BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Beşşar Esed rejimi ve destekçisi Rusya'nın, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib iline yönelik saldırılarına ilişkin, "Sivillere, aralarında sağlık merkezlerinin de bulunduğu sivil yapılara ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Pedersen, BM Güvenlik Konseyindeki Suriye oturumuna telekonferans ile katıldı.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki saldırıların devam ettiğini ve bölgede uluslararası insan haklarına tam bağlılığın şart olduğunu vurgulayan Pedersen, "Sivillere, aralarında sağlık merkezlerinin de bulunduğu sivil yapılara ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar kabul edilemez." dedi.
Pedersen, İdlib'de bir an önce ateşkesin sağlanması için çağrı yaparak, "Suriye hükümeti (Esed rejimi) güçleri ve Türkiye'nin gözlem noktasındaki askerler arasındaki son günlerdeki çatışmalar da büyük bir endişe kaynağıdır." ifadesini kullandı.
- Türkiye ve Rusya'ya İdlib mutabakatı çağrısı
İdlib'deki krizin çözülmesi için tarafların terörizme karşı ve sivillerin korunmasına yönelik ortak tavır takınması gerektiğini vurgulayan Pedersen, "Hem ay başında ziyaret ettiğim Türkiye hem de gelecek hafta ziyaret edeceğim Suriye, bana Eylül 2018'deki İdlib mutabakatına bağlı kalacaklarını belirtti. Bu teminatın sahadaki yansımalarını da görmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Halep'in kuzeyinde de çatışmalar ve istikrarsızlık gördüklerini dile getiren Pedersen, ülkede acilen insani yardım ve korumaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
"Şu anda ülkedeki gerginliğin tırmanması Suriyeli mültecilere yanlış sinyal gönderiyor." diyen Pedersen, Suriyelilerin savaş korkusuyla ülkelerine dönmek istemediğini kaydetti.
- "Askeri çözüm yok" açıklaması
Suriye'de tutuklanan, kaçırılan ve kaybolan kişilerin akıbetinin belirsizliğini koruduğu ve terör grupları ile yabancı savaşçıların hala gruplaştığını vurgulayan Pedersen, "Hepimiz Suriye'deki çatışmalara askeri bir çözüm olmadığı konusunda hemfikiriz." dedi.
Şu anki önceliklerinin mümkünse güvenilir, dengeli ve kapsamlı, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygılı bir anayasa komitesi kurulması olduğunu kaydeden Pedersen, bu konuda hem Esed rejimi hem de muhaliflerle görüştüğünü belirtti.
Pedersen, "Anayasa komitesi, sadece bir kapı aralayıcı olabilir ancak tek başına Suriye'nin karşılaştığı zorluklar ya da çatışmaları çözemez." görüşünü paylaştı.
Japonya'daki G-20 Zirvesi'nde liderlerin gündeminde birçok konu arasında Suriye'nin çok önemli olduğunu vurgulayan Pedersen, şöyle konuştu:
"Rusya ve Türkiye'nin, Suriye'deki durumu istikrara kavuşturmak için birlikte en yüksek seviyede çalışabileceğini umuyoruz. Ayrıca Rusya ve ABD'nin de diyaloglarını en üst seviyede derinleştirmesini umuyoruz çünkü onların arasındaki iş birliği, Suriye'de uluslararası iş birliği için kilit element olacaktır."