Türkiye’de bir süredir görülen ve Marmara Bölgesi’nde yoğunluğu ile denizin rengini değiştiren Deniz Salyası, oldukça zararlı bir maddedir. Birçok canlı türünü tehdit eden özelliklerde bulunması ve son zamanlarda oldukça yaygınlaşması, birçok insanı korkuttu.
Müsilaj, hemen hemen tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir.
Bu yapının oluşabilmesi için suyun çok sıcak ve durgun olması gerekiyor. Bu nedenle mevsimsel düzensizliklerin de müsilaj oluşumunda etkili olduğunu söylenebilir.
Marmara Denizi, endüstriyel ve evsel atıklardan çok etkilenen bir deniz. Bu tip etkiler denizlerdeki biyo çeşitliliğin azalmasına da neden oluyor. Tüm bu koşulların bir araya gelmesi müsilaj gibi yapıların oluşmasında etken bir rol oynuyor.
İlk kez 2007 – 2008 yıllarında Marmara’da görülen Deniz Salyası, şu an olduğundan çok daha yoğun bir şekilde ortaya çıkmıştı.
Deniz içerisinde bulunan canlıların yaşam alanını daraltması nedeniyle hem denizlerdeki canlı türünü hem de balıkçılığın yapıldığı alanlarda balıkçılığı etkiliyor. Bu nedenle önlem alınması gereken konular arasında bulunan salyalar riskli bir durum oluşturabiliyor.
Müsilajın oluşmasında etkili olan bazı türler, toksin içerebiliyor. Bunlar da solungaçla, nefes alan bazı canlılar için risk oluşturuyor. Ancak bu tip canlılar genellikle bu tehlikeyi sezdikleri zaman, bu bölgeden kaçıyor. Bu da canlılarda ve biyo çeşitlilikte azalmaya neden oluyor.
Bazı uzmanlar müsilajın yaz aylarında son bulabileceğini belirtse de, müsilajın ne zaman etkisini kaybedeceği şimdilik belirsiz.
Uzmanlar, Deniz Salyası varken denize girmenin yanlış olduğunu söylüyor. Müsilaj’ın seyrine bağlı olarak yerel yönetimler, denize girme konusunda vatandaşlara uyarıda bulunabilir. Müsilaj’a neden olan bazı organizmalar toksin içerebilir.
Ancak zaten, kötü görüntü sebebiyle insanların denize girmek istemeyeceği de bir gerçek.