Türk Silahlı Kuvvetleri, alınan tedbirler sayesinde dünyada en az koronavirüs vakasının görüldüğü ordular arasında yer almayı sürdürüyor. Vaka sayılarının personel mevcudu oranına bakıldığında, en az pozitif hastanın olduğu TSK, bu başarısıyla ABD, Rusya, Fransa, İtalya ve İngiltere gibi önemli orduları geride bıraktı. Alınan tedbirlerle operasyon bölgelerini virüs tehdidinden uzak tutmayı başaran bakanlık, bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevlerini, harekat ve faaliyetlerine en az etki edecek şekilde tedbirleri de hayata geçiriyor. Yurt içi ve sınır ötesindeki birliklerdeki mücadelede 'proaktif yaklaşım' esas alınırken, gelişmelere göre alınan her yeni önlemle koronavirüsün kışlalardan uzak tutulmasına gayret gösteriliyor.
Edinilen bilgiye göre, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yeni uygulamaya daha geçildi. Bakanlık bünyesinde kurulan Kovid-19 ile Mücadele Merkezi (KOMMER) tarafından ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla yapılan görüşmeler sonucunda alınan tavsiye kararı sonrası askeri personelin düğün ve nikah gibi etkinliklere katılımlarına yönelik yeni düzenleme yapıldı. Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, koronavirüsün yayılma riskinin yüksek olduğu düğün ve nikahlara katılmamaları konusunda uyarı yapıldı. Böylece virüsün kışlalardan uzak tutulmasına yönelik yeni bir tedbir daha hayata geçirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda, yurt genelindeki önlemlere uyumlu olarak Milli Savunma Bakanlığı'nca alınan önlemlerin Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon içinde planlanması ve harfiyen uygulanması, yaklaşık 500 bin kişilik Türk Silahlı Kuvvetleri'nde pozitif vaka sayılarının çok düşük seviyelerde ve kontrol altında tutulmasını sağladı. Bu kapsamda ilk olarak Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Kovid-19 ile Mücadele Merkezi (KOMMER) kuruldu. KOMMER, zincir halinde Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, ordu komutanlıkları, donanma ve hava üsleri olmak üzere alt kademelere kadar devam eden bir birim olarak tesis edildi. Merkezdeki faaliyetlerle bakanlık, bağlı birlik, karargah ve kurumlarında salgına karşı gerekli korumanın oluşturulması amaçlandı. Türkiye ve dünyadaki tüm gelişmelerin yakından takip edildiği merkezde takip ve izlemenin yanı sıra planlama, yönetim ve yönlendirme fonksiyonları da yerine getirildi. TSK'da alınan tedbirlerin uygulanma seviyelerinin izlendiği merkezde, vakalara karşı alınacak tedbirler ve tıbbi planlamalarla muhtemel hal tarzları da geliştirildi. 24 saat esasıyla görev yapılan merkezden, kuvvet komutanlıklarının harekat merkezleri ile telekonferans yöntemi ile görüşülerek çalışmalar ve gelişmeler düzenli olarak değerlendirildi. En alttaki üs bölgelerinden gemilere, filolara kadar süreci başarıyla yöneten KOMMER kaynağa zamanında erişmek amacıyla filyasyon ekipleri oluşturdu, 'Vaka Takip Yazılımı' ile bilgisayar üzerinden süreci takip etti.
Koronavirüsün yanı sıra terörle mücadelesini de aksatmadan sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri'nde virüsün operasyon bölgelerine sıçramamasına yönelik de önemli tedbir alındı. Operasyon bölgelerindeki tüm birliklerde ilave tedbirler uygulanırken Suriye'nin kuzeyinde birliklerin yer aldığı harekat alanlarına giriş ve çıkışlara düzenleme getirildi. Düzenleme kapsamında giriş çıkışlar 2'nci Ordu Komutanı'nın müsaadesine bağlandı. Zorunlu olmadıkça personel ve birlik hareketleri asgari seviyeye indirildi. Harekat bölgesinden yurt içine geçecek personelin 14 gün gözetim altında tutulup müteakiben içeri girmesine ve sağlık kontrolünün yapılmasına yönelik tedbirler alındı. Suriye'den yurt içine ikmal için gelen araçların, römorka monte KBRN temizleme sistemi ile dezenfeksiyonu için KBRN timleri görevlendirildi.
Bunlarla birlikte kuvvet komutanlıkları da bazı özel tedbirleri uygulayarak bu başarıya katkı sağladı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca 21 Mart'tan itibaren öncelikle muharip gemiler ana üsleri dışındaki limanlara intikal ettirilerek etkin izolasyon tedbirleri uygulandı. Kuvvet komutanlıklarında pilotlar başta olmak üzere kritik personel ve özel ihtisaslı personelin vardiyalar şeklinde görev yapabilmeleri için tedbirler alındı. Harp silah araç ve gereçleri ile personelin temas ettiği yerler ve ortak kullanılan alanlar düzenli olarak dezenfekte edildi. Tüm bu önlemlerin uygulaması Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadele operasyonlarını ve diğer faaliyetlerini aksatmayacak şekilde gerçekleştirildi.
Bakanlık, bu süreçte vatani görevlerini yerine getiren gençleri de virüsten korumaya yönelik önemli tedbirler aldı. Yemekhanelerde yoğunluğun azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılırken yatakhaneler ve ortak kullanım alanları seyreltilerek yeniden planlandı. Personelin sosyal mesafe kuralına uygun şekilde buralardan yararlanmalarına yönelik uygulamalar hayata geçirildi. Terhis olacak gençler kışladan ayrılmadan önce 14 gün gözetim altında tutulurken yeni celplerle gelecek yükümlülere de PCR testi uygulandı.
Milli Savunma Bakanlığı, bir taraftan kışlaları koronavirüs salgınına karşı korurken diğer taraftan da yurt genelindeki mücadeleye katkı sağlamaya yönelik önemli çalışmalar yaptı. Bu kapsamda bakanlığa bağlı kurumlarda ve askeri dikimevlerinde koruyucu ve önleyici sağlık malzemelerinin üretimi yönünde önemli adımlar atıldı. Söz konusu tesislerde bugüne kadar 93 milyon maske, 500 bin civarında tulum ve 245 bin litre dezenfektan üretilirken bunlar sadece Mehmetçiğin değil halkın ve sağlık personelinin de kullanımına sunuldu.
Kaynak: DHA