KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Depresyona girdiğinizi nasıl anlarsınız? Psikolojik desteğe ihtiyacınız olabilir!

    Depresyon bazen bir rahatsızlık olduğu bile fark edilmeden, mutsuzluğa, sıkıntıya bağlanarak uzun süre devam edebilir. Uzm. Klinik Psikolog Pelin Özaydın depresyon hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

    Bir Depresyon Hastasının Günlüğünden (Kurgudur)

    “Bu sabah yine yataktan çıkmak çok zor geldi. Çocukların kahvaltısını ruh gibi hazırladım. Çocuklar okula ben tekrar yatağa. Bütün gün hep böyle yatsam hiç kalkmasam. Sabahları böyle ama gece uyku denen şey bir türlü yanıma uğramıyor.
    Dönüp duruyorum. Uyumak için yaptığım hiçbir şey işe yaramıyor. Ilık sütler, yoğurt yemeler, uyku ilaçları, televizyon hiç biri işe yaramıyor. Çevremdeki bütün sesler, çocukların eşimin konuşmaları, gülüşmeleri, neşeleri, beni deli ediyor.

    Öğlen oldu hala uykum var. Biraz evvel arkadaşlarım aradı. Sahilde kahve içeceklermiş. Beni de çağırdılar bir bahane uydurdum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyor sadece uyumak. Sanki günlerce hiç uyumadan ağırlık taşımışım gibi vücudum yorgun, beynim yorgun, içimde anlamlandıramadığım bir sıkıntı bir bunaltı var.

    Gözlerimin üzerinde sanki taş var açılmak istemiyorlar. Hava çok güzel eşim çocuklarım gezmeye gidelim diye dört dönüyorlar. Nasıl da bu kadar hayat dolu olabiliyorlar. Benim canım evden değil yataktan bile çıkmak istemiyor. Onlar gidip beni kendi halime bıraksınlar. Enerjim yok.

    Ev çok kirli uzun süredir temizlemiyorum. Ama halim yok ki. Zaten ben ne işe yararım, çalışmıyorum, evimi yeterince iyi çekip çeviremiyorum, çocuklara da iyi bakamıyorum, eşimin beni sevmediğini hissediyorum.
    Artık aynaya bakmak bile istemiyorum, çirkinleştim, banyo yapmak, makyaj yapmak saçımı taramak bile zor geliyor artık. Bu ara hep aklıma kötü düşünceler geliyor. Çocuklara bir şey olur mu, eşime bir şey olur mu, eşim beni sevmiyor mu, zaten iyice çirkinleştim bundan sonra beni hiç beğenmeyecek, beni aldatıyor mu. Bu düşünceleri engelleyemiyorum beynimde dönüp duruyorlar.

    Hiç iştahım yok, en sevdiğim yemekler bile sanki boğazımdan geçmiyor, içim hiçbir şey almıyor.

    Tam olarak hiçbir şeye odaklanamıyorum, hafızam oldukça zayıfladı, yapacaklarımı unutuyorum, bana söylenen şeyleri hatırlamakta zorluk çekiyorum.

    Kendimi çok değersiz hissediyorum. Değersiz, işe yaramayan, hayatta hiçbir amacı olmayan biri gibi. Hayatın bir anlamı kalmadı, artık yaşamak istediğime de emin değilim. Zaten böyle yaşanmaz hiçbir şeyden zevk almadan, hiçbir şeyden mutlu olmadan, amaçsızca, zaten kimseye de faydam yok yaşasam ne olur, yaşamasam ne olur….

    Düşünüyorum da hayatım ne kadar tekdüze ne kadar monoton. Her gün aynı şeyleri yaparak robot gibi yaşıyorum. Renksiz, heyecansız kötü bir hayatım var. Şu anda sadece çocuklarım için ayakta durmaya çalışıyorum. Ama sürekli aklıma gelen yaşamak istememe düşüncesinden de kurtulamıyorum.”

    DEPRESYONLA HER YAŞTA KARŞILAŞILABİLİR

    Eğer bu okuduklarınızdan biri ya da birkaçı size tanıdık geliyorsa depresyon yaşamaya başlamış olma ihtimaliniz oldukça fazla olabilir. Depresyon her an her yaşta yaşayabileceğimiz bir psikolojik rahatsızlıktır.

    Monotonlaşmış bir hayat, birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi mutlu olunmadan görev sayılıp yapılan rutin hayat davranışları, hep aynı şeyleri düzenli yapmaktan amaç, hedef ve renkleri azalmış bir yaşam şekli depresyona zemin hazırlayabilir.

    Bunun dışında yakalanılan tatsız bir hastalık sonucu bu hastalığın sıkıntı yaratan süreci ya da korkusu da depresyona sebep olabilir. Ya da bir yakın kaybı ve yas sürecinin sağlıklı atlatılamaması da depresyonu tetikleyebilir. Panik Bozukluk gibi psikolojik hastalıkların yarattığı çaresizlik ve yorgunluk hissi de depresyonu başlatıp hastalığın depresyonla beraber devam etmesini sağlayabilir.

    Depresyon bazen bir rahatsızlık olduğu bile fark edilmeden, mutsuzluğa, sıkıntıya bağlanarak uzun süre devam edebilir, daha ağır tablolar gösterebilir. Depresyon yaşama isteğinin azalması, intihar düşüncelerinin fazlalaşmasıyla ağır noktaya gelebilir ve bu noktada mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır. İntihar vakalarının birçoğu uzun süren ve tedavi edilmeyen depresyon sonucunda gerçekleşmektedir.

    BUNLAR SİZDE DE VARSA DİKKAT! PSİKOOOJİK DESTEK ALMANIZ GEREKEBİLİR

    Eğer hayattan zevk almamaya başladıysak, canımız hiçbir şey yapmak istemiyorsa, sürekli yatmak uyumak isteğimiz varsa, daha önce keyif aldığımız şeyler bile bize keyif vermemeye başladıysa, çevremizdeki her şey bize batıyorsa ve hiçbir şeye tahammül edememeye başladıysak, bu normal ve sağlıklı bir durum değildir ve mutlaka bir destek alınmalıdır.

    Depresyon hastalığının tedavisinin ilk adımları, kişinin öncelikle depresyona girmesine neden olan etkenleri bulup çözmektir, geçmiş travmalar için EMDR tedavisi, devam eden aile sıkıntıları için ilişki terapileri ya da aileyle iş birliği, depresyona eşlik eden başka bir rahatsızlık varsa onunda tedavi planlaması gibi.

    Depresyon hastalığı kişiye hiçbir şey yapmak istememe duygusu verir ve hiçbir şey yapmayan kişi, depresyondan kurtulamaz ve bu bir kısır döngü haline gelir, bu aşamada bir uzmandan destek alınmalı ve kişi kendi ayakları üzerinde durana kadar psikoloğu ona baston görevi yapmalı, tedavi devam ederken verdiği yaşamsal ödevlerle kişiyi tekrar yasama bağlama, sosyalleşme vb. konularda motive etmelidir.

    Sağlıklı Günler Dilerim
    Uzm. Klinik Psikolog, Aile ve İlişki Terapisti, EMDR Uzm. Pelin ÖZAYDIN

    İnstagram

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler