Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Demek ki ben öngörülerimde haklıymışım. Herkesten daha önce ve tek başıma, '2015 son' demiştim. Bazılarının dili varmıyor ama bunu söylemekte fayda var" dedi.
Arınç, Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik'i ziyaretinde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, MKYK toplantısında 3 dönem kuralının sürdürülmesiyle ilgili alınan kararı hatırlatması üzerine Arınç, kurulda kendisinin de yer aldığını ve bu oturuma katıldığını söyledi.
2015’TE ADAY OLAMAYACAK 70 İSİM
Söz konusu kuralla ilgili her şeyin, tahmin edebildiği, öngörebildiği gibi sonuçlandığını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
"Ben bildiğiniz gibi uzun bir süredir, 2015'ten itibaren aktif siyasi hayatımızın biteceğini söylüyordum. Bazı anket sonuçlarıyla da teşkilatlarımızla yapılan görüşmeler sonucunda da dün de arkadaşlarımız tek tek görüşlerini ifade ettiler. Burada, partimizin kuruluşundan itibaren konulmuş olan 3 dönem kuralının doğru olduğu, kalması gerektiği, üzerinde bir değişiklik yapılmamasına ihtiyaç duyulduğu söylendi. Esasen ben de aynı kanaatteyim. Ak Parti, bugüne kadar verdiği kararlarda, uygulamalarında hep istikrarlı olmuştur. Bu kural konulurken hem parti içi demokrasi hem de maalesef diğer partilerde mevcut olan lider oligarşisine son vermek amaçlandı."
"SADECE 70 KÜSUR MİLLETVEKİLİNİN MESELESİ DEĞİL BU KONU"
Arınç, bir internet sitesinde yer verilen habere değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün bir internet sitesinde, yaşlı sayılabilecek, 'yaşlı' demeyeyim, kendisi üzülebilir, tecrübeli bir siyasetçi için şöyle bir fotoğraf vardı; 'Doğum tarihi 1938, doğum yeri TBMM...' gibi. Yani 40 seneyi aşkın bir zamandır parlamentoda bulunmuş, zaman zaman genel başkan, zaman zaman milletvekilliği yapmış olan bir siyasetçi için böyle bir başlık atılmıştı. Bence her şeyin bir sınırı olmalı, iyi bir dönüşüm gerçekleşmeli, iyi bir değişimle yola tekrar devam edilmeli. AK Parti, bunun çok güzel örneğini veriyor. Aslında dün çok güzel veriler de ortaya konuldu. Mesela 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde bin 31 milletvekili gelmiş parlamentoya AK Parti içerisinden ve bunların her seçimde yüzde 40, 45, 50'ye yakını da değişime uğramış. Yani her seçim kendi içinde esasen, bazı milletvekillerimizin seçildiği veya seçilemediği bir noktaya gelmiş. Dolayısıyla bugün 300 milletvekili içerisinden, biraz daha fazla, sadece 70 küsur milletvekilinin meselesi değil bu konu."
"SİZ YİNE BENİ YAZIN BİRİNCİ SIRAYA..."
"Şahsen çok rahatım" diyen Arınç, 20 yıldır parlamentoda bulunduğunu, bunun 3 döneminin AK Parti'de, 2 döneminin de farklı partilerde geçtiğini hatırlattı.
Bülent Arınç, bir insanın siyaset yapması için mutlaka milletvekili veya bakan olması gerekmediğini, bu mecranın, aynı zamanda her yurttaşın görevi olduğunu ifade ederek, ülke yönetimine dair kim ne düşünüyorsa bunu yazabileceğini, konuşabileceğini, söyleyebileceğini, tartışabileceğini, onun için sıfatları taşımaya gerek olmadığını vurguladı. AK Parti'de 3 dönem kuralına ilişkin karar alındığı dönemde Meclis Başkanı olduğunu, bunun nasıl cereyan ettiğini bilmediğini ancak sonradan duyduğunda çok doğru olduğuna inandığını anlatan Arınç, "Çünkü 80-90 yaşına gelmiş, geçmişte siyasetçiler vardı. Onlara şunu teklif ettiler; 'Siz artık biraz yaşlandınız, yoruldunuz, sizin oğlunuzu ve evlatlarınızdan birisini milletvekili yapsak da siz biraz daha dinlenseniz, daha iyi olmaz mı?' Adamcağız önce 'Şöyle bir düşüneyim' dedi. Sonra gece yarısı telefon açtı, 'Siz yine beni yazın birinci sıraya, bu iş çoluk çocuk işi değil' dedi. Kendisi 90 yaşına yakındı, oğlu da 65 yaşındaydı. Yani bu işi, bu noktadan çıkarmak lazım" diye konuştu.
"ONLAR ÖZEL ŞEYLER"
Arınç, bu kuralın aslında çok iyi bir değişim formülü olduğunu dile getirdi. Bursa'dan örnek vererek konuşmasını sürdüren Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mesela Bursa için söyleyeyim; 'Ben 2015'te tekrar aday olmayacaksam mutlaka yeni bir arkadaşımız, bizden daha güçlü, daha iyi temsil kabiliyetine sahip bir arkadaşımız gelecektir. Unutmayın, AK Parti'nin bugün 9 milyondan fazla üyesi var. Bunların 4 milyona yakını kadın üyedir, 3 milyona yakını 30 yaşın altında gençtir. Böyle 9 milyon kayıtlı üyesi bulunan ve her seçimden 21 milyon 500 bin oy alacak noktaya gelen bir partinin kendi içerisinde bir yenilenmeye, değişime mutlaka ihtiyacı vardır. Aslında bu örneğin bütün partilerde de geçerli olmasını ben şahsen arzu ederim. O zaman genel başkanlar, 20-25 yıllık genel başkanlık yapamaz. Siyasetçiler 30-40 senedir Meclis'te veya siyasette kalmadan mahrum olur, o parti bir dinamizm, heyecan kazanır. Yoksa herkes oturur, yerinden de kalkmazsa o zaman o partilerde şiddetli bir talep bastırılmış olur. Çok doğru bir karar verildiğini düşünüyorum. Şüphesiz Genel Başkanımızın, Başbakanımızın, zamanında koyduğu bu kuralın, şartlar içerisinde değişebileceğini düşünenler de vardı. Olabilir ama dünkü karar, bunun önümüzdeki seçimlerde uygulanması noktasında çıktı. Hayırlı olmasını diliyorum. Demek ki ben öngörülerimde haklıymışım. Herkesten daha önce ve tek başıma, '2015 son' demiştim. Bazılarının dili varmıyor ama bunu söylemekte fayda var."
Bir gazetecinin, "2015 ve sonrasındaki planlarınız nedir?" sorusunu ise Arınç, "Onlar özel şeyler. İnşallah yine sizlerle birlikte oluruz. Yine Bursamızı ihmal etmeyiz, yine başkanlarımızın başarılı olmasını dileriz, arkalarından koşarız, ellerini tutarız. Biraz daha fazla okuruz, kendi özelimizle hizmet etmeye gayret ederiz inşallah. Yeter ki çok güçlü, temiz, ahlaklı, çalışkan milletvekillerimiz, AK Parti'yi tekrar başarıdan başarıya koştursunlar" diye yanıtladı.