Daha 8-9 aylıkken göz kontağı kurmama, seslere karşılık vermeme gibi farklılıklar göstermesi üzerine yapılan tetkikler sonucu otizm tanısı konulan 17 yaşındaki Azat Çalgın'ın müzik yeteneği Bağcılar Lokman Hekim Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda fark edildi.
Birkaç sesi duyabilen, aynı zamanda bir notayı başka bir notayla karşılaştırmadan tanıyabilme yeteneği olarak bilinen "absolut kulağa" sahip, piyano ve klasik müzik tutkunu Azat, bir kere duyduğu bir parçayı nota bilmesine gerek kalmadan çalabiliyor. Bu yeteneğinin keşfedilmesiyle yönünü müziğe çeviren Azat, müzik öğretmeninin desteğiyle özel yetenek sınavıyla girdiği Başakşehir İstanbul Teknik Üniversitesi İsmail Dede Efendi Güzel Sanatlar Lisesi'nde, şu anda son sınıfta eğitim görüyor.
3 ARAÇLA OKULUNA ULAŞABİLİYOR
Azat, pandemi nedeniyle okula devam edemediği dönemde de evdeki piyanosunun başından kalkmadı. Okulların açılmasıyla müzik derslerine katılmaya başlayan Azat okula gidip gelirken zamanın büyük bölümünü yollarda geçiriyor. Servis imkanı olmadığı için annesiyle toplu taşımayla 3 araçla, 1,5-2 saatlik yolculuktan sonra Bağcılar'dan Beylikdüzü'ndeki okuluna ulaşıyor.
Eğitim öğretim döneminin sonunda güzel sanatlar fakültesi sınavlarına girecek olan Azat Çalgın'ın en büyük destekçisi ailesi. Onun üniversite hayalinin gerçeğe dönüşmesi için ellerinden geleni yapan ailesi zaman zaman bazı durumlarda yetersiz kalıyor.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan anne Sevinç Çalgın, liseye ilk geldiklerinde özel öğrencilerin dilinden anlayan bir öğretmen ihtiyacı duyduklarını belirterek, oğlunun durumunu tek tek öğretmenlere anlattığını söyledi.
Oğlunun, Chopin ve başka sanatçıların eserlerini dinledikten sonra çalabildiğini dile getiren Sevinç Çalgın, şöyle devam etti: "Kendi kendine bir şeyler yapmaya çalışıyor. Evde piyanoda sürekli nota arayışı içerisinde. Azat'ı tanıyan bütün müzik hocaları, onda özel yetenek olduğunu vurguluyor. Nota bilmeden bir parçayı birkaç kere dinleyerek piyanoda çalabiliyor. Çocuğumun bu yeteneğinin üzerine gitmek, bu konuda eğitim almasını istiyorum. Bütün çabamız bu. Azat'la birebir ilgilenecek hocalara ihtiyacımız var. Bunu okullar bize sağlayamıyor. Okulda müzik hocamız var. Haftada bir saatlik ders yapılıyor. Azat özel bir çocuk olduğu için bir saatlik derste 10-15 dakika durabiliyor. Günde 10 dakika birebir ilgilenecek gönüllü bir hocamız olursa Azat çok iyi bir yere gelebilir. Özel eğitim hocalarının normalden daha yüksek beklentileri var. Maddi durumumuz bunu karşılayamıyor. Azat gibi çocukların zaten normalde masrafı var. Eğitim için elimizden geleni ne kadar yapmak istesek altta kalıyoruz."
Okula gelirken çok araştırarak bir güzergah bulduklarını anlatan Çalgın, "Ancak, Azat bize 6 güzergah çıkardı. Bizim hattımızda olmasa bile ısrar ettiği bir otobüse binip onun söylediği durakta iniyoruz. Tekrar başka bir otobüse biniyoruz ve eve geliyoruz. Şu an Azat'ın eline akbilini verin, İstanbul'u turlar eve gelir. Şehrin haritasını çıkarmış, her yolu biliyor." dedi.
Sevinç Çalğın, kitap okumayı da çok seven oğlunun bunun için her gün yarım saat ayırdığını ayrıca müzik, spor ve gezi saati olduğunu söyledi.
Pandemide dışarıda sağlayamadıkları aktiviteleri eve taşıdıklarını dile getiren Çalgın, "Azat sakin bir çocuk. Görev adamı. Şu, bu görevin dediğiniz zaman mutlaka yapar." diye konuştu.
''FAZIL SAY BİR YERDE AZAT'LA RASTLAŞSA''
Sevinç Çalgın, bu yıl lise 12. sınıfta olan oğlunun mezun olacağını belirterek, şöyle konuştu: "Desteksiz hiçbir şey yapamayız. Piyanodan ateş çıkarsa da destek olmadan hiçbir şey yapılamaz. Otizmli çocuk bir yerlere gelmişse, mutlaka elinden birisi tutmuştur. Birileri elinden tutmazsa bizler tek başımıza hiçbir şey yapamıyoruz. Çocuğumla ilgili 'Bir müzisyen bir gün bir yerde Azat'ı fark etse. Mesela Fazıl Say bir yerde Azat'la rastlaşsa, Azat'ın elinden tutsa.' diye hayal kuruyorum. Ben Azat'ı diğer ağabeyleri ablaları gibi üniversiteye göndereceğim, o yoluna devam edecek diyemiyorum. Bizim hayallerimiz Fazıl Say gibi bir piyanistin, müzisyenin gönüllü olarak Azat'ın elinden tutmasıdır. Başka türlü hiç bir şey yapamayız. Azat yetenekli, bir yerlere gelebilecek bir çocuk. Müzikle uğraşanlar da böyle bir yeteneği olan bir insanın bir yerlere gelmesini ister. Azat'ın zorlukları aşması için birilerinin elinden tutması lazım."
''YETENEĞİ ÜNİCERİSTE SEVİYESİNE YAKIN''
Piyano öğretmeni Filiz Çağla, daha önceden hiç özel bir öğrenciyle çalışmadığını, Azat'ın kendisi için ilk olduğunu belirterek, "Özel öğrenciyle çalışmayı onunla öğrendim. Çok yetenekli bir çocuk. Çok ekstra bir çaba istemiyor. Ona sevgiyle yaklaştığınızda, koşulsuz yardım etmek istediğinizi hissettirdiğinizde kendini açıyor ve almaya başlıyor." dedi.
Normal bir insanın bir iki ayda yapabileceğini Azat'ın bir haftada başararak parçayı çalabildiğini dile getiren Çağla, "Azat'la çalışırken hayran kalıyorum. Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum. Bir, iki, üç haftada yaptığım şeyi o söylediğim anda hemen yapıyor. Şaşkınlığa uğruyorum. Azat, birçok insana göre çok daha hızlı ilerleyebilir. İyi bir eğitimciyle çalışırsa konser piyanisti bile olabilir. Doğru yönlendirme ve doğru çalışmayla üniversiteye gidebilecek kapasitesi var. Azat, gerekli çalışmayla üniversiteye özel yetenekle girebilecek seviyeye gelebilir. Zaten şu anda bile seviyesi yakın." ifadelerini kullandı.
(AA)