Ayrılıklar zamanla kabullenilse de kalbin toparlanması beklenenden uzun sürebiliyor. Yapılan araştırmalar, eski bir aşkın etkilerinin düşündüğümüzden çok daha derin ve kalıcı olduğunu ortaya koyuyor.
Bir ilişki sona erdiğinde çoğu insan “artık unuttum” diyerek yoluna devam ettiğini düşünse de, duygusal izler hemen silinmiyor. Bilim insanları, bir insanın eski partnerini tamamen unutmasının oldukça uzun bir süreci kapsadığını belirtiyor. Bu süreç, yalnızca ayrılık acısını değil, anılara, hayallere ve alışkanlıklara vedayı da içeriyor.
Uzmanlar bu süreci bir “unutma” hali olarak değil, daha çok bir “alışma ve kabullenme” dönemi olarak tanımlıyor. Sevilen birinin yokluğuna, birlikte yapılan şeylerin artık yapılamamasına ve o kişinin hayatın bir parçası olmamasına alışmak zaman alıyor.
İlişkiler sona erse de duygusal etkileri hemen silinmiyor. Yapılan araştırmalar, insanların eski aşklarını tamamen unutma süresinin düşündüğümüzden çok daha uzun sürdüğünü ortaya koyuyor. Ortalama bir birey, bir ilişki bittikten sonra tam 17 ay 26 gün boyunca duygusal etkilerini hissetmeye devam ediyor. 17 ay 26 gün sonra normale alışıyor.
İlişkinin süresi, bitiş şekli ve bireyin duygusal bağ kurma biçimi bu süreci doğrudan etkiliyor. Özellikle ani bitişler, aldatılma ya da kapanmamış defterler, kişinin geçmişe takılı kalmasına neden olabiliyor. Psikologlar, bu sürecin kişiden kişiye değiştiğini ve herkesin kendi zamanında iyileştiğini vurguluyor.
Ayrılığı atlatma sürecinde sosyal destek büyük önem taşıyor. Yakın çevreyle kurulan sağlıklı iletişim, hobilere yönelmek ve duyguları bastırmak yerine yaşamak, kalbin iyileşmesini kolaylaştırıyor. Araştırmalar, kişinin kendine tanıdığı anlayış ve sabrın en güçlü ilaç olduğunu söylüyor.