HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bahçeli'den ağır ithamlar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin başkanlık sisteminden maksadının demokrasi olmadığını belirtti.

Bahçeli'den ağır ithamlar

ANKARA (ANKA)- Bahçeli, "Buradaki gizli niyet ve amaç yönetim modeli adı altında rejim değişikliğidir. Başbakan Erdoğan, meşruti monarşinin tekrar kurulmasını ve kendisini de seçilmiş sultan olmasını beklemekte ve bunun için gayret göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti 89 yıl sonra eskiye, geriye ve denenmişe kafayı takan bir maceraperest müsrif siyasetçi tarafından tehdit edilmektedir" dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "İyi şeyler olacak" denilerek üç yılı aşkın süredir atılan yapay adımların, samimiyetsiz çıkışların, bereketsiz tekliflerin geldiği noktada iyi şeylerden söz etmenin mümkün olmadığını savundu ve şöyle dedi:

"Görülmektedir ki, PKK talepleri bir bir cevaplanmış, bölücülük dirilmiş ve canlanmıştır. İmralı canisi ile hükümet arasındaki kanlı, barutlu, taşlı sopalı pazarlıklar Başbakan Erdoğan ve hükümetinin maskesini düşürmüş ve aziz milletimiz acı gerçeklerle ve sorumlularıyla üst üste tanışmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi hala Habur'u kutsamakta, Habur'daki terörist teslim törenlerini özlemektedir. Hala kanın durmasını müzakereye bağlamakta, İmralı'dan himmet beklemektedir. AKP için İmralı çözüm adresi, peşmerge reisi tek müttefiktir."

-ARINÇ'A: ŞEHİT ANASI TERSLEMEK VİCDANSIZLIĞIN SUÇÜSTÜ HALİ"-

İsim vermeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı eleştiren Bahçeli, "Şehidimizin annesi muhterem Zekine Taştan Hanımefendi'nin Başbakan Yardımcısı tarafından terslenmesi, şehit anasına saygısızlığın ve vicdansızlığın suçüstü halidir" diyerek şöyle devam etti:

"PKK'ya ağlayan, şehit analarını azarlayan bu kalpsizliğin bize göre hiçbir bahanesi olamayacaktır. Açlık grevine girenlere merhamet abidesi kesilen, ölen teröristlere ağlamayanları insanlıktan çıkaran çürümüş emniyet müdürüne destek veren söz konusu başbakan yardımcısının, şehit analarını hakir görmesi kendi seviye ve seciyesindeki düşüklüğün net delilidir. Bu zihniyet sahipleri; Ermeni'ye ağlar, Rum'a ağıt yakar, işgalciye el sallar, hainlere umut sağlar da; ama sıra şehitlerimize, askerlerimize ve polislerimize geldiğinde vicdanlarını Kandil basmasıyla sarmalamaktan katiyen kaçınmazlar. PKK'ya ve kanlı eylemlerine ses çıkaramayanların, hıncını ve öfkesini şehit yakınlarına yöneltmeleri neresinden bakarsak bakalım zalimlik olduğu kadar da patolojik vakadır. Şehitleri, birkaç Mehmet diyerek küçümseyen, onların emanetlerine sudan sebeplerle kızanların olsa olsa ya duygularında bir bulanıklık veya niyetlerinde bir sakatlık olacaktır."

-"İKTİDAR ÇÜRÜMÜŞ, KÜFLENMİŞ VE ESKİMİŞTİR"-

"Diziyle itişen, tiyatroyla cebelleşen, sanatçıyla çekişen, sporcuyla tartışan, öğrenciyle ters düşen ve gazeteciyle uğraşan; ama teröristlerle sözleşen ve söz kesen Başbakan Erdoğan ve işbirlikçilerinin son olaylar karşısında foyası iyice açığa çıkmıştır" diyen Bahçeli, "Koltuk hırsı, mevki merakı, iktidarda kalma tutkusu kural, insaf ve vicdan inkârına kadar varmıştır. Bu iktidar yanılmış, yozlaşmış ve sorunlar karşısında yenilmiştir. Bu iktidar çürümüş, küflenmiş ve eskimiştir" diye konuştu.

-SEÇİLMİŞ SULTAN-

Başbakan'ın "bireysel hedefleri, menfaat arayışlarının" her şeyin önüne geçtiğini iddia eden MHP lideri, "Parlamenter yapının zenginlikleriyle iktidar olan Başbakan ve partisinin, mevcut sistemi başkanlık modeliyle değiştirme iştah ve inatları anormal bir seviyeye gelmiştir" dedi.

AKP tarafından Kasım ayının ilk haftası TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunulan başkanlık sistemi teklifinin demokrasi vasıtasıyla tek adamlığın ön hazırlığı olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:

"Şayet Başbakan Erdoğan başkanlık makamına oturursa, istediği an ve fırsatta seçimleri yenilemeye karar verebilecektir. AKP'nin başkanlık sisteminden maksadı demokrasi veya yönetimde etkinlik ve verimlik değildir. Buradaki gizli niyet ve amaç yönetim modeli adı altında rejim değişikliğidir. Başbakan Erdoğan, meşruti monarşinin tekrar kurulmasını ve kendisini de seçilmiş sultan olmasını beklemekte ve bunun için gayret göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti 89 yıl sonra eskiye, geriye ve denenmişe kafayı takan bir maceraperest müsrif siyasetçi tarafından tehdit edilmektedir. Sormak lazımdır ki, parlamenter sistemin neyi ve hangi yönü Başbakan'ı rahatsız etmektedir? Türkiye, Başbakan'ın fantezi fikirlerine, çelişkilere saplanan ucube önerilerine Allah'ın izniyle bırakılmayacaktır. Farklı yönetim modellerine bel bağlayanlar, şüphesiz önce buğulanmış zihniyetlerini gözden geçirmeli ve aldıkları emanete ihanet etmekten biraz gururları varsa vazgeçmelidirler."

-OKULLARDAKİ KILIK KIYAFET SERBESTİSİ-

Okullardaki kılık ve kıyafet yönetmeliğine değinen MHP Genel Başkanı, "Elbette okullarda tek tip kıyafet uygulamasına son vermek, kıyafet serbestliğine geçmek anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir karardır" derken, "Ne var ki, 27 Kasım 2012 tarihinde yayımlanan yeni yönetmeliğin doğuracağı bazı sakıncaları ve olumsuzlukları ihmal etmemek siyasi sorumluluk taşıyan iktidarın öncelikli görevleri arasındadır" diye uyardı.

Önlüğün çıkması, tek tip giyim kıstasının kaldırılmasının aileler arasındaki maddi ve fiziki uçurumların çocuklara yansımasına zemin hazırlayacağını belirten MHP lideri, şöye dedi:

"Özellikle, dar gelirli ailelerin çocukları, daha iyi bir duruma sahip ailelerin çocuklarına özenecek; kıskançlık, kompleks ve eziklik duyguları maalesef ortaya çıkabilecektir. Bu itibarla, kıyafet serbestliğinin kutuplaşmalara, sosyal yaralara sebebiyet vermemesine özen ve dikkat gösterilmelidir. Bir kişinin toplum yapısı içinde öğrenci olduğunun anlaşılabilmesini temin etmek ve belirsizlikleri gidermek için lazım gelen önlemleri almak bizim için önemli bir husustur."

-"KUR'AN-I KERİM DERSLERİNİ ALAN KIZ ÖĞRENCİLERİMİZİN BAŞLARINI ÖRTMELERİNİ EN TABİİ HAKLARI"-

"İmam hatiplerde okuyan ve diğer ortaokul ve liselerde seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerini alan kız öğrencilerimizin başlarını örtmelerini insani ve İslami açıdan en tabii hakları olarak gördüğümüzü ifade etmeyi yararlı görüyorum" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bazı çevrelerin ise başörtüsü üzerinden yürüttüğü içi boş polemiklerini, aslı astarı olmayan uydurmalarını, korku pompalamaya çalışan işgüzarlıklarını kötü niyetlilik olarak değerlendiriyoruz. Şu tesadüfe bakınız ki, bir tarafta, yayımlanan yönetmelikle başörtüsünün yasaklandığını iddia edenler, diğer tarafta ise başörtüsünün önünün açıldığını söyleyenler aynı körlükte buluşmuş, beslendikleri karşıtlıkların tekrar alevlenmesini, cephelerin yeniden keskinleşmesini en ufak utanma emaresi göstermeden beklemişlerdir. Bunların, işin aslında birbirileriyle al takke ver külah içinde oldukları, yıllarca iki kutba çekilerek ülkemizin kuyusunu kazmaya giriştikleri sağduyu sahibi herkesin bildiği gerçekler arasındadır."

-"MANEVİYAT KARABORSACILIĞINA SOYUNANLAR"-

"Laiklikten geçinenlerle, maneviyat karaborsacılığına soyunanlar can havliyle her fırsatı kullanmaya, her hassasiyeti kaşımaya çalışmışlardır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Çok şükür şapka düşmüş, kel görünmüştür. Önce gömleği, şimdi de önlüğü çıkaran AKP zihniyeti, bu cepheleşmeyi hem tetiklemiş hem de bundan sonuna kadar istifade etmiştir. Dileğimiz okullardaki yeni kıyafet düzenlemesinin bildik ve malum gerginliklere konu olmadan uygulanması ve gelecek kuşağın gelişme ve öğrenme sürecine ket vurmamasıdır" diye konuştu.

-FİLİSTİN-

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 29 Kasım tarihinde yapılan oylamada Filistin'in gözlemci devlet statüsünü kazandığını hatırlatan MHP lideri, "Filistin'in tam olarak tanınması, Filistin'in uluslararası toplum nezdindeki hak ve beklentilerinin karşılanması yolunda bu gelişme sevindirici ve kayda değerdir. Ne var ki, Filistin'le ilgili olumlu gelişmeyi kendi hanesine yazmaya çalışan AKP zihniyetinin, konuyu iç siyaset malzemesi yaparak istismara kalkışması dürüst ve tutarlı bir tavır olmamıştır. Bilinsin ki, Filistin'in başarısı Filistin halkına aittir" dedi.

-"SİVİL DARBE VE TEHLİKELER GÜNÜMÜZDE BİR ETKİNLİK KAZANDI"-

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarına değinen Bahçeli, "Buradan başta Komisyon Başkanı Sayın Nimet Baş hanımefendi olmak üzere, komisyon üyelerine, değişik meslek kollarından görevlendirilen uzman personele yaptıkları değerli çalışmalar için teşekkür ediyorum" dedi.

Parti olarak darbelerin acı sonuçlarını yaşamış bir tecrübenin içinden süzülerek geldiklerinden dolayı, bu dönemlerin ne anlama geldiğini her yönüyle bildiklerine dikkat çeken Bahçeli, "Ama darbecilerle ve darbeyle mücadele kılıfı altında, Türk ordusunu darbe meraklısı olarak sunmanın masum ve hoş karşılanacak bir yanının olmadığının da bilincindeyiz. Bize göre, askeri darbeler kadar sivil nitelikli darbe ve tehlikeler günümüzde bir hayli etkinlik kazanmıştır. Demokrasiyi ve sandığı alet ederek ancak darbe dönemlerinde olabilecek tahribatlara neden olan sivil yönetimlerin varlığı da oldukça dikkat çekicidir. Temennimiz, darbelerin sadece silahlı çeşidine değil; siyasi, ekonomik ve sosyal nitelikleriyle tebarüz etmiş türlerine de odaklanılmasıdır. Bizim için önümüzdeki süreçte asıl tehdit kaynaklarından birisi de işte budur" dedi.

-KADINA ŞİDDET-

Konuşmasında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün engellilik ve engelliler üzerinde herkese derinlemesine düşünme fırsatı verdiğini ifade eden Bahçeli, "Biz parti olarak engelli kardeşlerimizin lehine olacak her kararın her uygulamanın ve her iyi niyetin yanında duracağımızı bu vesileyle bir kez daha bildirmekte fayda görüyorum" dedi.

Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 78'nci yıldönümünün yarın kutlanacağına dikkat çeken MHP Genel Başkanı, "Ne acıdır ki, hala kadınlarımız şiddet kurbanı olmaya devam etmektedir" dedi.

TBMM'de 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilen "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un pratikte henüz caydırıcı olamadığının anlaşıldığını belirten Bahçeli, "Siyasetten ticarete, sanattan spora, sosyal hayattan kültürel alanlara kadar kadınların var olan sorunları çözülmeli ve hak ettikleri toplumsal statüye ulaşmaları sağlanmalıdır" diye konuştu.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler