HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Geylani adına ilim ve teknoloji üniversitesi kurulmalı"

Abdulkadir-i Geylani'nin torunu Prof. Dr. Muhammed Fadıl Geylani: - "Türkiye'ye çağrıda bulunuyorum, Geylani hazretleri evliyalar sultanıdır. Bugün kendisine layık olan ise Geylani adına ilim-teknoloji üniversitesi kurulmasıdır. Bunu dilerim çünkü Geylani hazretleri, ona layıktır" - "Bazı ülkeler, kendi büyükleri ve alimleri adına bir sürü üniversite kurdu. Türkiye olarak biz de böyle bir çalışmaya öncülük yaparsak dünyada bir oluruz. Ben de yaptığım araştırmalar neticesinde ilk defa Geylani hazretlerinin eserlerini araştırıyoruz. Bir üniversite kurulursa biz, İslam alemindeki talebelerin çoğunu, yaklaşık 20 bin öğrenciyi bu üniversiteye çekeriz ve ülkemizin mihmandarlığında, önderliğinde ve öncülüğünde İslam alemine hakiki alimler yetiştiririz. O alimler de ülkemizi yüksek yerlere taşır" - "Dedem Abdülkadir-i Geylani'nin ilmi mahiyetini bildikten sonra Geylani hazretlerinin çok büyük bir zat olduğunu ve mertebesinin çok yüksek olduğunu anladım. Araştırmalarımın sonucunda da Geylani tefsiri üzerinde uzun yıllar çalıştık ve Geylani Tefsiri'ni yayına koyduktan sonra ibare ve metinlerin, Hz. Ali'nin ifadesinin tıpa tıp aynı olduğunu gördük"

İSTANBUL (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Abdülkadir-i Geylani'nin torunu Prof. Dr. Muhammed Fadıl Geylani, dedesinin Türk İslam aleminin önemli bir değeri olduğunu işaret ederek, "Türkiye'ye çağrıda bulunuyorum, Geylani hazretleri evliyalar sultanıdır. Bugün kendisine layık olan ise Geylani adına ilim-teknoloji üniversitesi kurulmasıdır. Bunu dilerim çünkü Geylani hazretleri, ona layıktır." dedi.

Prof. Dr. Geylani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin büyük bir zat olduğunu belirterek, aradan geçen uzun yıllar olmasına rağmen hala pek çok insana manevi rehberlik ettiğini, bu nedenle Türkiye'de kurulacak bir üniversitede, ahlaki donanımlı gençlerin yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Dedesine duyduğu derin sevgi ve saygısı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Geylani, "Duygu olarak, küçüklüğümden beri Geylani hazretlerinin sevgisiyle büyüdüm. Dedem ve babamın yanında o muhabbet, sevgi ve o aşkla büyüdük. Öyle bir zatın torunu olmak, dünyanın en büyük saadetidir." diye konuştu.

Geylani, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dedem Abdülkadir-i Geylani'nin ilmi mahiyetini bildikten sonra Geylani hazretlerinin çok büyük bir zat olduğunu ve mertebesinin çok yüksek olduğunu anladım. Araştırmalarımın sonucunda da Geylani tefsiri üzerinde uzun yıllar çalıştık ve Geylani Tefsiri'ni yayına koyduktan sonra ibare ve metinlerin ve Hazreti Ali'nin ifadesinin tıpa tıp aynı olduğunu gördük. Sanki Geylani, Hazreti Ali'nin son torunlarından değil de ilk torunu ve ilk talebesi gibiydi. Böyle bir ibare görünce sevincimiz, mutluluğumuz, ferahımız, saadetimiz ve şevkimiz daha fazla arttı. Türkiye'ye çağrıda bulunuyorum, Geylani hazretleri evliyalar sultanıdır. Bugün kendisine layık olan ise Geylani adına ilim-teknoloji üniversitesi kurulmasıdır. Bunu dilerim çünkü Geylani hazretleri, ona layıktır."

Batının, kendi büyükleri adına büyük çalışmalar yaptığını anlatan Geylani, "Bazı ülkeler, kendi büyükleri ve alimleri adına bir hayli üniversite kurdu. Türkiye olarak biz de böyle bir çalışmaya öncülük yaparsak dünyada bir ilk oluruz. Biz de ilk defa Geylani hazretlerinin eserlerini araştırıyoruz. Bir üniversite kurulursa biz, İslam alemindeki talebelerin çoğunu, yaklaşık 20 bin öğrenciyi bu üniversiteye çekeriz ve ülkemizin mihmandarlığında, önderliğinde ve öncülüğünde İslam alemine hakiki alimler yetiştiririz. O alimler de ülkemizi yüksek yerlere taşır." görüşünü dile getirdi.

-"Elimizde 30 orijinal el yazması var"

Anadolu'nun sevilen şairleri Eşrefoğlu Rumi ve Yunus Emre'nin, Abdülkadir-i Geylani hakkında şiirler yazdığını belirten Geylani, dedesinin de şiir ve edebiyatı sevdiğini dile getirerek, bu alanda çalışmaları olduğuna dikkati çekti.

Daha önce Abdülkadir-i Geylani'ye ait kitaplarla ilgili, Doğu bilimci Carl Brockelman ve birkaç kişi dışında ciddi bir araştırmanın olmadığını kaydeden Geylani, şöyle konuştu:

"Dedem Geylani'nin kitapları hakkında dünyada birkaç kişi eserleri olduğunu söylüyor. İslam araştırmacıları bile Abdülkadir Geylani'nin iki-üç eseri var derken, Brockelman, 'Geylani'nin 52 eseri var' demiştir. Rus bir yazar da Geylani hazretlerinin 100'den fazla eseri olduğunu ve bu insanın araştırılması gerektiğini söylemiş. Tarihte ilk defa bu konunun araştırması da bize nasip oldu. Şu ana kadar bazıları bu eserleri inkar ettiler, 'Geylani tefsirinde bu kadar eser yok' diye ama biz de diyoruz ki bu kadar eser var çünkü orijinalleri elimizdedir. Elimizde 30 orijinal el yazması var. Mesela elimizde bulunan kaynaklarda şu an Futhu'l-Gayb isimli eserinin orijinal ismi Envaru'l-Hadi'dir yani 'Hidayet Sahibinin Nurları'dır. Çünkü bu metinde başlık olarak birinci, ikinci, üçüncü nur olarak geçiyor. Biz, bunun 30 tane orijinal nüshasını bulduk dünyada ve bastırdık. Bizden önce de hiç kimse, 'Bu kitabın orijinalini araştıralım, bu kitabın ismi, esası nedir? Acaba yanlışlar var mı, yok mu?' diye araştırmamış."

Prof. Dr. Muhammed Fadıl Geylani, dedesine ait şiir çalışmaları olduğunu da vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şu anda bizde, dedem Geylani'ye ait el yazma divanı var. Farsça olarak bin beyitlik bir şiir. Ayrıca Arapça olarak da yaklaşık 25 şiirlik bir divanı var. Öncelikle Farsça yazılan divanı Arapça'ya çevirtmemiz lazım. Çünkü o çok geniş bir çalışmadır. Elimizdeki Arapça yazılan divanı da inşallah gelecek sene baskıya verip, bastıracağız."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler