AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Görünüşte Demirtaş demokrasi oyunu oynuyor ama arkasında verilen oy PKK'ya, Kandil'e mermi oluyor. Çünkü diyor ki Demirtaş, '7 Haziran'da biz barajı geçmezsek kan kusturacaklar'. Kan lafını ağzına alandan barışçı siyaset çıkar mı? Bakın bugün dahi biraz önce haber geldi. Bitlis'te Ahlat'tan bizim milletvekili adaylarımız geçerken HDP'liler saldırmışlar, iki kardeşimizi yaralamışlar" dedi.
Davutoğlu, partisince Yalova Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, eğer birinci parti olmazlarsa, AK Parti Genel Başkanlığı görevini bir başkasına devredeceği yönündeki açıklamalarını hatırlattı.
Kendisine, partisine ve millete güvendiğini dile getiren Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu kendine güvenebildi mi? Ben de birinci parti olmazsam bırakırım diyebildi mi? Hemen lafı çevirdi. Hani 'Çarkçı Kemal' diyor ya millet vallahi haklı, hemen çark etti. Yüzde 25 alırsak istifa etmem noktasına geldi. Bahçeli diyebildi mi? HDP Eş Başkanı diyebildi mi? Neden biliyor musunuz, bunların iktidar olma, hizmet derdi yok, bunların derdi AK Parti'yi zayıflatmak. Çünkü dışarıdaki ağababaları öyle söylüyor" diye konuştu.
"Üçü değil 33'ü de gelse buradayız"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ABD'ye gittiğini ve bütün dili ve politikasının değiştiğini vurgulayan Davutoğlu, "Birileri Pensilvanya'dan bir mesaj geliyor ona göre değişiyor. CHP işbirlikçi hem de kimlerle biliyor musunuz? Üç parti var bizimle yarıştığını iddia eden CHP, MHP, HDP, bunların hiç birbirlerine bir laf ettiğini gördünüz mü? Hepsi birden bize saldırıyor. Önemli değil saldırsınlar, biz üçü değil 33'ü de gelse buradayız, er meydanındayız, korkmayız bir saniye durmayız" dedi. Üç tane de paralel yapının var olduğuna işaret eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bir Pensilvanya paraleli. Oradan sufle yapıyor bir CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye destek veriyor. Düşünün maalesef hala o paraleli, Pensilvanya'yı dini hizmet yapıyor zanneden vatandaşlarıma seslenmek istiyorum, HDP'nin propagandasını yapıyor. Yakışır mı? Sonra Kandil Paraleli var yani PKK, onlar da HDP'nin paraleli. Görünüşte Demirtaş demokrasi oyunu oynuyor ama arkasında verilen oy PKK'ya, Kandil'e mermi oluyor. Çünkü diyor ki Demirtaş, '7 Haziran'da biz barajı geçmezsek kan kusturacaklar'. Kan lafını ağzına alandan barışçı siyaset çıkar mı? Bakın bugün dahi biraz önce haber geldi. Bitlis'te Ahlat'tan bizim milletvekili adaylarımız geçerken HDP'liler saldırmışlar, iki kardeşimizi yaralamışlar."
Siirt'te de 3 kadın partilinin HDP'liler tarafından saldırıya uğradığını anımsatan Davutoğlu, kadına karşı şiddete karşı çıktığını söyleyen bu aydınların HDP'nin saldırılarına karşı hiç ses çıkarmadıklarını ve HDP'yi desteklediklerini söyledi.
"Aydınsan önce HDP'ye dönüp demen lazım ki önce PKK'ya dönüp demen lazım ki demokraside seçime gidilirken silah olmaz, silahları göm demen lazım" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Tek millet, yani Çanakkale'de, Sarıkamış'ta Sultan Selahaddin Eyyubi'nin, Alparslan'ın ordusunda beraber savaşanların torunlarından oluşan tek millet ve yine 786 bin kilometrekarelik aziz vatan topraklarından oluşan tek vatan, hiçbir paralel yapının nüfuz edemediği tek devlet ve o güzelim kanımızdan rengini alan ve hilaliyle tevhidi temsil eden tek bayrak. İşte davamız bu."
Sözleri tekbirlerle kesilen Başbakan Davutoğlu, alandakilere "Allah bu tekbirleri bu semalardan hiç eksiltmesin, Allah birliğimizi beraberliğimiz daim etsin. Bu birliğin ve beraberliğin adresi olan AK Partinin zaferini bize nasip eylesin. Bu zafer için yürümeye var mısınız?" diye sordu.
Yaptıkları icraatlara da değinen Davutoğlu, kendi tankını, savaş uçağını, milli savaş gemisini yapabilen ve dünyanın en büyük projelerini devreye sokan kudretli Türkiye istediklerini anlattı.
"Önemli olan sadece para değil, devletin koruyucu şefkat elini hissetmek"
Başbakan Davutoğlu, sözlerini söyle sürdürdü: "Esnafına faizsiz kredi verebilen, emeklisine 2002'den bu yana 4,5-5 misli, Bağkur emeklisine tarımda 12 misli maaş verebilen, engellilere 25 liradan aldığı engelli maaşını 417 liraya çıkaran şefkatli bir Türkiye kuruyoruz. Var mısınız? Bundan sonra doğum hediyesi veriyoruz. Eskiden ben eşimden de biliyorum birçok anne hastane parasını ödeyemediği için bebeği rehin kalır, para ödenene kadar beklerdi. Şimdi ise bırakın bebeğin ya da annenin rehin kalması, her doğum yapan anneye ilk çocukta 300 lira, ikinci çocukta 400 lira, üçüncü çocuğa 600 lira veriyoruz, devlet yardımı. İki hafta önce vermeye başladık. Önemli olan sadece para değil, devletin koruyucu şefkat elini hissetmek, bunu hissediyor musunuz bacılar?"