Op.Dr. Tamer Bakalım, Türkiye'de son yapılan bilimsel çalışmalarda nüfusun yüzde 25 ile yüzde 30'unun kalp hastalıkları riski ile karşı karşıya olduğunun saptandığını bildirdi. Op.Dr. Bakalım, Sigara kullanan, stresli yaşayan, stresli mesleklerde çalışan ve koruyucu kurumsal hekimliğe çok fazla önem vermeyen, doktora bir sağlık sorunu olmadan gitmeyen bir toplum olarak kalp hastalıklarına yatkın olunmasının normal bir durum olduğunu söyledi. Op.Dr. Tamer Bakalım, kalp damar hastalıklarının dünyada en sık ölüm nedenleri arasında olduğunu ve bu hastalığın dünya genelinde strese bağlı olarak daha da artacağının öngörüldüğünü anlattı.
Op.Dr. Tamer Bakalım, stresi yoğun yaşayan muhasebeciler, bankacılar, cerrahlar, borsacılar, gazeteciler, polislerin de yaşadıkları yoğun stres nedeniyle risk gurubu içinde yer aldığını kaydetti. Op. Dr. Tamer Bakalım, kalp krizinin, damarların zamanla daralarak tıkanması ya da orta düzeydeki bir darlığın yırtılması veya pıhtılaşması sonucunda oluşan ani tıkanıklıklar olduğunu söyledi.
Özellikle ani ve yoğun stres, vücutta hormonal bozukluğa sebep olarak bir takım aktif salgınlara ve tansiyon yüksekliğine neden olduğunu anlatan Op.Dr. Tamer Bakalım, şöyle konuştu: "Bunlar da ani kalp krizine sebebiyet vermektedir. Ciddi heyecanlar, korkular, üzüntüler ve sevinçler de ani kalp krizini tetikleyebilir. Kalp krizi riskinin en aza inmesi için kişi yoğun stres altında olmamalı ve damar sertliğiyle ilgili herhangi bir problemi olmamalıdır. Damarları tamamen normal olan insanların kalp krizi geçirme riski çok çok düşüktür."
MÜZİSYENLER DE RİSK ALTINDA
Stresin damar sertliği için birinci faktör olarak sayılmasa da stres kaynaklı tansiyon yüksekliklerinin kalp krizini tetiklediğinin bir gerçek olduğunu ifade eden Op.Dr. Tamer Bakalım, şunları söyledi: "İnsulin salınımında vücudunuzda hormonal eksiklikler varsa, bunlara bağlı diyabete yatkınlık ve kan değerlerinde bir takım bozukluklar ortaya çıkar. Stresi yüksek olan meslek guruplarında kalp krizi geçirme riski daha fazladır. Bu meslek gurupları içinde cerrahların; insan hayatıyla ilgili ilk meslek grubu olması nedeniyle kalp krizi geçirme olasılığı yüksektir. Müzisyenler, özellikle orkestra içerisinde çalışanlar stres oranında en yüksek meslek guruplarındandır. Sigara tüketiminin yoğun olduğu yerlerde çalışan insanlar da risk taşıyan gurupta yer almaktadır. Kahvehanede çalışan insanlar da yoğun sigaraya, tütüne maruz kaldıkları için buna bağlı damar sertliği oluşabilmektedir."
RİSKLİ MESLEKLERDE ÇALIŞANLARA ÖNERİLER
Op.Dr. Tamer Bakalım, düzenli beslenme ve yaşam tarzının, damar sertliğinden korunmak için özen gösterilmesi gereken konular arasında yer aldığını söyledi.
Op.Dr.Tamer Bakalım, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Yaşam tarzınızda yapacağınız değişiklikler ile kalp krizi riskini azaltıp hayatınıza daha sağlıklı devam edebilirsiniz. Spor ve egzersiz, kalp sağlığı için önemlidir. Belli bir hızda, basit yürüyüşler ve ardından hafif yapılacak germe egzersizleri kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. (4-5 km'lik mesafeyi, 40-45 dakikada ve düz alanda yürümek gerekmektedir.) Stresi ortadan kaldırmak için kalp yogası da ciddi anlamda stresi önlemektedir. Spor hem vücudunuzu hem de beyninizi zinde tutar."
Çikolata ve muz gibi besinler mutluluk hormonu salgısını artırdığından kalp sağlığına olumlu etki yaptığını anlatan Op.Dr. Tamer Bakalım, sözlerini şöyle tamamladı: "Çikolatanın kalitesiyle ilgili olarak kakao oranı uygun seviyede olanlar tercih edilmelidir. Bir takım bitkisel ürünler ve sakinleştiricileri kullanmak isteyen hastalar ise kesinlikle doktor tavsiyesi almalıdır. Beslenmenin yanı sıra kişiler profesyonel destek alıp, yaşam tarzındaki olumsuzluklarla baş etmenin yolunu bulmalıdırlar. Stres beklentilerle ilgilidir ve beklentilerini gerçekleştiremeyen insanlar strese girerler. Ölümler, çocuk kaybı, geçimsizlik ve boşanmalar sıklıkla aile içinde strese neden olmaktadır. Gün içerisindeki stres kaynaklarını ortadan kaldırabilmek, ancak bakış açısını değiştirmekle mümkündür. Uykunuzu düzene sokmalısınız. Sağlıklı bir uyku düzeniniz yoksa stresten uzak durma şansınız yoktur. Günde beş saat uyuyarak sağlıklı bir yaşam elde edilebilir. Uyku saati kişiden kişiye 4-10 saat arasında değişir, ancak ihtiyaçtan fazla uyumak da insanı strese sokabilir."