BİZE ULAŞIN
BARIŞ PINARI HAREKATI’NDA 5'İNCİ GÜN (3)
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Fırat'ın doğusunun teröristlerden arındırılmasına yönelik başlatılan Barış Pınarı Harekatı 5’inci gününe girdi. TSK ve Suriye Milli Ordusu askerleri karadan ilerlediği harekatta obüsler ise havadan terör hedeflerini ateş almayı sürdürüyor.
Suriye iç savaşının ardından ülkenin kuzeyinde ve Fırat Nehri doğusunda kalan alanlar terör örgütü PKK/YPG tarafından işgal edildi. Teröristler tarafından işgal edilen alanda bulunan halk ise baskı ile göçe zorlandı. Terör örgütü işgal ettiği alanlardan Türkiye sınırına yönelik saldırılarda bulunması ile sınır güvenliği için tehdit oluşturmaya başladı. Türkiye, çağrılarına rağmen taciz ve saldırılarını sonlandırmayıp, işgal ettiği alanları terk etmeyen terör örgütüne yönelik operasyon sinyali verdi. ABD ile bölgenin güvenli hale getirilmesine yönelik çabaların da sonuçsuz kalmasıyla Türkiye, 9 Ekim saat 16.00’da 'Barış Pınarı' ismini verdiği harekatı başlattı.
4'ÜNCÜ GÜNDE RESULAYN'A GİRİLDİ
Terör hedeflerinin karadan ve havadan ateş altına alınmasının ardından gece saatlerinde TSK ve Suriye Milli Ordusu askerleri karadan giriş yaptı. TSK ve SMO unsurları karadan Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin karşısındaki Telabyad ve Ceylanpınar ilçesinin karşısındaki Rasulayn kentlerini teröristlerden temizlemeye yönelik harekat kapsamında köyleri tek tek özgürleştirdi. Sivillerin zarar görmemesi için hassasiyetle hareket eden birlikler, Rasulayn ilçe merkezine dün ulaşarak kontrolü sağladı.
TELABYAD AN MESELESİ
Rasulayn’da kontrolü sağlayan TSK ve SMO unsurları, doğu ve batısından ilerlediği Telabyad ilçe merkezini de özgürleştirmeye yönelik çabasını sürdürüyor. Titiz şekilde ilerleyen ve topçu birliklerinin de güzergahı üzerindeki terör hedeflerini vurarak destek verdiği TSK ve SMO birliklerinin Telabyad’a ulaşmasının an meselesi olduğu belirtiliyor. Türkiye sınırının güneyinde 30 kilometre derinlikteki M4 otoyoluna inen birlikler burada terör örgütünün ikmalini keserken, Telabyad’ın da özgürleştirilmesinin ardından PKK/YPG’nin Kamışlı ile Ayn El Arap arasındaki bağ da koparılmış olacak.
SULUK BELDESİ ELE GEÇİRİLDİ
Barış Pınarı Harekatı kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye Milli Ordusu unsurları, Telabyad ile Rasulayn arasında kritik öneme sahip Suluk Kasabası teröristlerden arındırıldı. Telabyad’ın güneydoğusundaki Suluk Beldesi, sabah saatlerinde sıcak çatışmalarda teröristlerin etkisiz hale getirilmesinin ardından özgürleştirildi.
TERÖRİSTLER HER TARAFI TUZAKLAYIP KAÇIYOR
Rasulayn’ın terör örgütünden arındırılmasının ardından yeni hedef olan ve girilmesinin an meselesi olduğu Telabyad’da PKK/YPG’li teröristlerin etrafı patlayıcıyla tuzaklayıp kaçtığı belirtildi. Teröristlerin büyük bölümünün kaçtığı Telabyad ilçe merkezindeki operasyona TSK birliklerinin yanı sıra Polis Özel Harekat timlerinin de katılacağı ifade edildi.
OBÜSLERLE TERÖR HEDEFLERİ VURULUYOR
Yeni günün ilk saatlerinden itibaren Telabyad’da bulunan terör hedefleri sınır birlikleri tarafından obüslerle ateş altına alındı. İstihbarat birimleri, harekata katılan askerler ve insansız hava araçlarından elde edilen görüntülerle belirlenen terör hedefleri obüs ve tank atışları ile tam isabetle vuruluyor. Obüs atışları ile etkisiz hale getirilen terör hedeflerinin vurulmasının ardından yükselen dumanlar Türkiye sınırından da net şekilde görülüyor.
SINIRDA GÜVENLİK HAD SAFHADA
Bugüne kadar 2 asker ve 18 sivilin şehit olduğu 490 teröristin ise etkisiz hale getirildiği harekat kapsamında Suriye sınırındaki yerleşim alanlarında da sivillerden sınıra yaklaşmamaları konusunda uyarılar yapılıyor. Hoparlörlerden sık sık uyarı anonslarının yapıldığı sınır ilçelerinde polisler vatandaşlardan sokaklarda dolaşmamaları ve güvenli alanlara gitmelerini istiyor. Sınır hattında ise askerler zırhlı araçlarla sürekli devriye görevi yaparak teröristlerin olası saldırılarına ve sızma girişimine engel oluyor.
SINIRA SEVKİYAT SÜRÜYOR
Öte yandan sınır hattındaki Akçakale ve Ceylanpınar’a askeri sevkiyatta devam ediyor. Dün gece ve sabah saatlerinde de Türkiye’nin farklı birliklerinden çıkan zırhlı araç ve askeri personeller ile Suriye Milli Ordusu unsurları ve araçları konvoy halinde Şanlıurfa’ya geldi. Güvenlik önlemleri arasında ilerleyen konvoyda bulunan araç ve askeri personeller Suruç, Akçakale, Ceylanpınar ve Nusaybin’e yönlendirildi. Bu ilçelerde konuşlanan araç ve askerlerin harekat kapsamında sınırı geçerek karadan teröristlerin etkisiz hale getirilmesine yönelik operasyona destek vereceği belirtildi.
AKÇAKALE’YE ROKETLİ SALDIRI
Telabyad’da bulunan teröristler tarafından Akçakale ilçe merkezine roketli saldırı düzenlendi. Sınırı aşan ve Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'ndeki bir eve isabet eden roket, hasara neden oldu. Paniğe yol açan saldırının ardından evde bulunan Suriye uyruklu aile tahliye edilirken, güvenlik güçleri de önlem aldı. Saldırı sonrası teröristlerin roketi ateşlediği bölge ise sınırda konuşlu topçu birlikleri tarafından ateş altına alınarak imha edildi.
Öte yandan Telabyad ilçe merkezinin dış mahallelerinde silah sesleri duyulmaya başladı.
RESULAYN KUŞATILDI
Barış Pınarı Haraketı kapsamında Suriye'nin Haseke kentine bağlı Resulayn ilçesinde terör örgütü üyeleri ile Türk ve Suriye Milli Ordusu askerleri arasında çatışmalar sürüyor. Dün geceden bu yana aralıksız uçaklarla bombardımana tabi tutulan Resuylan’da karadan ise obüs ve tanklarla terör mevzileri vuruluyor. Bu sabah saatlerinde TSK ve SMO karadan 3 koldan zırhlı araçlarla kenti çember altına aldı. Kentin batısındaki sanayi bölgesinden, doğusundaki Tel Helef köyünden ve Ceylanpınar'a açılan sınır kapısından gerçekleştirilen saldırılar zaman zaman şiddetli çatışmalara dönüyor. Topçu atışıyla desteklenen operasyonda teröristler tarafından ateşlenen havan ve roket mermileri ise zaman zaman sınırı aşıp Ceylanpınar’a düştüğü kaydedildi. Çatışmaların yoğunlaşması üzerine sınır hattındaki mahallerde yaşayan vatandaşlar ise güvenli bölgelere veya akrabalarının yanlarına yerleşmek için ilçeden ayrıldığı görüldü.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR
Hasan KIRMIZITAŞ- Hadi KURT- Ömer ŞULUL- Mehmet SEZGİN/AKÇAKALE (Şanlıurfa), (DHA)
================================
BOLU'DA OTOMOBİL TAKLA ATTI: AYNI AİLEDEN 3 ÖLÜ, 2 YARALI
Bolu'nun Gerede ilçesinde, TEM yolunda sürücüsünün kontrolünden çıkıp takla atan otomobildeki aynı aileden 3 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Otomobildeki emniyet kemerlerinin 'uyarı sesi' çıkarmaması için arkadan bağlandığı görüldü.
Kaza, saat 07.00 sıralarında TEM yolunun Gerede ilçesi Samat mevkiinde meydana geldi. İstanbul yönüne giden Rafet Özer yönetimindeki 41 AGD 040 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp yol kenarındaki çalılık alana girerek taklalar attı. Kazada, sürücü Rafet Özer ile eşi Naime ve oğlu Abdulkadir Özer yaşamını yitirdi. Sürücünün kızı Betül Özer ve ablası Fehime Karakoç ise yaralandı. Yaralılar, ihbar üzerine bölgeye sevk edilen 112 Acil ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Gerede Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Özer çifti ile oğulları Abdülkadir'in cenazeleri ise cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından cenaze aracıyla aynı hastanenin morguna götürüldü.
EMNİYET KEMERLERİ ARKADAN TAKILI
Bu arada, kaza yapan araçta emniyet kemerlerinin 'uyarı sesi' çıkarmaması için koltuğun arkasından bağlandığı görüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kaza yapan araç
-Cesetlerin, ceset torbası ile taşınması
-Yoldan detaylar
-Emniyet kemerinin arkadan bağlı görüntüsü
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)
==============================
NALBANTLIK GENÇ NESİLLERE SERGİYLE ANLATILDI
Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin (AKÜ) Erasmus+ programı kapsamında desteklenen 'Kaybolan Meslek Nalbantlığın Canlandırılması' projesi kapsamında nalbantlığın tarihiyle ilgili fotoğraf sergisi açıldı.
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nca yürütülen Erasmus+ Programı Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar faaliyeti kapsamında 2018 yılı teklif çağrısı döneminde, AKÜ tarafından sunulan 'Kaybolan Meslek Nalbantlığın Canlandırılması' adlı proje başvurusu kabul edildi. AKÜ adına projeyi yürüten Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Selçuk Biricik, Ahmet Şemseddin Karahisari Kültür ve Sanat Günleri kapsamında Zafer Meydanı'nda düzenlenen 1. Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali'nde nalbantlığın tarihiyle ilgili fotoğraf sergisi açtı.
'ESKİDEN YÖREMİZDE YAYGIN BİR MESLEKTİ'
Projenin her alanda tanıtılması için çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Biricik, nalbantlığın unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için harekete geçtiklerini kaydetti. Festivalde açtıkları fotoğraf sergisini en çok yaşlıların ve ilkokul öğrencilerinin ziyaret ettiğini belirten Biricik, Afyonkarahisar'daki nalbant sayısının bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azaldığını söyledi. Prof. Dr. Biricik, şöyle konuştu:
"Bu festivalde biz de projeyi fotoğraf sergisiyle tanıtmak istedik. Fotoğraf sergisinde geçmişten günümüze nalbantlığı anlatıyoruz. Eskiden nalbantlık yöremizde yaygın şekilde yapılan bir meslekti. Diğer kaybolan meslekler gibi özellikle motorize taşıtların yaygınlaşmasıyla günümüzde maalesef nalbant sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azaldı. Ancak Afyonkarahisar merkezinde birkaç nalbant bulunuyor. Köylerde de nalbantlar var. Fakat yaşları 70'i aşmış durumda. Birçok nalbant da yaşamını yitirmiş. Şu an birkaç kişiyle bu meslek yürütülmeye çalışılıyor."
'FESTİVALDE İLGİ GÖRDÜK'
Fotoğraf sergisinde gençlerin görebilmesi ve geçmişte ne işe yaradığını öğrenmeleri için kağnıyı da sergilediklerini anlatan Prof. Dr. Biricik, "Kağnıyı Sinanpaşa ilçesi Tazlar köyünden getirdik. Bunun yanında annat, yaba, düven ve öküz pulluğu bulunuyor. Bunlar motorlu taşıtlar çakmadan önce kullanılan malzemeler. Harman döneminde harmanı kaldırmak için yani nohut, buğday, mercimek ve arpa, bütün bu malzemelerle bu ürünler kaldırılıyordu. Festivalde büyük ilgi gördük" dedi.
'ESKİYİ HATIRLADILAR'
Fotoğraflar ve kağnının özellikle yaşlıların ilgisini çektiğini anlatan Prof. Dr. Biricik, "Yaşlılar başta olmak üzere bütün kesimlerin ilgisini çekiyor. İlkokul öğrencileri daha fazla ilgi gösteriyor. Eskiyi hatırlatmak açısından bir nostalji şekillendi diyebiliriz. Bu kağnının ortasında eski dilde geri bulunuyor, kıl çadırı şeklinde. Geriye harmanda alınan ürünler dolduruluyor ve daha sonra harman yerine götürülüyor. O geri son derece önem kazanıyor. O geri olmasa harmanda o sapları taşımak kolay olmuyor. Hatta onun için Afyon yöresinde bir söz vardır, 'Harmanı geri, evi hanım yönetir' denilir" diye konuştu.
Özellikle dağlık alanlarda eşek ve atın halen gerekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Halil Selçuk Biricik, nalbantlığın azalsa dahi hiçbir zaman tamamen yok olmayacağını, bunun için kurslar düzenleyerek genç nesli bu mesleğe yönlendirmeye çalıştıklarını anlattı.
BURDUR'DAKİ CAMİLERDE MEHMETÇİK İÇİN DUA EDİLDİ
Burdur merkez ve ilçelerindeki bütün camilerde sabah namazı sonrası Barış Pınarı Harekatı'na katılan Mehmetçik için Kur'an-ı Kerim okunup, dua edildi.
Vali Hasan Şıldak'ın davetiyle il genelindeki bütün camilerde sabah namazı sonrasında Barış Pınarı Harekatı'nda terör örgütü PKK/YPG'ye karşı mücadele eden Mehmetçik için Fetih suresi okundu, dua edildi. Vali Hasan Şıldak da AK Parti Burdur Milletvekili Yasin Uğur, İl Müftüsü Enver Türkmen ve diğer protokol üyeleriyle Yeni Pazar Camii'nde sabah namazı kıldı. Namaz çıkış açıklama yapan Vali Şıldak, "Ordumuzun Suriye'de barış ve ülkemizin güvenliği için gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı'na milli birlik ve beraberliğimizin Burdur'dan bir ifadesi olarak bütün vatandaşlarımız adına ordumuza dualarla destekte bulunduk. Fetih suresi okundu. Bizler de vatandaşlarımızla bir araya gelerek birlik içinde bu dayanışmayı gösterdik. Bütün Burdur halkı, en güçlü şekilde silahlı kuvvetlerimize, devletimize milli birliğimizin bir ifadesi olarak bu duygularla gücünü, desteğini ortaya koymuş oldu. Bu programa iştirak eden bütün vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepsinden Allah razı olsun" dedi.
AK Parti Burdur Milletvekili Yasin Uğur da, "Tüm hemşehrilerimiz adına ordumuzun muzaffer ve muvaffak olması için dua ettik, onlara adeta bir güç gönderdik. Hem terör koridorunu yarmak, hem güvenli bölge oluşturmak adına Cumhurbaşkanımız sürekli bunu ifade ediyor; 'Artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz' diyor. Şu anda bu harekatla gerçekleştirilmek istenen budur. Biz orada barışın tekrardan tesis edilmesi ve terör unsurlarının yok edilmesi için bu harekatı yapıyoruz. Sonucu inşallah hayırlı olacaktır. Milletimiz de bugün olduğu gibi dualarıyla destek oluyor. Hem Burdur'umuza, hem milletimize teşekkür ediyorum. İnşallah ordumuz zaferle ve galibiyetle dönecektir" diye konuştu.
SABAH SPORUNUN YANINDA ÇEVRE TEMİZLİĞİ DE YAPIYOR
Antalya'nın Finike ilçesinde lisanslı dağcı ve doğa tutkunu Selma Bektaş (57), sahilde sabah sporunun yanında çevre temizliği de yapıyor. Selma Bektaş, "Köpeğimle her sabah sahili temizliyoruz. Hiç akıl almayacak şeyler çıkıyor. Finike halkının duyarlı olmasını istiyorum" dedi.
Uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra 3 yıl önce Finike'ye yerleşen lisanslı dağcı Selma Bektaş, duyarsız insanların çevreye ve deniz kıyısına bıraktığı çöpleri toplamak için belediye işçisi gibi çalışıyor. Doğasever biri olarak çevreye atılan bu çöpleri görmekten büyük rahatsızlık duyduğunu dile getiren Bektaş, ilçede olduğu zamanlarda köpeği 'Pamuk' ile sabah sporunu yaparken, yanına büyük çöp poşetlerinden alarak doğaya zarar veren ve kirli görüntü oluşturan bütün atıkları topluyor.
'BIRAK, DÜNYAYI SEN Mİ KURTARACAKSIN'
Çevre temizliği yaparken kendisini görenlerin zaman zaman belediye işçisi gibi çalıştığını söylediklerini ve 'Bırak, dünyayı sen mi kurtaracaksın' sözlerine aldırmadığını belirten Selma Bektaş, çevreyi duyarsızca kirletenleri anlamadığını ve kınadığını söyledi. Sahile atılan çöpler arasında yiyecek malzemelerinden kadın pedine kadar birçok şey gördüğünü anlatan Bektaş, herkesi içinde yaşadığı doğaya saygı duymaya ve elbirliğiyle çevre gönüllüsü olmaya davet etti.
'HİÇ AKIL ALMAYACAK ŞEYLER ÇIKIYOR'
Kendini doğa dostu olarak tanımlayan Selma Bektaş, "Finike'de yaşıyorum. Sahilin vatandaşlar tarafından çok kirletildiğini fark ettim. Bunu da sorumlu bir vatandaş olarak temizlemeyi iş edindim. Köpeğimle her sabah sahili temizliyoruz. Vatandaşların da duyarlı olmasını istiyorum bu konuda. Pet şişeleri, kırık şişeler özellikle sahilde çok fazla bulunuyor. Çocuk pedleri, kadın pedleri, ilaç kutuları ve hiç akıl almayacak şeyler çıkıyor. Finike halkının Finike'ye duyarlı olmasını istiyorum" dedi.
'BİRKAÇ KEZ EVEREST'E TIRMANDIM'
Çevre temizliğine yönelik gerçekleştirilen tüm etkinliklere dahil olmaya çalıştığını da anlatan Bektaş, aynı zamanda dağcılık sporu yaptığını ve doğa yürüyüşlerine katıldığını söyledi. Yaşadığı ilçeyi çok sevdiğini kaydeden Bektaş, "Doğasever olarak birkaç kez Everest'e tırmandım. Ana kampına. Son gidişimde de Finike'nin amblemini Everest Dağı'nın ana kampına taşıdım. Bundan da gurur duyuyorum" diye konuştu.
ANTALYA 2018'İN TURİST SAYISINI, 10 EKİM'DE GEÇTİ
Turizmde bu yıl rekor üstüne rekor kıran Antalya, 10 Ekim itibarıyla 13 milyon 653 bin turist sayısına ulaşarak, 2018'in 12 aylık toplam rakamı 13 milyon 642 bini geçmeyi başardı. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, 16 milyon turist hedefi koyan Antalya'nın 14.5 milyon turistle sezonu kapatacağını tahmin ettiğini belirterek, "Thomas Cook olayı dengeleri bozdu" dedi.
Türkiye'nin turizm başkenti Antalya, 2019 yılı yabancı turist sayılarında rekorlar kırmaya devam ediyor. Önceki yıllarda mayıs-eylül ayları arasına sıkışan turizm yoğunluğu bu yıl mart-ekim aylarına kadar uzadı. Yoğun sezon önceki yıllarda 4-5 ay iken bu yıl 8 aya yükseldi. Antalya bu yıl 1 Ocak-10 Ekim tarihleri arasındaki gelen yabancı turist sayısıyla 2018'in 12 aylık dönemindeki toplam turist sayısını da geçmeyi başardı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre 2018 yılı 12 aylık dönemde 13 milyon 642 bin turist ağırlayan kent, bu yıl 1 Ocak- 10 Ekim tarihleri arasındaki süreçte yaklaşık 13 milyon 653 bin turisti misafir etti.
GÜNLÜK ORTALAMA 70 BİNE YAKIN
Antalya Havalimanı ve Gazipaşa Havalimanı verilerine göre, 1-10 Ekim tarihleri arasında kent, 694 bin civarı turist ağırladı. Günlük ortalama 70 bine yakın turist ekim ayında da kente gelmeye devam ediyor. Yıl itibarıyla geçen seneye göre artış oranı yüzde 17, ekim ayı 10 günlük verilere göre artış oranı ise yüzde 19 olarak kaydedildi.
5 MİLYON RUS TURİST
Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün Antalya Havalimanı ile Gazipaşa-Alanya Havalimanı'ndan aldığı ve milliyetlere göre yapılan analize göre ise eylül ayı sonu itibarıyla 193 ülkeden turist ağırlayan kenti en çok Ruslar tercih etti. Rusya'dan geçen seneye göre yüzde 14'lük oran ve 581 bin kişi artışıyla toplam 4 milyon 752 bin kişi geldi. Ekim ayı itibarıyla da Rus turist sayısı 5 milyonu aştı. Rusların toplam turist sayısındaki payı yüzde 38 oldu.
ALMANYA, UKRAYNA VE İNGİLTERE
En çok turist ağırlanan ikinci ülke Almanya'dan ise geçen seneye göre yüzde 16'lık oran ve 288 bin kişilik artışla toplam ziyaretçi sayısı 2 milyon 85 bin oldu. Almanların toplam ziyaretçi rakamındaki payı ise yüzde 16.6 olarak açıklandı. Üçüncü sıradaki Ukrayna'dan yüzde 11.6'lık oran ve 76 bin artışla toplam 726 bin turist geldi. Ukrayna'nın toplam rakamdaki payı da yüzde 5.8 oldu. İngiltere pazarında da yüzde 17'lik oran ve 91 bin artışla toplam 623 bin turist ağırlanırken, İngilizlerin payı da yüzde 4.99 oldu.
THOMAS COOK DENGELERİ BOZDU
Antalya'nın 10 Ekim itibarıyla 13 milyon 652 bin turist sayısıyla 2018'in toplam rakamı olan 13 milyon 642 bini geride bıraktığını belirten Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Bundan sonra inen her uçak ilave artış kaydedecektir. Tahminimce 14.5 milyon turistle bu sezonu Antalya kapatır. 16 milyon bir hedefti, hedef hep yüksek olur ama planlandığı gibi gitseydi. Thomas Cook olayı dengeleri bozdu. 19 milyon turist dünya genelinde bundan etkileniyor. Antalya açısından da 200-300 bin civarında bir etkisi olabileceğini düşünüyorum" dedi.
ANTALYA'NIN BEŞLİ YILDIZI
Antalya'ya gelen turistlerin milliyetleri açısından Rusya'nın kesin ve net bir yoğunluğunun hissedildiğini belirten Yavuz, "Ruslar 5 milyona yaklaştı. Almanya'da son 3 yılın en iyi rakamına ulaştı. Ukrayna'daki artış da çok dikkate değer ve Ukrayna 1 milyona yaklaşıyor. İngiltere ve Polonya da bu yılın yükselen yıldızları oldu. Bu 5'li hep başladığı gibi devam etti ve gelecek yıllarda da artış potansiyeli devam edebilir, sadece İngiltere'deki belirsizlik bütün dünyayı kapsıyor. Genel olarak iki-üç pazar dışında bütün pazarlarda artış var" dedi.
KİŞİ BAŞI GELİR ORTALAMASI 620-650 DOLAR
Turist sayılarına yönelik eleştirilere de dikkat çeken Recep Yavuz, "Turizm iki ayakla yürüyor, biri sayı biri gelir. Özellikle İskandinav ve Batı Avrupa'daki olumsuzlukların düzelişi çok önemli. Gelir açısından bu yıl daha iyi durumdayız ama sistemi gözden geçirmeliyiz. 5 günün altındaki ziyaretleri turistik olarak saymamalıyız. Antalya turizmi 2016'da ciddi bir sendrom yaşadı, sonrasındaki düzelme çok ani olmuyor, yavaş yavaş toparlıyor. Ama gelirlerde inanın biz Rodos, Girit'ten daha aşağıda değiliz. Bakanlığın hedeflediği kişi başı gelir 1000 dolar. Çok iddialı ve ulaşılması uzun zaman alacak bir projeksiyon. 750-800 dolar gelir gelen yıllarımız oldu. Onu yakalasak ilk etapta daha iyi, şu anda 620-650 dolar civarında gidiyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Antalya Havalimanı yolculardan detay görüntüler( ARŞİV)
- Yat limanı ve sahilden drone görüntüleri (Arşiv)
- Yüzen turistlerden detay görüntüler (Arşiv)
- Konyaaltı Sahili'nden detay görüntüler (Arşiv)
- Sahildeki kalabalıktan detaylar (Arşiv)
- Sulu ada tekne turundan detay görüntüler (Arşiv)
- DHA Muhabiri ve Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz'un odasından görüntüler
- RÖP: Recep Yavuz
HABER: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)
