BİZE ULAŞIN
1- DÖVİZDEKİ DÜŞÜŞ KAPALIÇARŞI VE TAHTAKALE'Yİ HAREKETLENDİRDİ
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Döviz, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası'nın hamlelerinin etkisiyle düşüşe geçti. Dövizdeki düşüş Kapalıçarşı ve 'Ayaklı borsa' olarak bilinen Tahtakale'yi hareketlendirdi. Döviz bozdurma çağrısına destek verenlerin yanı sıra yastık altındaki altınlarını bozduranlar oldu.
Tahtakale esnafı Reşat Yılmaz, "Merkez Bankası'nın dünkü kararı gerçekten piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Piyasalar devamını bekliyor. Henüz tehlike geçmiş değil. Vatandaşlar iyi niyetle yastık altı altınlarını bozdurmaya başladı. Ancak henüz bozdurma konusunda büyük firmaları göremedik piyasada. Eğer büyük firmalarda olaya dahil olursa TL biraz daha güçlenir" dedi.
Kapalıçarşı'da kuyumcu olan Cemil Alemdar ise ekonomiye olan güvenin arttığını belirterek, "Muhtemelen önümüzdeki günlerde dolar yine düşecek. Vatandaşın devletine güveni, devletin de vatandaşına güveni çok güzel koordineli gidiyor. Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın açıklamaları güzel. Bu da Kapalıçarşı'ya yansıyor" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------
- Ayaklı borsadan görüntüler
- Döviz bürolarından görüntüler
- Reşat Yılmaz ile röportaj
- Alemdar ile röportaj
- Kuyumcuların görüntüsü
- Detaylar
2 - BÜYÜKADA DAVASI SANIĞI TANER KILIÇ'A TAHLİYE...
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Büyükada'da 5 Temmuz 2017 tarihinde yaptıkları toplantıya ilişkin insan hakları örgütlerinin temsilcisi 11 sanığın "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından yargılandığı davada, sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç'ın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı davada, tutuklu sanıklarından Taner Kılıç'ın durumu, mahkemelerce ayda bir yapılan tutukluluk incelemesinde değerlendirildi. Mahkeme heyeti, Taner Kılıç'ın tahliyesine hükmetti. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davanın tek tutuklu sanığıydı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilen 31 Ocak 2018 tarihli duruşmada tahliye edilen Kılıç'ın, savcılığın tahliyeye itiraz etmesi üzerine 1 Şubat 2018'de tekrar tutuklanmasına hükmedilmişti.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Olaya ilişkin arşiv görüntüler
3-İSTANBUL'DA "HUZURLU BAYRAMLAR" DENETİMİ
Haber-Kamera: Enver ALAS - İbrahim YILDIZ / İSTANBUL,DHA
İstanbul'da polis, 'Huzurlu Bayramlar Türkiye' adıyla kentin çeşitli noktalarında denetim yaptı.
Eş zamanlı olarak saat 14.00'da yapılan denetim notları arasında Bostancı Vapur İskelesi ile Atatürk Havalimanı İç Hatlar Terminali de yer aldı. Denetime çok sayıda polis katıldı. Denetim sırasında narkotik köpekleri de kullanıldı. Yolculara Genel Bilgi Taraması (GBT) yapılırken, bavullar ve çantalar arandı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-İskele önünde bekleyen polisler
-Özel Harekat polisleri
-Yolcuların aranması
-Narkotik köpeği
-Köpeğin bavulları koklaması
-Çantaların aranması
-Genel ve detaylar
4 - ÜNLÜLERİN SOSYAL MEDYA HESAPLARININ ÇALINMASI DAVASI BAŞLADI...
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Ünlü sanatçılar Sezen Aksu, Tamer Karadağlı, Erdal Özyağcılar, Gamze Özçelik, Berk Oktay, Neslişah Düzyatan, Taruk Mengüç, Balçiçek İlter, Bahadır Tatlıöz, Bülent Şakrak, Pınar Altuğ Atacan gibi isimlerin de bulunduğu 58 kişinin başta Instagram ve Twitter olmak üzere sosyal medya hesaplarını ele geçirerek para isteyen 12'si tutuklu 18 sanığın yargılanmasına başlandı. Örgüt lideri olmakla suçlanan sanık Gökyar Şen hakkındaki suçlamaları "Oscarlık senaryo" diyerek reddetti.
İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, 12'si tutuklu 16 sanık geldi. Şikayetçilerden ise şarkıcı Tarık Mengüç, Berrak Tangülü, Ayfer Demir ve Gamze Taşkın geldi. Hakim, 24 Nisan 2018'de tamamlanan iddianamenin İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararıyla kendi mahkemelerine geldiğini, kendilerinin de görevsizlik kararı vermesi üzerine olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderildiğini, bölge adliye mahkemesinin ise davaya İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bakması gerektiğine karar verdiğini belirtti. İddianamenin özetlenmesinin ardından sanık savunmalarına geçildi.
"OSCARLIK SENARYO YAZMIŞLAR"
Çete yöneticiliğiyle suçlanan tutuklu sanık Gökyar Şen, "Büyük bir organizasyonla karşı karşıyayız. Emniyette türlü işkencelere maruz kaldım" diyerek polisleri suçladı. Şen, "Şizofren hastasıyım, bana ilaçlarımı vermediler. Oscarlık senaryo yazmışlar. Hesap çalmak için birkaç yöntem biliyorum ama iddianamedeki yöntemleri bilmiyorum" dedi. Daha sonra arkasında bulunan diğer sanıklara dönen sanık Şen, "Diğer sanıkların hiçbir suçu yoktur. Bunların hepsi oyuna getirildi" dedi. Bunun üzerine hakim, sanık Şen'i, "Yargılama ciddiyeti var, siz de buna uymak zorundasınız" şeklinde uyardı. Avukatı da sanık Şen'in şizofren olduğunu ve raporları bulunduğunu söyleyerek, cezai ehliyetinin olup olmadığının belirlenmesi için mahkemenin de rapor aldırmasını talep etti.
"TİCARİ GETİRİSİ OLACAĞINI DÜŞÜNDÜM; PİŞMANIM"
Yöneticilik suçlaması yöneltilen tutuksuz sanıklardan Abdullah Harun Aslanoğlu ise operasyon yapılmasından günler sonra gözaltına alındığını belirterek yöneticilik suçlamasını kabul etmedi. Sanık Aslanoğlu, Instagram'da yüksek takipçili hesap satın almak isterken sanıklarla tanıştığını, Whatsapp gruplarına dahil edildiğini belirterek "Bir hata yaparak daha önce kendim oluşturduğum yüksek takipçili hesapların listesini bu gruba attım" dedi. Hakim, "Bu hesapları çalmalarını mı istedin?" diye sorunca sanık Aslanoğlu, "Evet. Ancak benim liste göndermemden sonra çalınan hesap yoktur" diye cevap verdi. Hakimin, "Ne yapacaktın bu kadar hesabı?" diye sorunca da sanık Aslanoğlu, "Yüksek takipçili hesaplara reklam veriliyordu. Ticari getirisi olacağını düşündüm. Büyüklerimin verdiği öğütlere uymamanın sıkıntısını yaşıyorum. Pişmanım" şeklinde cevap verdi.
"PARALARI GERİ VERMEK İSTİYORUM"
Sanık Mehmet Halit Çulha ise öğrenci olduğunu ve internetten tanıştığı Ducky Lane rumuzlu kişinin "Para kazanmak ister misin?" diye sorması üzerine whatsapp grubuna dahil edildiğini anlatarak, sosyal medya hesabı çalmadığını, para transferinde kendisine ait banka hesabının kullanıldığını söyledi. Sanık Çulha, aldığı paraları geri vermek istediğini söyledi.
"BABASININ HESABINI KULLANMIŞ
Sanık Doğukan Esentürk de internette eğlence gruplarında takılırken, Ducky Lane rumuzlu kişinin bilgisayarına virüs bulaştırmasıyla tanıştığını, 15 yaşındayken gruba katıldığını söyleyerek "Hesap çalma işleminde bulunmadım, para alma işleminde bulundum. Yaşım yetmediği için babamın banka hesabına havale yaptırdım. Babamın hesabından da mobil bankacılık kullanarak, komisyonumu alıp, Ducky Lane'e havale yaptım. 17 yaşında bu gruptan çıkıp, bağımı kopardım. Diğer sanıkları tanımıyorum" diye konuştu.
"OLAYA BAKILDIĞINDA BÖYLE BİR ÖRGÜT VAR"
Sanık Veysel Demir, sosyal medyada danışmanlık yaptığını ve takipçi sayılarını artırdığını söyleyerek yaptığının yasal olduğunu öne sürdü. Sanık Demir, hiçbir zaman kod adı kullanmadığını belirterek örgüte dahil olmadığını savundu. Hakim, "Böyle bir örgüt var mı?" şeklindeki sorusuna, sanık Demir, "Sanal alemde böyle bir örgütün varlığını duyuyordum. Olaya bakıldığında böyle bir örgüt var" diye yanıtladı.
MİCROSOFT YARIŞMASININ ÜÇÜNCÜSÜ
Sanık Oktay Özmen de iddianamede fishing (oltalama) yöntemiyle sosyal medya hesaplarını çalmakla suçlandıklarını söyleyerek "İddianamede bu yöntemi yapanlar örgüt gibi gösterilmiş ancak aslında bu yöntem herkesin internetten kolaylıkla öğrenebileceği bir yöntemdir. Ben de 17 yaşındayken internetten öğrendim ve iki kez bu yöntemi kullandım" dedi. Özmen, "Önce fishing yöntemiyle hesapları bağladım. Sonra hesap sahiplerine mesaj gönderdim. Onlar da bana ulaştılar, para karşılığı hesaplarını geri vermemi teklif ettiler. Birine 10, diğerine 300 lira karşılığında hesaplarını geri verdim. Yaşım küçük olduğu için suç olduğunu bilmiyordum. Mağdurlardan çok özür diliyorum. Zararları neyse karşılamak isterim" diye konuştu. Avukatı ise sanık Özmen'in, Microsoft'un yazılım yarışmasında üçüncü olduğunu, Kocaeli Bilişim Şube polislerine de yardımcı olduğunu söyledi.
"MAĞDURUM"
Sanık Bahar Çelebi de "Facebook hesabım kapatmıştı. Kendisini Berkay olarak tanıtan Ducky Lane rumuzlu kişiyle (Gökyar Şen) tanıştım. Hesabımı kurtarabileceğini söyledi. Kimlik fotokopimi istedi, gönderdim. Şifremi istedi, verdim. Hesabımı geri açtı. Aramızda güven oluştu. Sonra Instagram hesabım da çalındı. Gökyar Şen yine yardım etti. Facebook ve Instagram hesaplarım 200 bin takipçili hesaplardı. Sonra Gökyar ile buluştuk. Ama Instagram hesabımı geri vermedi. 4 eylemde cepbank işlemi yapılırken, Gökyar Şen tarafından benim TC kimlik numaram kullanılmış. Kendisi sürekli beni tehdit ediyordu. Ben hesap çalmayı bilmiyorum. Kimseden para da almadım. Cezaevine girdiğim için okul hayatıma devam edemedim. Mağdurum" dedi. Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
İDDİANAME
İddianamede takipçi sayısı yüksek olan ve kamuoyunda bilinen kişilerin hesaplarının yine takipçi sayısı yüksek olan ticari hesapların hedef seçildiği belirtilirken, kurumsal hat algısı yaratan mağdurlara Instagram hesaplarına yönelik saldırı başlatıldığı mağdurları telaşa sürükleyerek, oltalama yönteminde kullanılarak hesaba ait kullanıcı adı, şifre, mail adresi, cep telefonu numaralarının değiştirildiği kaydedildi. Kendilerine "Ducky Layne" ismi veren grubun, hedefteki hesaplara erişiminin engelleyerek, hesaptaki fotoğrafların silinerek, müstehcen fotoğrafların paylaşıldığı kaydedilen iddianamede, 12'si tutuklu 18 sanığın "Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme ve orada kalma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, şantaj, hakaret ve taciz" suçlarından 3 yıldan 1321 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Görüntü Dökümü: (ARŞİV)
---------
-Sergiden görüntü
-Ele geçirilen harici bellekler
-Ele geçirilen para ve telefonlar
-Ele geçirilen bilgisayarlar
-Oyuncu Tamer Karadağlı'nın açıklamaları
-Genel ve detaylar
5- CUMHURBAŞKANINA SUİKAST GİRİŞİMİ DAVASI SANIĞINA 'KİTAP DAVASI'
Haber: Hayati ARIGAN - İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik görülen suikast girişimi davası sanıklarından Özel Kuvvetlerde görevli Piyade Yüzbaşı Ergün Şahin hakkında, Kara Harp Akademisi Komutanlığı kütüphanesinden aldığı "21. Yüzyılda Kapital" isimli kitabı gününde iade etmediği gerekçesiyle 'Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma' suçundan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adlî para cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan davada Milli Savunma Bakanlığı Kara Harp Enstitüsü Komutanlığı şikayetçi olarak yer aldı. İddianamede Kara Harp Akademisi Komutanlığı'nda eğitim görev okulunda öğrencisi Ergün Şahin (34) görevi gereği söz konusu kuruma ait kütüphaneden almış olduğu "21. Yüzyılda Kapital" isimli kitabı iade etmeden ayrıldığı belirtildi.
KİTABIN DEĞERİ 31,86 TL
Kurumca iadenin sağlanması için yapılan tüm çalışmalara rağmen Ergün Şahin'in iadeyi sağlamadığının belirtildiği iddianamede, eğitim materyali olan kitabı iade etmeyerek atılı hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği ileri sürüldü. Kütüphaneden bilgiye göre 21. Yüzyılda Kapital isimli kitabının değerinin 31,86 TL olduğu ve Şahin'in 15 Temmuz 2016 tarihinde kitabı iade etmesi gerektiği yer aldı.
7 YIL HAPSİ İSTENDİ
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adlî para cezası istemiyle yargılanmasına başlanan Ergun Şahin'in tutuklu bulunduğu Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS (görüntülü) sistemiyle bağlanarak ifadesinin alınmasına karar verildi. Ergün Şahin, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan Cumhurrbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi soruşturmasında tutuklanmıştı.
Görüntü Dökümü:
-------------------
Olaya ilişkin arşiv görüntüleri
15.08.2018 - 16.27 Haber Kodu : 180815156
====================
6- TÜRKİYE'DE YAŞAYAN ARAPLARDAN DOLAR BOZDURMA KAMPANYASI
İSTANBUL DHA
Türkiye'de yaşayan Arap Toplulukları, düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla Türkiye'nin yanında olduklarını belirterek ellerindeki dolar ve altınları bozdurup TL'ye destek kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Aralarında Irak, Yemen, Mısır, Suriye, Lübnan gibi Arap ülkelerinin vatandaşlarının bulunduğu Arap Topluluğu üyeleri, Arap Derneği Üyeleri ve Arap İşadamları, düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla, ABD'nin Türkiye karşı almış olduğu yaptırım kararlarını eleştirip, TL'ye destek kampanyası başlattıklarını bildirdiler. Topluluk üyeleri, Arap hükümetlerine de çağrıda bulunarak 'Türkiye'nin yanında olun' mesajı verdiler. Türkiye'de yaşayan Araplar, basın açıklamasının ardından, yanlarında bulunan dolarları bozdurmak üzere döviz bürolarına hareket ettiler.
Topluluk üyeleri adına, Türkiye'deki Arap Topluluğu Temsilcisi Hıdır Al Sotari'nin okuduğu açıklamada, "Türkiye'de 5 milyon Arap yaşıyor. Türk Lirası'nı desteklemek dini ve ahlaki bir vecibe olup bütün Arap ve Müslüman halkların bunu dikkate almalarını ifade etmekteyiz. Dolayısıyla elimizde bulunan bütün dolar cinsinden varlıklarımızı bir an önce Türk lirasına çevirmemiz gerekmektedir. Türk lirası bizim liramızdır. Ferdi ve topluca dolar bozduran bütün kişi ve kuruluşlara buradan kendilerine şükranlarımızı arz ederiz. Bütün Arap ekonomi ve sivil toplum kuruluşlarını kısaca her kesimi Türk Lirasına destek olmaya ve dolar altın cinsinden varlıklarını Türk Lirasına çevirmelerine davet ediyoruz." ifadeleri yer aldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Salondan detaylar
-Sotari'nin yaptığı açıklama
-Ellerinde dolarlarla fotoğraf vermeleri
-Döviz bozdurmak üzere salondan ayrılmaları
15.08.2018 - 17.18 Haber Kodu : 180815183
15.08.2018 - 17.16 Haber Kodu : 180815181
