HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan: Dinamik reform süreciyle demokrasimizi güçlendireceğiz (2)

CİRİT: TÜRK YARGISI BU GERÇEĞİN BİLİNCİNDEDİR 2019-2020 Adli Yıl Açılış töreninde konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bağımsız yargının, Cumhuriyeti ve devleti ayakta tutan temellerden biri olduğunu belirtti.

CİRİT: TÜRK YARGISI BU GERÇEĞİN BİLİNCİNDEDİR
2019-2020 Adli Yıl Açılış töreninde konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bağımsız yargının, Cumhuriyeti ve devleti ayakta tutan temellerden biri olduğunu belirtti. Bu temelin sarsılmasının, kaba kuvvetin ve anarşinin doğmasına, toplumsal barışın bozulmasına ve nihayetinde demokrasinin ortadan kalkmasına yol açacağını kaydeden Cirit, "Türk Milleti adına kullanılan asli, hukuki ve mutlak egemenliğin, devlet içinde veya dışında herhangi bir kudrete ya da otoriteye bırakılması, egemenliğin sonu olur. Türk yargısı bu gerçeğin bilincindedir. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından, üst düzey siyasi kişiliklerin devam eden soruşturmalara ve davalara ilişkin beyanları, haklı gerekçeleri olsa bile belli bir yönde karar vermeleri için mahkemelere çağrıda bulunmaları veya açıklamalar yapmaları, adil yargılama hakkını güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6’ncı maddesindeki bağımsız ve tarafsız mahkeme fikriyle bağdaşmamaktadır" dedi.
'RAPORU DEĞERSİZ BİR KAĞIT PARÇASINA DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR'
Cirit, Avrupa Birliği Komisyonunun 29 Mayıs 2019 tarihli Türkiye Raporunda, '2016 darbe girişiminin ardından hâkim ve savcıların yüzde 30’unun ihraç edilmesi ve görevden uzaklaştırılması neticesinde Türk yargısının bağımsızlığına ilişkin endişeler devam etmektedir' ifadelerini kullandığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY terör örgütündeki faaliyetleri sebebiyle eski yüksek yargı üyelerine yönelik soruşturmalar kapsamında 178 kişi hakkında fezleke düzenlenmiş, bunlardan 175 kişi hakkında dava açılmıştır. Bu davalardan bir kişi beraat etmiş, bir kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, 106 kişi mahkum olmuş, 67 kişi hakkında ise yargılamalar devam etmektedir. İlk derece mahkemelerinde görev yapan hâkim ve savcılardan 4 bin 561 kişi hakkında soruşturma açılmış, bunlardan 3 bin 495 kişi hakkında dava açılmıştır. Bu davalardan 534 kişi beraat etmiş, bin 344 kişi mahkum olmuş, bin 617 kişi hakkında ise yargılamalar devam etmektedir. Böylesine ağır ve önemli suçlardan mahkum olmaları sonucu cezaevinde bulunan, soruşturmaları devam eden eski yüksek mahkeme üyeleri ve derece hâkim-savcılarının ihraç edilmesi ya da görevden uzaklaştırılması zorunludur. Çağdaş hukuk sistemlerinde bunun dışında bir seçenek olamayacağını bilmek için hukukçu olmaya da gerek yoktur. Durum bu kadar açıkken 'yargı bağımsızlığı' kavramını, ‘terör örgütüne bağlılık’ olarak anlayan ilerleme raporundaki bu ifadeler, söz konusu raporu değersiz bir kağıt parçasına dönüştürmüştür."
'RAPOR TÜRK YARGISINA YÖNELİK KARALAMA KAMPANYASININ BİR PARÇASI'
Cirit, raporun Türk yargısına yönelik karalama kampanyasının bir parçası olduğunu ve bu rapor nedeniyle AB'nin Türk yargısı ve kamuoyu önünde itibar kaybettiğini belirterek, şunları söyledi: "Öte yandan küresel olarak, çeşitli güç odakları tarafından Türk yargısına yönelik olumsuz algı oluşturma çabaları sistematik bir şekilde sürdürülmektedir. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2018 yılı Küresel Rekabetçilik Raporunda Türkiye’deki yargı bağımsızlığı 111'inci sırada gösterilmiş, bu konu yazılı ve görsel basında yer almıştı. Söz konusu raporda, idam cezalarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği Mısır 29'uncu sırada, Cemal Kaşıkçı cinayetini dünyanın gözü önünde örtbas etmeye çalışan Suudi Arabistan ise 24’üncü sırada yer almıştır. Sadece bu iki örnek dahi, raporu hazırlayanların hukuk anlayışlarını ve Türk yargısı hakkında uluslararası alanda nasıl kirli ve çirkin bir propaganda yürütüldüğünü göstermeye yeterlidir."
Konuşmasında yargıdaki yaşanan sorunlara, iş yüküne ve çözüm önerilerini de yer veren Cirit, konuşmasını başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere açılış törenine katılanlara teşekkür ederek tamamladı.
'VATANTAŞLARIMIZIN YARGIYA İLİŞKİN BEKLENTİLERİ VAR'
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, programa katılmasıyla ilgili yapılan eleştirilere cevap verdi. Feyzioğlu, "Bugün buradayız; çünkü vatandaşlarımızın yargıya ilişkin sorunları ve bizlerden beklentileri vardır. Avukatların yargıya ilişkin sorunları ve bizlerden beklentileri vardır. Bu sorun ve beklentiler birbirinden farklı ve bağımsız değildir. Avukatın sorunu, vatandaşın sorunudur. Çözümler de ortaktır. TBB hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Yargı erkinin üç eşit kurucu unsurundan savunmayı temsil eder. Yargı Reformu Strateji Belgesi, TBB'nin etkin katılımıyla hazırlanmıştır. Reform paketleri süratle çıkarılmalı ve hızla uygulamaya geçirilmelidir" dedi.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Hakim ve savcılar için mesleki yeterlilik sınavlarının bir an önce getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Fevzioğlu, şöyle konuştu:
"Hâkim ve savcı yardımcılığı müessesesi getirilmelidir. Hâkim ve savcı adayları dâhil olmak üzere kamuya personel alımlarında mülakat uygulamasına bir disiplin getirilmelidir. İstinaf mahkemelerinin kararlarının daha büyük bir yüzdesi Yargıtay denetimine açılmalıdır. Düşünce özgürlüğünü ilgilendiren her suç tipi mutlaka Yargıtay’ın denetiminden geçmelidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurulardaki ilke kararlarına uygun kararlar vermek, hâkimlerin yükselmelerinde en önemli ölçüt haline getirilmelidir. Tutuklama tedbirinin peşin ceza gibi uygulanmasına sebebiyet veren katalog suçlar, kanundan çıkarılmalıdır. Vatandaşlarımızın üzerindeki avukatlık hizmetinden kaynaklanan KDV yükü azaltılmalıdır. Kamuda çalışan avukatların özlük hakları sorunu ve bu çerçevede ek gösterge sorunu artık çözülmelidir. Stajyer avukatlara, avukat yanında ücretli ve sigortalı çalışma imkânı getirilmelidir. Uyuşmazlıkların doğmadan önlenmesini hedefleyen koruyucu avukatlık uygulamaları geliştirilmelidir. İş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta işçinin yanında avukatı olmadan müzakereye katılmaması sağlanmalı."
Yargı Reformu Strateji Belgesinin, doğru bir belge olduğunu belirten Fevzioğlu, "Kalıcı çözümlere odaklanmıştır. Adalet Bakanlığı’nın çatısı altında mümkün olan en çoğulcu katılımcı anlayışla hazırlanmıştır. Paketler halinde kanunlaşacaktır" ifadelerini kullandı.
YÜKSEK MAHKEME BAŞKANLARI ONURUNA YEMEK VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki 2019-2020 Adli Yıl Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Yüksek Mahkeme Başkanları onuruna öğle yemeği verdi. Yemekte, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Ahmet Baş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, YSK Başkanı Sadi Güven ve diğer yüksek yargı başkanları hazır bulundu.

FOTOĞRAFLI

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler