Mısır ile İsrail arasında 1979 yılında imzalanan Camp David Anlaşması'nın geleceği Ortadoğu coğrafyasının geleceğini belirleyecek faktörlerden biri. Anlaşma konusunda doğal olarak, İran ve İsrail'in farklı beklentileri var.
Mübarek rejimi yıkılana kadar Camp David Anlaşması'nın geleceği, Mısır içerisinde tartışılan fakat çok gündeme gelmeyen bir konumdayken, halk ayaklanmasının ardından Mısırlı aydınlar, anlaşmanın, Mısır'ın aleyhine olduğunu sıkça dillendirmeye başladılar.
Mısır'da yapılan Halk Meclisi seçimlerinin ilk aşamasının sonuçlarına göre, Müslüman Kardeşler'in birinci, Selefi Nur Partisi'nin'de ikinci durumda çıkması, İsrail'in ve bölgedeki diğer ülkelerin anlaşma ile ilgili kaygılarını ve beklentilerini arttırdı.
Yüzde 70'e varan İslami kesimin oyları, önce İsrail'in daha sonra da İran'ın Camp David ile ilgili yorumlar yapmasına yol açtı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, Mısır'da kim iktidara gelirse gelsin Camp David Anlaşması'nı muhafaza edeceğini, Sina'da güvenliği ve istikrarı sağlayacağını umduklarını söyledi.
Bir çok İsrailli yetkili de Mısır'ın, Camp David Anlaşması'nı 1979 yılında imzalandığı şekli ile devam ettirmesi yönündeki temennilerini dile getiriyor.
İsrail güvenlik endişeleri ve Camp David'in geleceği konusundaki kaygılarından dolayı halk ayaklanması sırasında Mübarek rejimini açıkça destekleyici açıklamalar yaptı ve Mübarek zorda kalınca sığınma teklif etti.
İsrail'in endişelenmesine yol açan asıl açıklamalar ise Mısırlı politikacılar ile Ürdün Kralı Abdullah'dan geldi.
Arap Birliği eski Genel Sekreteri Amr Musa, Yarın Partisi Lideri Eymen Nur gibi İslami kesimden olmayan politikacılar da artık Camp David Anlaşması'nın değiştirilmesi gerektiğini, anlaşmanın bu hali ile Mısır'ın aleyhine olduğu görüşünü defaatle dile getiriyorlar.
Mısır'ın eski Başbakanı İsam Şeref de Camp David'in kutsal bir metin olmadığını söyleyerek, İsrail'in bu konuda endişelenmesine yol açan isimlerden biri.
Ürdün Kralı Abdullah ise seçimlerin ardından Mısır'da iktidara gelecek olan yeni yönetimin Camp David Anlaşması'nı iptal etme isteğinin, çok güçlü bir olasılık olduğunu savunuyor.
Halk ayaklanmasının ardından yönetime gelen Yüksek Askeri Konsey, Mısır'ın yaptığı uluslararası anlaşmalara saygılı olduğunu ve bu anlaşmalara uyacaklarını açıklamıştı.
Camp David Anlaşması İran ile Mısır'ın arasını açan temel sebeplerin başında geliyor. Mısır'ın İsrail ile Camp David Anlaşması'nı imzalaması ve bu ülke ile diplomatik ilişkiler başlatması İran ile Mısır arasında 1980'den bu yana süren soğuk ilişkiler döneminin başlangıcı oldu.
Mısır'daki halk ayaklanmasında muhalifleri destekleyici açıklamalar yapan İran, Mısır'ın içinden yükselen Camp David Anlaşması'nın Mısır lehine değiştirilmesi veya anlaşmanın tamamen iptal edilmesi yönündeki seslere tepkisiz kalmadı.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hameney"in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, Mısır'ın İsrail ile anlaşmayı imzaladığı şartlara kesinlikle geri dönmeyeceğini savundu.
Mısır ile İsrail arasında imzalanan Camp David Anlaşması, İsrail'in işgal ettiği Sina'dan çekilmesine karşılık Mısır'ın diplomatik olarak İsrail'i tanımasını, Mısır'ın elinde kalan Sina yarımadasının Mısır askerlerinden arındırılmasını, Mısır ile İsrail arasında diplomatik ve ekonomik ilişkilerin başlamasını öngörüyor.