BİZE ULAŞIN
Birçok annenin doğum yaptıktan sonra fazlasıyla merak ettiği sorular arasında bulunan ‘’Bebeklere ne zaman su verilir?’’ sorusu, bazı bilimsel araştırmalar sonucunda sağlık ön planda tutularak cevaplanmıştır. Bebekler doğduktan sonra belirli bir süre anne sütüyle beslenir. Anne sütünün içeriğinin %87’si ise sudan oluşur ve bu da bebeğin ilk 6 ay su ihtiyacını giderecek miktardır. Dolayısıyla bu süreç boyunca dışarıdan herhangi bir su takviyesi yapılması gerekli değildir.
Her bebek doğduğu andan itibaren anne sütüyle beslenmez. Emmek istemeyen ya da anne sütünü alamayan bebekler mama ve ek gıda gibi yapay yollar aracılığıyla besin ihtiyacını giderirler. ”Mama yiyen çocuğa ne zaman su verilir?” diye düşünen annelerin bilmesi gereken bir detay; bebekler için hazırlanmış olan mamaların içerisinde bol miktarda su kullanılmış olmasıdır. Ek olarak su verilmesi durumunda ise çocuğun ihtiyaç duyduğu su miktarı azalır ve bunun sonucunda hem daha az hem de yetersiz miktarda mama tüketmek ister. Bu da yetersiz kalori alımı durumunun ortaya çıkmasına neden olur ve bebek gerektiği kadar beslenemez. Bu sebeple yine yaklaşık 6 ay kadar bebeğe ekstra su veya sıvı verilmemelidir. Ayrıca hazır gıda yerine evde mama hazırlamayı tercih eden anneler besinin içerisinde kaç ölçek su katılacağını da kesin ve net bir şekilde öğrenmelidir. Öte yandan yetersiz su ile karşılaşan çocukta bu durum ağlamaya ve tepki göstermeye sebep olur. Anne ise acıktığını düşünerek tekrardan mama verir ve bu da çocuğun susuzluğunun daha da artmasını meydana getirir. Bundan dolayı bebeğe verilen mamanın su seviyesinin yeterli olup olmadığına mutlaka dikkat edilmelidir.
Her canlı gibi bebeklerin de tüketmesi gereken temel besin öğelerinden biri sıvılardır. Vücudun ihtiyacı olan su miktarı, hem susuzluğun giderilmesi hem de sistemlerin düzenli çalışabilmesi için mutlaka tüketilmelidir. Ancak yeni doğmuş bebeklerin su içmesi için belirli bir süre geçmesi gereklidir. ”Bebeklere ne zaman su verilmeli?” diye merak eden annelere yönelik yapılan araştırmalar sonucunda ilk 6 ay herhangi bir su takviyesine ihtiyaç duyulmadığı gözlemlenir. Ayrıca çocukların içmesi gereken su miktarı da vücut yüzeylerine ve yapılarına göre değişiklik gösterir. Örneğin yeni doğmuş olan bir bebeğin ihtiyaç duyduğu su miktarı 375 ml iken, 1 yaşında çocuğun ortalama sıvı gereksinimi 750 ml olarak belirlenir. Yaş ve kilo arttıkça tüketilen sıvı miktarı da aynı oranla artış gösterir.
Bebeklerin gereksinim duyduğu belirli su miktarını gündelik olarak tüketmesi oldukça önemlidir. Ancak bu suyu yemeklerle birlikte içmesi gerekli olan bir durum değildir. Mide besinleri daha kolay ve rahat sindirebilmek için suya ya da herhangi bir sıvıya ihtiyaç duyar. Vücutta bulunan su miktarı da bu ihtiyacı karşılayacak kadar yeterlidir. Ayrıca tüketilmiş olan yiyeceklerin içerisinde de büyük oranda sıvının yer almasından dolayı yemeklerle beraber su içilmeli gibi bir şart bulunmamaktadır. Fakat yemekten önce bebeklere su verilmesi durumu midenin dolmasına ve hem daha az hem de yetersiz kalori alınmasına yol açar. Bu sebeple doktorlar tarafından su tüketiminin ya yemek sırasında ya da yemekten sonra gerçekleştirilmesi önerilir. Siz de bebeğe ne zaman su verilir ve nasıl tüketilir sorularıyla alakalı gereken detaylı bilgileri öğrendikten sonra çocuğunuza sağlıklı bir beslenme programı oluşturabilirsiniz.
Her bebeğin susadığında ya da acıktığında gösterdiği tepki farklı olabilir. Özellikle yaş gruplarına göre değişiklik gösteren bu durumda çoğunlukla bebekler ağlama tepkisi gösterir. Daha büyük ya da yaşını doldurmuş bebekler ise gösterip işaret ederek de su istediğini anlatabilir. Ancak su ihtiyacının çok olduğunu anlamanın çeşitli bilimsel yolları da bulunur. Genel olarak vücut ısısının artmasının yanında ciltte ve dilde kuruluk ilk belirtileri arasında yer alır. Uzun süre susuz kalmış olan bebeklerde ise daha ciddi boyutlarda gözlemlenen susuzluk problemi, kilo kaybı ve yorgunluk hissiyle birlikte şeklinde kendini gösterir. Bu sorun aynı zamanda halsizlik ve huzursuzluğun yanı sıra idrar çıkışında azalma ile de ortaya çıkabilir. Belirtilerin göstermiş olduğu şiddet derecesi ve hangi sıklıkta var olduğu, susuz kalma oranına bağlı olarak değişiklik gösterir.
‘’Bebeğe ne zaman su verilir, hangi koşullarda verilmeli ve miktarı ne olmalı?’’ gibi birçok annenin kafasına takılan soruların cevaplarının öğrenilmesi çocuğun daha sağlıklı bir şekilde büyümesine olanak sağlar.
