Taksim Gezi Parkı ile Maçka Demokrasi Parkını birbirine bağlayacak 'Taksim Gezi Parkı Ekolojik Yaya Köprüsü'nün görselleri belediye tarafından basınla paylaşıldı.
HAZİRAN AYININ SONUNDA TAMAMLANACAK
Açıklamaya göre köprünün Haziran sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Yaya köprüsünde kır çiçekleri ve çayır türlerinin olacağı, toprak dolgu üzerine çim ekileceği duyuruldu. Köprü, Asker Ocağı Caddesi üzerinde 25.65 metrelik kısmıyla yer alırken toplamda 32 metre boyunda, 9.60 metre eninde olacak.
ÇEŞİTLİ BİTKİ VE AĞAÇ TÜRLERİ KULLANILACAK
İBB'den yapılan açıklamada köprü peyzajında; Huş Ağacı, Amerikan Sığla, Ihlamur, Akdeniz Servisi gibi Ağaçlar, Kelebek Çalısı, Çalı Erguvan, Kırmızı Gövdeli Kızılcık, Sürünücü Dağ Muşmulası, Kırmızı Yapraklı Taflan, Filbahri, Menengiç, Katır Tırnağı, Beyaz Çiçekli Keçi Sakalı gibi Çalılar, Kareks, Pampas Otu, Gaura (Bol ve sık çiçekli), Japon Kan Çimi, Süsen, Fener Çiçeği, Lavanta, Gümüş Otu, Biberiye gibi Otsu Bitkiler / Çok Yıllık (Perennial) Çiçekler ile Funda Çiçeği, Mavi Çim, Dam Koruğu ve Kekik gibi Yerörtücü Bitkiler ve Kaya Sarmaşığı türleri yer alacağı belirtildi.
GEZİ PARKI'NIN TARİHİ
Taksim Gezi Parkı, İstanbul'un Beyoğlu İlçesi'nde bulunan ve Taksim Meydanı ile Elmadağ semtleri arasında yer alan şehir parkının adı.
1936 yılında Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelen ve İstanbul’un Nazım Planı’nı oluşturmakla görevlendirilen, dönemin önde gelen şehir planlamacılarından Henri Prost’un İstanbul planlamasına yönelik çalışmaları 1951 yılına kadar sürdü. Fas’ın Marakeş, Kazablanka gibi şehirlerinin de planlamalarını yapan ünlü Fransız mimar, İstanbul’un mimari modernleşmesinde de büyük rol oynadı.
1806 YILINDA TOPÇU KIŞLASI YAPILDI
Gezi Parkı'nın bulunduğu yerde 1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası adıyla Osmanlı, Rus ve Hint mimarisinden izler taşıyan büyük ve ihtişamlı bir topçu kışlası yapıldı.
Kışla 31 Mart İsyanı'nda önemli bir rol oynadı. İsyan 12 - 13 Nisan 1909 gecesi Taksim Kışlası'ndaki Avcı Taburu'na bağlı askerlerin subaylarına karşı ayaklanarak Meclis-i Mebusan'ın önünde toplanmalarıyla başladı. Subaylar kendilerine önderlik eden din adamlarının peşinde Heyet-i Mebusan'ın önünde toplandılar ve ülkenin şeriata göre yönetilmesini istediler. Olaylar 27 Nisan 1909'da II. Abdülhamit'in tahttan indirilmesiyle son buldu. İsyancıların kurduğu yeni hükümet İngilizler tarafından desteklendi. Mimari ve tarihi açıdan önemine rağmen kışla, 1940 yılında dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından, Henri Prost'un hazırladığı imar planı çerçevesinde yıktırıldı.
FUTBOL SAHASI OLARAK KULLANILDI
Kışla yıkılmadan önceki yıllarında, içindeki alan düzenlenerek Taksim Stadı olarak spora açıldı. Türkiye Milli Futbol Takımı ilk resmi futbol maçını Romanya ile, Gezi Parkı'nın bugün bulunduğu, bu statta 26 Ekim 1923'de oynadı ve maç 2-2 berabere sonuçlandı.
TAKSİM'DEN MAÇKA'YA KADAR PARKTI
İlk kez 1939’da yürürlüğe giren planda Prost, iki büyük park öneriyordu: Tarihi Yarımada’da Arkeoloji Parkı olacak ‘1 No’lu Park’ ve Taksim-Maçka arasında yeşil alan olacak ‘2 No’lu Park’… 2 No’lu Park, Taksim’den Nişantaşı’na uzanıyor, oradan da Dolmabahçe Vadisi’ni de içine alarak denize kadar devam eden yaklaşık 30 hektarlık kesintisiz bir yeşil alan yaratıyordu. Taksim Gezi Parkı da işte bu ‘2 Nolu Park’ın başlangıç noktası olarak tasarlanmıştı. Prost’un bu vadiyi ilerde kent kalabalıklaşsa da insanlara temiz hava aldıracak bir alan olacağını düşünüyordu.
KIŞLA, 1940 YILINDA YIKILDI
2 No’lu Planı hayata geçirmek için, Taksim Kışlası 1940’da yıkıldı. Dönemin Belediye Başkanı Lütfü Kırdar, İnönü adıyla anılan Gezi Parkı’nın uygulamasını 1943 yılında bitirmiş ve açılışını da kendisi yapmıştı. Kışlanın yıkılması sonrası, çevrede yapılan otellere tahsis edilen alanlar ve düzenlemeler ile parkın kapladığı alan zaman içinde küçüldü. Buna rağmen İstanbul'un merkezinde önemli bir dinlenme alanı oldu ve sık sık düzenlemelerle görünümü değişti.
DHA