Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası memleketi Konya'ya tayini çıkan askeri personel N.Y., iş yerine yakın merkez Karatay ilçesinde daire almak için bir emlakçı ile görüştü. Emlakçı da kendisinde böyle bir daire olmadığını belirterek başka bir meslektaşına yönlendirdi. N.Y. de daire için bu emlakçıya gitti. Aradığı şekilde bir evin olduğunun belirtilmesi üzerine N.Y., kiracısı olan bu daireyi inceledi. N.Y. daha sonra kendisine daire sahibi olarak tanıtılan F.A.'ya yönlendirildi. Daire sahibi olarak kendini tanıtan F.A., borcu olduğu için daireyi 1 milyon 500 bin liraya satacağını belirterek, 250 bin lira kapora istedi. Yanlarında bulunan diğer kişilerin de bu fiyata daire bulamayacağını belirtmesi üzerine N.Y., 250 bin lira kaporayı F.A.'nın belirttiği M.Ö. isimli bir kişinin hesabına gönderdi.
KREDİ ONAYI VERİLMEYİNCE DOLANDIRILDIĞINI ANLADI
Kapora sonrası N.Y. konut kredisi çekmek için bankaya giderek müracaatta bulundu. N.Y., banka personelinin kredi onayı için daire sahibinin web tapu sisteminden onay vermesi gerektiğini belirtmesi üzerine F.A.'yı arayarak bilgi verdi. Kendisini oyalayan şahısların amacını fark eden N.Y., kapora olarak verdiği 250 bin lirayı geri istedi. F.A. ise N.Y.'ye farklı bir daireyi 600 bin lira daha fazla ödeme yaparak satabileceklerini söyledi. Bu teklifi reddeden N.Y., 3 ay boyunca parasını alamayınca savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
“BU EVİ KAÇIRMAYALIM GİBİSİNDEN BAZI SÖZLERLE BENİ KANDIRDILAR”
Şahısların evi borcu olduğu için uygun fiyata verdiklerini belirttiklerini anlatan N.Y., “6 Şubat'ta büyük depremlerde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bir karakolda görev yapıyordum. Kahramanmaraş merkezli deprem meydana geldi. Bu depremde ikamet ettiğimiz ev yıkıldı. Depremde biz çok şükür yaralanmadan kurtulduk. Bu depremlerde eşim ve çocuğum bayağı bir etkilendi. Ben maddi ve manevi olarak sıkıntıya düştüm. Psikolojik olarak kendimi kötü hissediyordum ve bu depremde 4 arkadaşımı kaybettim. Onun bir psikolojik etkisi vardı. Sonra bize bir hak tanındı ve geldik Konya'ya, çalışmaya başladım. Memlekette çalışmaya başladıktan sonra eşim Afyonkarahisar'da çocuğumla beraber yaşıyordu. Sonra bir düzen kuralım ve evimizi yerleştirelim derken ev alma telaşesine girdik. Ev alalım derken başımıza bir kötü olay geldi. F.A. isimli bir kişi emlakçı olduğunu söyleyen kişiler tarafından bana yönlendirildi. F.A.'nın satmak istediği bir evinin olduğunu söylediler. Eve bakmaya gittiğimizde emlakçılarla ilk başta görüştük, F.A. ile hiç görüşmedik. Evle alakalı bir pazarlığımız oldu, anlaşamadık. Sonra ben oradan ayrıldığımda akşam saatlerinde telefonla tekrar görüşmek istediler. Tekrar fiyat konuşabiliriz dediler. Tekrar konuşmaya gittiğimde bir kafe ortamında oturduk. Buraya bu sefer F.A. da geldi kendisi ev sahibi olarak tanıtıldı. Kendisi bana gün içerisinde ödemesinin gerçekleşmesi durumunda bu evi uygun fiyata verebileceğini söyledi. Benden 250 bin liralık bir ödeme istedi kapora gibi. Emlakçıların da bana önerisiyle bu ev bu fiyata verilmez, ödemesi olduğu için bu fiyat, bu evi kaçırmayalım gibisinden bazı sözlerle beni kandırdılar. Alım satım sözleşmesi yapalım, daha garanti olur, senin de güvenin gelir gibisinden laflarla beni kandırdılar. Sözleşme yaptık ve şahıs bana bir tanıdığının banka hesabını vererek oraya parasının gönderilmesini istedi. Gönderdim ve ayrıldık oradan” dedi.
“EVDE İŞLER VAR GİBİSİNDEN SÖZLERLE BENİ 15 GÜN OYALADILAR”
Evin ücreti için kredi çekmeye gittiği bankada dolandırıcıların kendisini oyaladığını fark eden Yaman, “Ben evi konut kredisi çekerek alacaktım. Bankaya gittiğimde kredi çekmek istediğimde banka görevlisinin web tapu üzerinden onay verilmesi gerektiğini söylemesi üzerine, bu şahıslar halledeceğiz, evde işler var gibisinden sözlerle beni 15 gün oyaladı. Madem evi vermiyorsunuz, paramı geri verin gibisinden bazı sözler söyledim ama bir yanıt alamadım” şeklinde konuştu.
“BEN ÖDEMEYECEK OLSAM BU PARAYI VERMEZDİM”
Kendisini dolandıran şahıslar hakkında avukatı ile savcılığa giderek şikayette bulunan N.Y., “Onlar mahkemeye gitme, paranı geri vereceğiz. Böyle laflarla biraz oynadılar benimle. Belirli bir gün verdiler, bana şu gün bekle paranı geri vereceğiz gibi vaatlerle beni oyaladılar. Cuma diyorlar, pazartesi oluyordu. Tekrar cuma diyordu bu şekilde sürekli oyaladılar. Bir ay sonra ben de artık dayanamayarak adliyeye giderek şahıstan şikayetçi oldum. Şahıs şikayetimi geri çekmem için bana 15 bin lira para vereyim, şu an 15 bin lira kadar param var, sana bunu vereyim, sen ihtiyaçlarını gör ve şikayetinden de vazgeç. Ben ödemeyecek olsam bu parayı vermezdim gibi laflar kullandı bana. Şahsı araştırdığımda herkes bu kişiyi de dolandırdı, şu kişiden şu kadar para aldı, aynısını yapmıştı dediler” ifadelerini kullandı.
"MADDİ OLARAK BİR ŞEYİM KALMADI"
N.Y., “Şu an eşimle, çocuğumla hala ayrıyım evimi yerleştiremedim. Bir düzen kuramadım. Bu şahıs hakkında bir işlem yapılırsa yani başka kişiler de mağdur olmaz. Benim şu an tek ihtiyacım gerçekten ailemle beraber çocuğumla eşimle beraber bir yuva. Eğer ben ailemle beraber bir ortama tekrardan gelirsem yani artık maddi olarak bir şeyim kalmadı ama psikoloji olarak artık normale dönmek istiyoruz. Çünkü psikolojimiz yaralı bu depremden aile ortamına ihtiyacım var” diye konuştu.
Anne H.Y. ise, “Benim çocuğum bu parayı kolaylıkla kazanmadı. Bu emlakçı Fatih'e çocuğumdan çok ben sinirliyim. Bu çocuğun parasını ödesin. Önce dağlarda dolandı, ardından depreme yakalandı buraya geldi böyle oldu. Bu çocuğumun parası ona zehir olur o kişiye. Benim çocuğum onun yüzünden çocuklarından eşinden ayrı. Başkalarının canı yanmasın. Memleketine geldi psikolojik olarak çöktü. Kendi parasıyla kendi rezil oldu. Ben torunumu göremiyorum” dedi.
İHA