Hakkari Şemdinli'de 2,5 yıl önce PKK'lı teröristlerin askeri araca düzenlendiği saldırıda, oğlu Piyade Sözleşmeli Er Salih Altuntaş (24) şehit olan Kenan Altuntaş, Ordu Aybastı'da 8 yıl önce karıştığı olayla ilgili 'darp' ve 'hakaret' suçlamalarıyla yargılandı. Dava kapsamında 2 yıl 1 ay hapis kararı Yargıtay tarafından onanınca Altuntaş, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasını çekmeye başladı. Uygulamanın 7'nci gününde, hakkında 'yakalama' kararı olduğu gerekçesiyle savcılık talimatıyla jandarma tarafından gözaltına alınan Altuntaş, hastanedeki sağlık kontrolünün ardından Aybastı Adliyesi'ne sevk edildi. Denetimli serbestlik tedbirlerinden yararlandırılmasına rağmen önceki yakalama kararının kaldırılmadığı anlaşılan Altuntaş, serbest bırakıldı. Altuntaş, daha sonra da adliye görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na şikayette bulundu.
"PARDON, BİZ YANLIŞ YAPMIŞIZ"
Komşusuyla borç meselesinden kavga ettiklerini anlatan Kenan Altuntaş, "Kavgadan dolayı açılan mahkeme sonucunda verilen cezam vardı. Kanunun kararına saygımız sonsuz. Adliyeye gittim, oradan kağıtlarımı aldım, cezamı denetimli serbestlik kapsamında çekmeye başladım ancak 7 gün sonra jandarma ekipleri beni aradı, gelmemi istediler. Jandarmaya gittim, orada bana yakalama kararım olduğu söylendi. 'Neden?' diye sorduğumda, görevli personel, 'İçeriğini bilmiyoruz, savcı talimat verdi' dediler. Jandarma arabasına bindik, hastaneye çıktık. Rapor aldık ama bütün halk bu sırada bana bakıyor. Herkes gelip, 'Geçmiş olsun' diyor ama ben de suçumun ne olduğunu bilmiyorum. Aybastı Adliyesi’ne geldik. Savcının kalemine 'Benim böyle bir cezam var ama 23 Kasım'da Ünye Adliyesi’nden denetimli serbestlik bürosundan kağıdımı aldım, kağıdım elimde' dedim. Sisteme baktı, 'Pardon, biz yanlış yapmışız' dedi" diye konuştu.
"HAKKIMI ARAYABİLDİĞİM YERE KADAR ARAYACAĞIM"
Kanuna karşı boynunun kıldan ince olduğunu vurgulayan Kenan Altuntaş, "Bana oradaki yanlışlığı katip söyledi. Ben 7 gün önce denetimli serbestlik bürosundan kağıdımı almışım, sen bana niye yakalama emri çıkarıyorsun? Peki sisteme girerken, bana yakalama emri çıkarırken, benim kağıtlarımı aldığımı görmediniz mi? O gün nasıl görüyorsun? Aybastı, küçük bir yer. Herkes bana, 'Neydi mesele, niye hastaneye gittin, jandarma arabasına bindin' diye soruyor. Ben şehit babasıyım. Ben onların hakkında Adalet Bakanlığı'na, İçişleri Bakanlığı'na, CİMER’e dilekçe yazdım. Ben kanuni hakkım varsa hakkımı arayabildiğim yere kadar arayacağım. Ben bu suçtan dolayı kendimi affettirmek için bir şey yapmıyorum. Benim cezam varsa kanun bana bir ceza verdiyse ben o cezayı çekeceğim ama bana bu haksızlığı yapan Aybastı Cumhuriyet Savcılığı için gereğini yapılmasını istiyorum” dedi.
Kaynak: DHA