İstanbul 34'üncü Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yargıç ve savcılar hakkındaki dinleme kararlarını açıklayarak gizliliği ihlal suçundan yargılandığı davadan beraat etti. Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi kararı oybirliğiyle aldı.
Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi'nde gizliliği ihlal etmek suçlamasıyla yargılanan Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun duruşmasına bugün de devam edildi. Duruşmaya Eminağaoğlu'nun avukatı Ahmet Akgün, YARSAV Başkanı Murat Aslan ve YARSAV üyeleriyle çok sayıda yargı mensubu katıldı. Duruşmayı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun oğlu Ozan Eminağaoğlu'nun yanı sıra CHP'li milletvekilleri İsa Gök, İlhan Cihaner ve Hurşit Güneş de izledi. Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi Başkanı Sabri Eyüp Yağcı yurtdışında bulunduğu için heyete en kıdemli üye olan İbrahim Şahbaz başkanlık etti.
Davanın bugünkü duruşmasında iddia makamında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Zeki Özcan mütalaasını tekrarladığını belirterek Eminağaoğlu'nun Türk Ceza Yasası'nın gizliliği ihlal başlığındaki 285'inci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarıyla zincirleme suç başlığındaki 43'üncü maddeden cezalandırılmasını istedi.
-EMİNAĞAOĞLU: "ORTADA SUÇ VE SUÇLU YOKTUR"-
Ömer Faruk Eminağaoğlu ise savunmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın daireye sunduğu mütalaa ile dosya konusunda bilgisinin olmadığının ortaya çıktığını, dosyada yer almayan eylemlerden dolayı kendisinin cezalandırılmasının istendiğini ifade etti. Bir yıl boyunca kamuoyunda askerlik durumuyla ilgili haberlerle linç edilmeye çalışıldığını savunan Eminağaoğlu, iddia makamının mütalaada yer almayan suçlamaları da dosya kapsamına dahil etmeye çalıştığını belirtti. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin yargıçları yönetmelikle dinleme yapma yetkisine sahip olmadığını söyleyen Eminağaoğlu, ortada işlenmiş bir suçun bulunmadığını bildirdi. Eminağaoğlu, kendisi hakkında açılan bu davanın yargının bağımsızlığının göstergesi olduğunu belirterek "Ortada suç ve suçlu bulunmadığı için beraatımı talep ediyorum" dedi.
Avukat Ahmet Akgün ise Adalet Bakanlığı müfettişlerinin Eminağaoğlu'nun dinlenmesine neden olan yönetmeliğin Danıştay tarafından iptal edildiğini, dinleme yetkisinin savcılarda olduğunu belirtti. Suç unsurlarının oluşmadığını ifade eden Akgün, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin Ceza Yargılama Yasası'nın 135'inci maddesine göre iletişimin denetlenmesine ilişkin yetkiyi kullanmasının mümkün olmadığını ifade etti. Müvekkilinin Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde, Adalet Bakanlığı'ndan kendisi hakkında açılan soruşturmalar hakkında bilgi istediğini, bakanlıktan gelen bilgilendirmede de inceleme yapıldığını, soruşturmaya yönelik bir bilgi olmadığını belirten Akgün, "Gizliliğin ihlali olması için soruşturmanın içeriğinin açıklanması lazım. Ancak müvekkilim basın toplantısıyla sadece olgu açıklamasında bulunmuştur. Müvekkilimin beraatını talep ediyorum" dedi.
-EMİNAĞAOĞLU'NUN KONUŞMASI ALKIŞLANDI-
Son savunmanın ardından heyet başkanı Şahbaz, Eminağaoğlu hakkındaki beraat kararını açıkladı. Şahbaz, Eminağaoğlu hakkında son soruşturma açılmasına yasal bir engel bulunmadığını belirterek, "Her ne kadar sanık hakkında gizliliği ihlalden bahisle TCK'nın 285/1'inci maddesi uyarınca cezalandırılması isteniyorsa da sanığın gizliliği ihlal kastıyla hareket ettiğine dair kesin bir kanıya ulaşılamadığından ceza yargılama yasasının 223/2-C maddesi hükmünce beraatine karar verildi" dedi. Oybirliğiyle alınan kararın beraatle sonuçlanması üzerine Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun gözlerinin dolduğu görüldü.
Duruşma ardından Yargıtay binası dışında bir açıklama yapan Eminağaoğlu, Türkiye'de 12 Eylül anayasasının kaldırılması için çalışmalar yapıldığını, ancak ikinci bir 12 Eylül anayasasının 2010 yılında yürürlüğe girdiğini savundu. Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Biz YARSAV adı altında örgütlendiğimiz süreçte yargı üzerinde yapılan baskının püskürtülmesi amacıyla işlemler yaptığımız için bu davalara muhatap olduk. O işlemlerde Adalet Bakanlığı'nın yetkisini Danıştay kararıyla ortadan kaldırdığımız için bu davalara muhatap olduk" dedi. Mücadele sürecinde yer alan bütün meslektaşlarının aynı kadere muhatap edildiğini kaydeden Eminağaoğlu, yargı üzerinden istenilen sonuç alınamadığı için aynı baskının HSYK üzerinden yapılmak istendiğini savundu. Yargı bağımsızlığının çok ciddi tehdit altında olduğunu ifade eden Eminağaoğlu, "Her ne olursa olsun Cumhuriyet'in yarattığı hukuk devrimi sonuna kadar geliştirilerek güçlendirilerek hukukun üstünlüğü hakim kılınarak bedeli de ne olursa olsun bu yoldan dönülmeden bu mücadele uğruna sonuna kadar bu yolda yürünecektir" dedi.
Eminağaoğlu'nun bu konuşması duruşmayı izlemeye gelen meslektaşları tarafından alkışlarla karşılandı.
ANKA