Anayasa Mahkemesinden darbe sanığına ret

Anayasa Mahkemesince, darbe girişimi kapsamında yargılandığı davada müebbet ve çeşitli sürelerle hapis cezalarına çarptırılan eski Hava Harp Okulu öğrencisinin, tutuklanmanın hukuki olmadığına, okulla ilişiğinin kesilmesi nedeniyle hak ihlalinin yapıldığına ilişkin başvurusunu kabul edilemez bulundu.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine silahlı olarak katıldığı ve destek verdiği iddia edilen Hava Harp Okulu öğrencisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklandı.

Başvurucunun, Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamındaki 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çerçevesindeki mevzuat değişikliğiyle Kara Harp Okulundan ilişiği de kesildi.

Tutuklama kararına karşı yaptığı itirazı, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince reddedilen kişi, tutuklamanın hukuki olmadığı, Hava Harp Okulundan ilişiği kesilmesi nedeniyle de eğitim ve kamu hizmetine girme haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Bireysel başvurunun incelendiği sırada başvurucu, yargılandığı İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan bir kez, "kasten öldürme" suçundan 4 kez müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 7 kez 11 yıl 8 ay, bir kez 13 yıl 4 ay, bir kez 16 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldı.

Anayasa Mahkemesi, başvurucunun, kişi hürriyeti ve güvenliği, eğitim haklarının ihlal edildiğine ilişkin başvurusunu, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez buldu. Yüksek Mahkeme ayrıca kamu hizmetine girme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez bulunmasına karar verdi.

- Karardan

Hava Harp Okulu 3. sınıfı öğrencisi başvurucu hakkındaki soruşturma belgeleri hatırlatılarak, başvurucunun silahlı ve tam teçhizatlı olarak darbe girişimine katılarak darbecilere verdiğinin belirtildiği kararda, başvurucu yönünden suç şüphesinin varlığını doğrulayan kuvvetli belirtilerin dosya kapsamında bulunduğu yönündeki değerlendirmelerin keyfi ve temelsiz olduğunun söylenemeyeceği vurgulandı.

Kararda, "İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinin isnat edilen suç için öngörülen yaptırımın ağırlığını, işin niteliğini ve önemini göz önünde tutarak başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfi ve temelsiz olduğu söylenemez." değerlendirmesinde bulunuldu.

Tutuklamanın hukuki olmadığı iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olduğunun vurgulandığı kararda, darbe girişimi sonrasında ülke çapında açılan birçok soruşturma kapsamında harp okulu öğrencileri hakkında adli, idari işlem yapılmış olmasının ve yargılamalar sonucu mahkumiyet kararları verilmesinin, isnatların temelsiz olmadığını gösterdiği belirtildi.

Başvurucunun da yargılamada mahkum olduğunun hatırlatıldığı kararda, "Harp okulları gibi devletin kamu güvenliği ile doğrudan ilişkili olması nedeniyle öğrenci tercihi hususunda daha fazla hassasiyet gösterilmesi makul görülebilecek bir eğitim kurumuna, devletin güven bunalımı yaşadığı öğrencilerle devam etmek istememesi anlaşılabilir bir yaklaşım tarzıdır. Bu doğrultuda başvurucunun eğitim hakkına yapılan müdahalenin, devlet için gerekli olmadığı söylenemeyecektir." ifadesine yer verildi.

Kararda, başvurucunun Hava Harp Okulundan ilişiğinin kesilmesine yönelik müdahalenin ölçülü olduğu kaydedildi.