KTÜ'den İliç'te maden faciasının yaşandığı bölgeye giden heyet LİDAR teknolojisine sahip insansız hava aracıyla ölçüm ve incelemeler yaptı. Prof. Dr. Hakan Ersoy, liç yığını yükseliğinin dünya ortalamasının çok çok üstünde olduğunu, kendilerinin de ürktüğünü belirtti ve "Kontrol edilemeyen bir 'liç yığını'nda su içeriğinin fazla olup, üretim sahasındaki patlatmalara çok yakın bir noktada yığılması, felaketi de beraberinde getirdi" dedi.
Bu içerik Hazar Gönüllü tarafından yayına alınmıştır
KANADALI YÖNETİCİ DAHİL 6 TUTUKLAMA
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında; sorumlu oldukları değerlendirilen, aralarında ilgili şirketin Kanada uyruklu yöneticisinin de bulunduğu 6 şüpheli tutuklandı.
KTÜ'LÜ BİLİM HEYETİNDEN RAPOR
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden (UYGAR) bilim insanları, Erzincan'a giderek AFAD koordinasyonunda maden sahasında heyelanın nedenini belirlemek üzere, incelemelerde bulundu. UYGAR Müdürü Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy ve beraberindeki akademisyenler Prof. Dr. Hakan Ersoy, Prof. Dr. Kerim Aydıner, Doç. Dr. Zekai Angın, Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Sünnetci ve Öğretim Görevlisi Dr. Murat Karahan, LİDAR teknolojisine sahip insansız hava aracı ile ölçümler gerçekleştirdi. Felaketin yaşanma nedenlerini ortaya koymak için rapor da hazırlayan heyetin incelemelerinde; ‘liç yığını’ yüksekliğinin, kontrol edilebilir seviyenin üzerinde olduğu saptandı.
"ANALİZLERİMİZ DEVAM EDİYOR"
UYGAR Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, yapılan çalışmaya ilişkin bir rapor hazırladıklarını belirterek; incelemenin detaylarını ve elde ettikleri sonuçları aktardı. Prof. Dr. Ersoy, maden sahasında 3 boyutlu ölçüm ve inceleme yaptıklarını ifade ederek, "KTÜ olarak felaketin ardından araştırma yapmak üzere sahadaydık. Oraya gitmemizdeki ilk hedef, heyelanın neden geliştiğini ortaya koymak ve bir daha bu tür felaketlerin meydana gelmemesi yönünde veri toplamaktı. Bunun için de rektörlüğümüzün merkezimiz bünyesine kazandırdığı LİDAR entegre insansız hava aracımızla 3 boyutlu veriler, sayısal analizlerin yer aldığı bir inceleme yaptık.
Maden sahasında AFAD koordinasyonunda arazinin sayısal ve 3 boyutlu modelini elde etmek için yaklaşık 4 saatlik bir uçuş gerçekleştirdik. En önemli amacımız elde ettiğimiz verileri kullanarak geriye dönük analizlerle heyelanın nedenlerine ulaşmaktı. Şu anda analizlerimiz devam ediyor. Nihai noktaya geldik, oluşturduğumuz raporu kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.
"257 METRE YÜKSEKLİKTE LİÇ YIĞINI BİZİ ÜRKÜTTÜ"
Maden sahasında gözlemledikleri en önemli sorunun 'liç yığını' yüksekliği aşımı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ersoy, "Oraya gittiğimizde farklı manzaralarla karşılaştık. Gördüğümüz en önemli sorunlardan birisi 'liç yığını'nın; yani cevher zenginleştirme, altının elde edilmesi için üzerinde çalışılan malzemenin yüksekliğiydi. Liç yığını nedir? Ocakta üretilen ve kırma eleme tesislerinde belli boyutlara getirilen malzeme, altında geçirimsiz malzeme olan bir zemine seriliyor. Bunun üzerine damlama ya da benzeri yöntemle siyanür içeriği olan çözelti veriliyor. Bu çözelti cevherden sızarken altını da alıyor ve alttaki tabakadan altına ulaşılıyor. Bu işlem sürekli tekrarlanıyor ve yığınlar oluşuyor. Biz 'liç yığın'larıyla alakalı araştırma yaptık. Dünya literatürüne baktık; liç yığının maksimum 150 metreye ulaştığını gördük. Fakat bir burada kullandığımız insansız hava aracı ile 257 metreyi gördük. Yani taban kotuyla maksimum kot arasında 257 metre mesafe oluşmuş, bu inanılmaz bir rakam.