Tarihte modaya uymak; daha güzel, daha havalı görünmek için canından olmuş birçok insan var. Hatta azıcık düşünsek, bugün bile moda uğruna sağlığımızdan vazgeçtiğimiz birçok durum olduğunu görebiliriz. İşte eskilerin öldüren modaları...
Tarihe damga vuran tehlikeli moda ve güzellik eğilimleri
BOYUN HALKALARI (11. yüzyıl - bugün)
Myanmar'ın kadınları 5 yaşından itibaren boyunlarına ağır pirinç bobinler takmaya başlıyor. Ve yaşlandıkça bu boyunluklara yenilerini ekliyorlar. Her kadının boyun halkalarında toplam 11,5 kg taşıması gerekiyor. Yaygın inanca göre bu halkalar boynun uzamasını sağlıyor ancak bu gelenek köprücük kemiğini deforme etmekten ve aşağı itmekten başka işe yaramıyor. Bu inanış hala devam ediyor.
JAPONYA OHAGURO (MS 250- 1870)
Bu tuhaf Japon geleneğinin tarihi oldukça eski. Eski kitaplar ve çizimlerde bile geçiyor. Bazı dönemlerde yasaklanmasına rağmen hala sürdürülen bu gelenek aslında sadece Japonya'ya has değil. Pasifik Adaları, Güney Amerika ve Uzakdoğu Asya'da da uygulanıyor. Bu tekniğin ismi Ohaguro. Yani siyahlatılmış dişler anlamında bir kelime. Bugün nasıl toplum içerisinde sapsarı çürümüş dişlerle bulunmak bizi rahatsız ediyorsa, o zamanlarda da siyaha boyanmamış dişler, çirkin olarak tanımlanıyordu. Aslında bunu yapmalarının sebebi, gülüşlerini daha çekici kılmak. Bunun içinde dişler, manzarayı bozan bir yığın gibi durmamalı demişler.
Dişlerini siyahlatamayan kadınlar hem güzellik olarak hem de sınıfsal olarak dışlanıyordu. Zengin kadınların eğlencesi bir kutu siyah boyaydı. Bu işlemi uygulayanlar genelde aynı sınıftan olsa da aslında bu dişlerin başka bir anlamı daha vardı. Eğer dişlerinizi siyaha boyayacak yaşa geldiyseniz cinselliğe de hazırsınız demekti. O yüzden evli, bekar kadınlar ve seks işçileri de dişlerini siyaha boyuyordu. 18 yaş altı genç kızların boyaması ise hoş karşılanmıyordu.
HOBBLE ETEKLERİ (1908 - 1914)
1908 - 1914 yılları arasında süren çok kısa süreli bir trenddi. Giyen kişinin adımlarını yavaşlatan etek için ''hız sınırı etek''de deniliyordu. Kadınlar, dizlerini bir arada tutmak ve düşmeyi önlemek için bir toplayıcı olarak görülen bu etekleri giyiyorlardı. Ancak bu eğilim fazla rağmet görmeyince birçok tasarımcı daha rahat hareket için yeni tasarımlar geliştirdi.