HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kurusıkı öldürür mü?

İstanbul'da 2 adli tıp uzmanının yaptığı deneysel çalışmada, kurusıkı tabancanın yakın mesafeden atış halinde öldürücü olabildiği belirlendi.

Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nde görevli Uzman Dr. Tuncay Çınar ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nevzat Alkan'ın "Gaz tabancaları ile meydana gelen yaralanmalarda atış mesafesine bağlı hasar oranının belirlenmesi: Deneysel bir çalışma" adını taşıyan araştırması, yayınlanmak üzere bilimsel dergilere gönderildi.

Son yıllarda ülkemizde kurusıkı ya da gaz tabancası olarak tanımlanan silahlarla yaralanma olaylarında artış olduğu ifade edilen raporda, temin edilebilmesinde yasal kısıtlama bulunmaması, fiyatının ucuz olması ve çekirdekli mermileri atan silahlara tıpa tıp benzemesinin bu tür silahların cazibesini artırdığı anlatıldı. Normal olarak bu tip silahlarla çekirdekli mermileri atmanın mümkün olmadığı vurgulanan raporda, ancak tabancanın namlusunun değiştirilmesiyle bu tür mermileri de atabilir hale getirilebildiği kaydedildi.

Raporda, bu silahların çekirdeksiz ya da sadece gaz içeren fişekleri attıkları halde yine de ölümle sonuçlanabilen yaralanmalara da neden olabildiği vurgulandı.

ATIŞ DENEYLERİ

Raporda, kurusıkı ya da gaz tabancaları ile oluşan hasar şiddetine göre atış mesafesinin ortaya konmasına yönelik deneysel amaçlı atışlar yapıldığı ifade edildi. Deneyde, 9 milimetre çapında, kurusıkı ya da gaz fişeklerini atmak üzere imal edilmiş, namlusunda "+" biçiminde blok bulunan bir tabanca kullanıldığı kaydedilen raporda, fişek tipinden kaynaklanabilecek farklılıkları en aza indirebilmek için 2 tip kurusıkı fişek kullanıldığı belirtildi.

Rapora göre, deneyde bu tip silahlarla insan cildinde ve kemik dokusunda oluşabilecek atış mesafesine bağlı hasarları ortaya koyabilmek için insan kafatasına yapısal benzerliği nedeniyle cilt derisi sıyrılmamış 1 adet koyun başı, insan korneası gibi hassas ve yumuşak dokulara model oluşturabilmek için de jöle kullanıldı. Gaz tabancasıyla, gaz ayırıcı parça çıkarılmadan, jöle içeren kaplara 10, 20 ve 30 santimetre mesafelerden, gaz ayırıcı parça çıkarıldıktan sonra da 30, 50 ve 100 santimetre mesafelerden atışlar yapıldı.

Gaz ayırıcı parça namludayken 10 santimetre mesafeden yapılan atışlarda, atış artıkları jöle tabakasının zeminine kadar, 20 santimetreden atışlarda 0.4, 30 santimetreden yapılan atışlarda ise 0.2 santimetreye kadar indiği görüldü. Aynı tabanca ile gaz ayırıcı parça çıkarıldıktan sonra 30 ve 50 santimetreden yapılan atışlarda, atış artıklarının jöle içerisine 0.2 ve 0.3 santimetreye kadar indikleri, 100 santimetre mesafeden yapılan atışlarda ise artıkların yüzeyde kaldığı belirlendi.

KOYUN KAFATASI KIRILDI

Kafatasına da gaz ayırıcı parça namludayken bitişik ve 10 santimetre mesafeden atışlar yapıldı. Koyun başına alın bölgesinden 10 santimetre mesafeden kurusıkı mermi kullanılarak, namlusunda gaz ayırıcı parça bulunan tabanca ile yapılan atışlarda, namludan çıkan alev ve atış artıklarına bağlı olarak alın bölgesindeki kıllarda yanma, kavrulma ve is görüldü.

Bitişik atış mesafesinden yapılan atışta ise cilt altında atış artıklarının biriktiği anlaşıldı. Yapılan incelemede, bu atış sonucunda kafatası kemiğinin iç lamina da dahil olmak üzere kırılmış olduğu saptandı. Gaz ayırıcı parçanın çekirdekli dolu mermileri atmayı önlediği ve fişekten yanma sonucunda çıkacak atış artıklarının daha uzak mesafelere gitmesini engellediği ifade edilen raporda, tabancanın namlusunda bu biçimde bir parçanın bulunup bulunmamasının atış artıklarının ulaşabileceği mesafe ve deriye nüfuz derecesini etkilediği vurgulandı. Raporda, bu tip silahların özellikle bitişik atış mesafesinden kullanıldığında kafatası gibi çok sert bir yapıda dahi ağır tahribata sebep olabildiği, dolayısıyla ciddi yaralanmalara ve ölüme sebep olabildiği vurgulandı.

Raporda, söz konusu silahlarda namlu ucunda bulunan ve sökülüp takılabilen gaz ayırıcı parça olmaksızın yapılan atışlarda atış artıklarının 100 santimetre mesafeye kadar gitmesinin, yaralanma olaylarının bu mesafelerden de oluşabileceğini ortaya koyduğu kaydedildi. Raporda, konuyla ilgili uluslararası literatür gözden geçirildiğinde ise bu silahlarla oluşan yaralanma ve ölüm olaylarının hiç de küçümsenmeyecek seviyede olduğunun görüldüğü belirtildi.

FAİLİ BULMAK ZOR

Raporda, bu tür silahlarla ilgili ortaya çıkması muhtemel bir teknik problemin de "sözkonusu atışın hangi tabanca ile yapıldığının ortaya konabilmesi" olduğu vurgulandı. Normal tabancalarda silahın namlusunda bulunan yiv ve setlerin mermi çekirdeği üzerinde özel izler bıraktığı ve balistik incelemede mermi çekirdeğinin hangi silahtan çıktığının ortaya konabildiği kaydedilen raporda, bu tür silahlarla yapılan atışlarda ise ortada bir mermi çekirdeği olmadığı için kullanılan silahın tespit edilebilmesinin de daha zor olduğu belirtildi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler