KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Gut hastalığına davetiye çıkarmayın

    Ürik asit fazlalığı nedeniyle ortaya çıkan gut hastalığı beslenme şekliyle oldukça bağlantılı. Gut hastalığında en çok midye, karides, kalamar, kırmızı et başı çekiyor. İşte gut hastalığına yakalanmamak için yapmanız gerekenler.

    Kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et tüketimi, kelle paça, kalamar, işkembe, karides ve midye gut hastalığına davetiye çıkarıyor. Gut hastalığı genelde ayak baş parmağındaki şişlik ve kızarıklıkla kendini belli eder. Gut hastalığının temel nedeni de vücuttaki ürik asit fazlalığıdır. Ürik asit oluşturan maddelerin vücuda fazla alınması veya vücuttan atılamamasına sebep olan genetik yatkınlık hastalığa sebep oluyor. İnsülin direnci, hipertansiyon ve şişmanlık ile oluşan metabolik sendrom, bazı ilaçlar, özellikle de idrar söktürücüler ürik asit yüksekliğine yol açabiliyor. İç hastalıkları uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oktay Olmuşçelik'e göre, pürin maddesi ürik asit yapımının temelinde yatıyor. Dolayısı ile pürinden zengin gıdalar hastalık oluşumuna yol açıyor. Özellikle früktoz ile tatlandırılmış gıdalar, kırmızı et, işkembe, kelle paça, kalamar, karides, midye gibi deniz ürünleri bu yelpaze içerisinde yer alıyor. Dr. Olmuşçelik, gut hastalığında riski azaltma önerilerini şöyle sıralıyor:

    • Kırımızı etin aşırı tüketimi azaltılmalı.
    • Kabuklu deniz ürünleri yenmemeli.
    • Alkol, früktoz alımı sınırlandırılmalı.
    • Şişmanlıktan kaçınılmalı.
    • Kahve ve yeterli c vitamini tüketilmeli.

    Gut hastalığı

    Gut (ayak baş parmağını da kapsadığında podagra olarak bilinir), ayırt edici özelliği tekrarlayan akut enflamatuvar artrit—kırmızı renkli, hassas, sıcak, eklem şişliği— olan bir tıbbi durumdur. En sık etkilenen bölge, ayak başparmağının tabanındaki tarak kemiği-parmak kemiği eklemidir (vakaların yaklaşık %50'si). Bununla birlikte kireçlenme, böbrek taşı veya ürat nefropati.şeklinde de var olabilir. Gutun sebebi kanda ürik asit düzeylerinin yükselmesidir. Ürik asit kristalleşir ve kristaller eklemlerde, tendonlarda ve çevre dokularda birikir.

    Bu özgün kristallerin eklem sıvısında görülmesiyle klinik tanı doğrulanmış olur. Nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar (NSAİİ'ler), steroidler veya kolşisin ile yapılan tedaviler belirtileri iyileştirir. Akut atak geçtiğinde, hayat tarzındaki değişikliklerle ürik asit düzeyleri genelde düşer ve sık atak görülen kişilerde allopürinol veya probenesid uzun süreli koruma sağlar. Son on-onbeş yıldır gutun sıklığı artmıştır ve hayatlarının bir döneminde Batıdaki popülasyonun yaklaşık %1-2'sini etkilemektedir. Bu artışın, popülasyondaki metabolik sendrom, daha uzun hayat süresi beklentisi ve beslenme düzenindeki değişiklikler gibi risk faktörlerinin artışına bağlı olduğu düşünülmektedir. Gut geçmişte "kralların hastalığı" veya "zengin hastalığı" olarak bilinmektedir.

    Gutun altta yatan nedeni hiperürisemidir. Bu durum beslenme düzeni, genetik yatkınlık veya ürik asit tuzları olan üratın yeterince atılmaması dahil birkaç nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ürik asitin böbreklerden yeterince atılamaması vakaların yaklaşık %90'ında hiperüriseminin ana nedeni olmasına rağmen aşırı ürik asit üretimi %10'dan daha azında ana nedendir.[6] Hiperürisemisi olan kişilerin yaklaşık %10'unda, hayatlarının bir döneminde gut gelişir. Bununla birlikte, hiperürisemi derecesine bağlı olarak risk değişiklik gösterir. Düzeyler 415 ve 530 μmol/l (7 ve 8.9 mg/dl) arasında olduğunda risk her yıl için %0,5 ve 535 μmol/l'den (9 mg/dl) daha yüksek düzeylere sahip kişilerde risk her yıl için %4,5'tir.

    Beslenmeye bağlı nedenler gut vakalarının yaklaşık %12'sinden sorumludur ve bu nedenlerin alkol, fruktoz ile tatlandırılmış içecek, et ve deniz ürünü tüketimi ile güçlü bir ilişkisi vardır. Tetikleyici diğer nedenler fiziksel travma ve ameliyattır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, bir zamanlar ilişkili olduğu düşünülen beslenme düzeniyle ilgili faktörlerin aslında pürin-zengin sebzeler (örn., fasülye, bezelye, mercimek ve ıspanak) ve toplam protein - alımını içermediği bulunmuştur. Kahve, C vitamini ve süt ürünleri tüketimi ile fiziksel egzersizin riski azalttığı görülmektedir. Bu durumun kısmen insulin direncini azaltıcı etkilerine bağlı olduğu düşünülmektedir.

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler