ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarınki Nevruz kutlamaları öncesinde halkı basiretli ve dikkatli olmaya davet etti.
Nevruz kutlamalarında yakılan ateşin ruhlardaki şiddet ve öfkenin sembolü olmadığını aksine sevginin, dostluğun ve kardeşliğin kandilini temsil ettiğini belirten Erdoğan, "Böylesi sevinç günlerini yaşatmak, bugünlerde bayram etmek isteyenler şiddetin, nefretin, kinin dilini terk etmeli, sevginin, barışın evrensel diliyle konuşmalıdır. Baharın ve toprağın dirilişini sevgi ve kardeşlikten koparmak, çiçekleri çiğnemekten, meyve olacak tomurcukları ezmekten farksızdır. Bu sevinç gününe gölge düşürmek bu sevinci kullanarak milletimizi kutuplara bölme çabaları milletimizle ruh ve gönül birliği taşımamaktadır. Hiçbir vatan evladı, hiçbir vatandaşımızın böyle bir yaklaşım içerisine girebileceğine ihtimal bile vermek istemiyorum. Ama sorumluluğumun gereği olarak herkesi basiretli ve dikkatli olmaya davet ediyorum" dedi.
Erdoğan, konuşmasında 'kardeşlik' kavramına da vurgu yaparak, "Sevinçlerimize gölge düşürmek isteyen, bayramlarımızı mateme çevirmek isteyen hiçbir güç bu kardeşlik ruhumuzu zedelemeye muktedir olamaz. Biz bu ülkenin evlatları olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları olarak yüreklerimizi vicdanlarımızı kardeşce sonsuza kadar birleştirdik. Allah sonsuza kadar yüreklerimizin birliğini, beraberliğini ziyade etsin. Bu ülkede bir tek kardeşimizin bir tek vatandaşımızın bir tek evladımızın yanlış ve hukuk dışı yola sapması bizim yüreğimizi yaralar. Kardeşlik derken hukuki tanımları da aşan bir derinlikle kardeşliğimizi sonuna kadar sahipleniyoruz. Hakkari'den Çanakkale'ye, Kars'tan İzmir'e kadar sevinçlerimiz de, üzüntülerimiz de birdir" mesajını verdi.
AK Parti TBMM Grubu, Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, sözlerine Çanakkale Zaferi'nin 92. yıldönümüne ilişkin görüşlerini aktararak başladı. Çanakkale'de tarihin en şanlı sayfalarından birinin yazıldığını kaydeden Erdoğan, "Aziz şehitlerimiz huzurunda bu manevi havayı teneffüs ettik. Bu muhasebeyi, bu muhakemeyi bir kez daha yapma imkanı bulduk. Çanakkale Zaferi, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil milletimizin geleceği yürüyüşünün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahiptir, inşallah öyle de kalacaktır" dedi. Erdoğan, hükümet olarak Çanakkale'ye ayrı bir önem verdiklerini ve tarihi milli parktaki düzenlemelere 40 milyon YTL harcadıklarını bildirdi. Gelibolu Yarımadası'nı a'dan z'ye ele almak suretiyle bütünüyle tarihi incelemeleri yaptırdıklarını ifade eden Erdoğan, şehitliklerden simülasyon merkezlerine kadar tüm düzenlemeleri tamamlayacaklarını açıkladı. Nasıl bir mücadeleyle bugünlere gelindiğini bir film gösterisiyle gençliğe ve turistlere göstermek istediklerini belirten Erdoğan, herkesi tarihi Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret etmeye davet etti. Erdoğan, "Her köşesi tarih kokan. her köşesi vatanları uğruna can veren bu şehitlerimizin aziz hatıralarıyla
dolu Gelibolu Yarımadası günden güne maneviyatına yakışır bir hale topyekün bir abideye dönüşüyor. Çanakkale'de vatanı savunmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi hayırla yadediyor, onlara Allah'tan rahmet diliyorum ve bunların bizler için birer ilham kaynağı olmaya devamını da yeni nesillere özellikle tavsiye ediyorum" diye konuştu.
NEVRUZ UYARISI
Başbakan Erdoğan, konuşmasında yarınki Nevruz kutlamaları öncesinde halkı dikkatli olmaya davet etti. 21 Mart Nevruz gününün devlet ve millet olarak hep birlikte kutlanacağını belirten Erdoğan, fakat bugüne kadar Nevruz gününe çok farklı tanımlar yükleyenlerin olduğuna işaret etti. Çok farklı yaklaşımlarla Nevruz'u sahiplenmeye çalışanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, bunun üzerinde detay çalışma yapmak suretiyle son yıllarda kutlamalara farklı bir zenginlik getirme gayretinde olduklarının altını çizdi. Nevruz'un binlerce yıllık müşterek kültürün sembollerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, "Nevruz, baharın gelişini, toprak ananın uyanışını temsil etmesi, yeniden dirilişin sembolü ve takvimin ilk günü gibi özellikleri olması sebebiyle milletimiz için önemli bir gündür" dedi. Nevruz'un geniş bir coğrafyada kutlanan önemli bir gün olduğunu ifade eden Erdoğan, mitolojideki yeri ve efsanevi özellikleriyle Nevruz'un, Çin Seddi'ne uzanan insanların hayata bakışı açısından önemli ipuçları verdiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Nevruz, bizim yaradılana, canlılara bakışımızı, bütün mahlukat ile aheng içindeki hayat felsefimizi anlatır. Toprağın uyanışını, baharın gelişini müjdeleyen bu günün esas mesajı sevgi, barış ve kardeşliktir. Burada yakılan ateşe farklı anlamlar yükleyenler olabilir. Aslında burada yakılan ateş ruhlardaki şiddetin ve öfkenin sembolü değildir. Aksine sevginin, dostluğun, kardeşliğin kandilini temsil etmelidir. Böylesi sevinç günlerini yaşatmak, bugünlerde bayram etmek isteyenler şiddetin, nefretin, kinin dilini terk etmeli, sevginin, barışın evrensel diliyle konuşmalıdır. Ortak bir hatıranın canlanmasını sağlayan bu günler farklılıkların altının çizildiği günler değildir. Birliğin, beraberliğin, kardeşliğin yüceldiği günlerdir. Yeni bir günü, yeni bir takvimi, baharın ve toprağın dirilişini sevgi ve kardeşlikten koparmak, çiçekleri çiğnemekten, meyve olacak tomurcukları ezmekten farksızdır. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz farklılıklarımızı millet olma potasında eriten bir büyük kültürün, büyük bir geleneğin mensuplarıyız. Dini ve milli günlerin yanısıra toplumsal kültürümüzün bir parçası olan Nevruz da bir sevinç günüdür. Bu sevinç gününe gölge düşürmek bu sevinci kullanarak milletimizi kutuplara bölme çabaları milletimizle ruh ve gönül birliği taşımamaktadır. Hiçbir vatan evladı, hiçbir vatandaşımızın böyle bir yaklaşım içerisine girebileceğine ihtimal bile vermek istemiyorum. Ama sorumluluğumun gereği olarak herkesi basiretli ve dikkatli olmaya davet ediyorum. Bugün Kazakistan'da, Özbekistan'da, Kırgızistan'da, Irak'ta, İran'da ve Türkiye'nin her şehrinde bayram sevinciyle kutlanan Nevruz, ortak kültür mirasımızın bugüne kalmış bir ürünüdür. Tüm milletimizin bahar bayramı olan Nevruz'un huzur, kardeşlik ve beraberliğe vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum".
'73 MİLYON OLARAK YÜREKLERİMİZİ SONSUZA KADAR BİRLEŞTİRDİK' Kardeşlik denilen şeyin kültürel ve manevi derinliği olan şey olduğunu kaydeden Erdoğan, "Birine kardeş dediysek onu sahiden kardeş bildiğimiz içindir. Çok farklı kavramdır. Kardeşliği birbirimize bir paye olarak vermedik, yaradılana, yaradana aynı gözle bakmamız sebebiyle kardeş olmuşuz" şeklinde konuştu. "73 milyonluk büyük bir milletiz. Bizim inancımızda kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur" diyen Erdoğan, başkalarının kardeşlik kavramını dahi bir malzeme gibi kullanmış olabileceğini, birilerinin kardeşliği kendilerinin lütfettiği bir paye gibi kullanabileceğini hatta birilerinin kardeşiz derken buna inancı zayıf bir şekilde yaklaşabileceğini söyledi. Erdoğan, şunları söyledi: "Ama biz kardeşlik derken, vatandaşlık derken, hukuki tanımları da aşan bir derinlikle kardteşliğimizi sonuna kadar sahipleniyoruz, sahipleneceğiz. Ortak bir vatana, ortak bir ülkeye ortak bir bayrağa ortak bir istiklale, Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip olmanın bu devletin vatandaşı olmanın onurunu şerefini 73 milyon vatandaşımızla birlikte yürekten paylaşıyoruz. Bu böyle bilinmeli. Hakkari'den Çanakkale'ye, Kars'tan İzmir'e kadar sevinçlerimiz de, üzüntülerimiz de birdir. Bu mukaddes miras Allah'ın izniyle sonsuza kadar hepimize yeter. Sevinçlerimize gölge düşürmek isteyen, bayramlarımızı mateme çevirmek isteyen hiçbir güç bu kardeşlik ruhumuzu zedelemeye muktedir olamaz. Öyleyse bütün insanlarımızın sevincine, mutluluğuna sahip çıkmak için bir kez daha milletimizin ortak iradesini, taleplerini temsil eden bu büyük çatı altında söz veriyoruz. Biz bu ülkenin evlatları olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları olarak yüreklerimizi vicdanlarımızı kardeşce sonsuza kadar birleştirdik. Allah sonsuza kadar yüreklerimizin birliğini beraberliğini ziyade etsin. Bu ülkede bir tek kardeşimizin bir tek vatandaşımızın bir tek evladımızın yanlış ve hukuk dışı yola sapması bizim yüreğimizi yaralar. Ortak kanlarımızla göndere çektiğimiz bu bayrağımızın altında hep beraber sonsuza kadar el ele, gönül gönüle olmuşuzdur".