yükselirse memnun olur, hedeflerine ulaşabilirler. Yapmamız gereken bu mihraklara karşı kardeşliğimizi pekiştirmektir" açıklamasında bulundu.
(DHA)
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.