HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İçişleri Bakanlığı'nda devir teslim: Efkan Ala, görevi Süleyman Soylu'ya devretti

Kabinedeki sürpriz revizyonun ardından İçişleri Bakanlığı'nda devir teslim töreni yapıldı.

Kabinedeki sürpriz revizyonun ardından İçişleri Bakanlığı'nda devir teslim töreni yapılıdı._, koltuğunu Süleyman Soylu'ya devretti. Ala, "

Bu görevi bana tevdi eden sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Görev süresince şehit olan çalışma arkadaşlarımız var. Onlara Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi. Soylu da yaptığı teşekkür konuşmasında, "Hukukun üstünlüğünden bir dakika dahi ayrılmayan bir Türkiye, 21. asrın özetidir" ifadesini kullandı. Efkan Ala, neden istifa ettiğine dair bir açıklamada bulunmadı.

İçişleri'ndeki tören öncesi Çalışma Bakanlığı'nda da devir teslim yapıldı. Süleyman Soylu, koltuğunu Mehmet Müezzinoğlu'na devretti.

Kulislerde Ala'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındığı konuşulurken, 17-25 Aralık sürecinden bu yana 'FETÖ' ile mücadelede aktif tavır alan ve darbe gecesi de Ankara’da sokağa çıkarak TRT Genel Müdürlüğü başta darbecilere karşı duran Soylu’nun bu performansına da dikkat çekiliyor.

Efkan Ala'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sayın Bakanlarım, saygıdeğer milletvekillerimiz.. Türkiye'nin Bursa'sından Erzurum'undan, Bayburt'tan Ankara'ya teşrif eden değerli kardeşlerim... Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ve benim ilk önce bu göreve beni tevdi eden sayın Cumhurbaşkanımıza, sayın başbakanımıza teşekkür ediyorum. Bu görevi yerine getirirken bana her zaman mesaileriyle destek olan, birlikte çalıştığımız mesai arkadaşlarıma müteşekkirim. Şehit olanlar var, gazi olarak hayatını devam ettiren arkadaşlarımız var. Bu vesileyle tüm şehitleirmizi rahmetle alıyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Bu görevi yerine getirirken her zaman desteğini yanımda hissettiğim TBMM'ye ve meclisimizin kıymetli üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye gibi zaman zaman sistemine kayıt dışı darbecilerin müdahale girişiminde bulunduğu ülkelerde Meclis desteğini, halk desteğini yanıbaşımızda hissetmek her şeyden önemlidir.

Ve yine bu süreç içerisinde, görev yaptığım dönemlerde Türkiye'nin çeşitli yerlerine gittiğimizde o heyecanlarıyla her zaman yanımızda hissettiğimiz parti teşkilatımıza ayrıca teşekkür ediyorum.

Bunların tamamının içinden çıktığı aziz milletimize, ferasetiyle her zaman karşılaştığımızda bizlere yol gösteren, sıkıntıya düştüğümüzde bir cümlesiyle içimizi rahatlatan, bu ülkenin en kıymetli dayanağı olan aziz milletimize müteşekkir olduğumu altını çizerek teşekkür ettitğimi ifade etmek istiyorum.
Sayın bakanım, yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun. Ülkemize, milletimize hayırlar getirsin. Bütün içtenliğimle, ülkemizin hayrı için başarılı olmanızı temenni ediyorum. Milletimiz her türlü iyiliğe, her türlü başarının üstündeki başarıya layık bir millettir. Bunun da bir parçası olduğum için gurur duyuyorum. Yine son olarak herkese çok teşekkür ediyorum.

Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Burada bugün önemli ve anlamlı bir günde bulunan çok kıymetli dostlarımız, burada Anadolu'nun her noktasından gelen dava arkadaşlarımız ve İçişleri Bakanlığı'nın çok kıymetli mensupları... Yirmi birinci asıra Türkiye iyi başladı. Bütün dünyanın şaşkınlığı içerisinde hem yol haritasını hem dünya okumasını hem de insanın hayat standartını yükseltmek için ortaya koyduğu gayretten bir gün olsun vazgeçmedi. On yıllar sonra bugün hatırlandığında Türkiye'nin hikayesinin sadece Anadolu topraklarına değil, tüm dünyaya örnek olmasını isteriz. İşleyen hukuk sisteminden hiçbir saniye ayrılmayan bir Türkiye tablosu yirmi birinci asırın özetidir. Devamlı demokrasisini yükselten Türkiye tablosu yine bu asırın özetidir. Tek vatan, tek bayrak, tek millet ve vatanın bölünmez bütünlüğü Türkiye'nin yirmi birinci yüzyıl hikayesinin bir özetidir.

Her noktada alın terini akıtandan, sabahleyin bismillahirrahmanirrahim diyen esnafa kadar bu topraklarda herkesin hakkı, herkesin hukuku, herkesin yarınlara ait iddiası vardır. Bu iddia birliktir, bu iddia beraberliktir, bu iddia yükselen Türkiye'dir. Şehit olanlar gibi bu vatanın nöbetçileriyiz. Sayın bakanın dediği gibi, bugün buradayız yarın bize verilen başka görevdeyiz. Gayretimiz, aziz milletimize mahçup olmamaktır.
Türkiye ve etrafımızdaki coğrafya çok büyük bir sınavdan geçmektedir ama kıymetli bakanımın az önce ifade ettiği gibi aziz milletimin ferasetiyle hedefimiz huzurun devam etmesini sağlamak ve geleceğe güvenli bir toprak parçası bırakmaktır.
Huzurlu vatanıyla ve etrafındaki coğrafyaya rehberlik yapacak anlayışıyla birlikte yirmi birinci yüzyıldaki yolculuğumuz devam etmektedir. Erdoğan'ın çizgisi, şefkat ve merhametle buluşmak isteyen bir çizgidir.

Elbette ki bu sınavın içerisinde terör örgütleriyle mücadele var, 14 yıllık AKP hükümetinde, kıymetli bakanımızın koltukta oturduğu dönemde de bu mücadele devam etmiştir, etmeye devam edecektir. Bir taraftan PKK, bir taraftan DEAŞ mücadelesi Türkiye'nin gelişmişlik, Türkiye'in özgürlük haritasının en büyük mücadelesi olarak tarihimizde yer alacaktır. Kıymetli bakanımız bunu nasıl büyük bir iradeyle bu günlere taşıdıysa, aynı kararlılık bütün arkadaşlarımızla devam edecektir.

15 Temmuz, Türkiye'den umudu olan, Türkiye'nin merhametiyle birleşmek isteyen herkes için milattır. Milletleşmenin ana unsurlarından birinin demokrasi olduğunu aziz milletim tüm dünyaya göstermiştir. Vatan duygusunun ne olduğunu aziz milletim bütün dünyaya bir kez daha göstermiştir. O yüzden her birimizin sorumluluğu 14 Temmuz'dan daha fazla, tankın üzerine çıkan, geleceğimizin bu ülkede huzur içinde yaşanmasını isteyenlerin sorumluluğu hepimizin omuzundadır. Yaptığımız işler bir taraftan onların ruhaniyetini incitmeyecek ve ifade etmeliyim ki onların yapmış oldukları aziz mücadeleyi yarınlara daha güçlü ulaştıracaktır. 15 Temmuz'un müsebbibi olan FETÖ terör örgütünden de tek bir fert kalıncaya kadar, dün de böyleydi, yarın da böyle olacak, Türkiye bu musibetten kurtulacaktır. Buradaki kararlılığımız net ve açıktır. Bu İçişleri Bakanlığı'nın kendine özgü bir tasarrufu değildir, bu hükümetimizin bir politikası ve milletimizin emridir. Bizim görevimiz bu emri yerine getirmektir.

Bu vesileyle burada büyük bir birikimi, büyük bir sorumluluğu ve hakikaten görev yaptığı dönem içerisinde demokrasi çizgisini, hukuk çizgisini bir an olsun bırakmayan kıymetli dostumuz, mesai arkadaşımız, birlikte Türkiye'nin girdiği büyük sınavda milletimizin talimatıyla yüklendiğimiz Anadolu'nun güzel evladı Efkan Bey'den bu bayrağı teslim almak bizim için de büyük bir sorumluluktur. Bu makamlar hepimiz için bugün olan yarın bayrağı teslim edeceğiz makamlardır. Hep duamız şu olmuştur; "Allah'ın izniyle görevi almak, Allah'ın izniyle görevi devretmek"
Görev yaptığı dönem içerisinde ortaya koyduğu kararlı duruş, feraset ve engin bilgisini burada pekiştirmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Milletimizin öncülüğünde bu mücadelemiz devam edecektir. Allah aziz milletimizin yardımcısıdır, inancımız budur. Bu vesileyle tekrar teşekkür ediyor, Allah'ın mahçup etmemesini temenni ediyorum.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler