HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sâd suresi 35. ayet tefsiri ve meali nedir? Sâd suresi 35. ayeti okunuşu ve anlamı

Kur'an-ı Kerim’de yer alan her bir sure çok özel ve önemli anlamlara sahiptir. Bu surelerdeki ayetlerin okunuşlarını ve anlamlarını bilmek gerekir. Müslümanlar ve İslam dini araştırmacıları için Sâd suresi önemli sureler arasındadır. Surenin tamamında genel olarak Hz. Davud’un kıssaları anlatılır. Bu yüzden Davud suresi olarak da bilinir. Sâd suresinin 35. ayeti ise kişilere manevi fayda sağlaması ile öne çıkar. Peki, Sâd suresi 35. ayet tefsiri ve meali nedir?

Sâd suresi 35. ayet tefsiri ve meali nedir? Sâd suresi 35. ayeti okunuşu ve anlamı

İçindekiler

  • Sâd suresi 35. ayet nasıl okunur?
  • Sâd suresi 35. ayet ne anlama gelir?
  • Sâd suresi 35. ayet tefsiri nedir?
  • Sâd suresi 35. ayet fazileti nedir?
  • Sâd suresi 35. ayeti niçin okunur?

Sâd suresi, Kur'an-ı Kerim’de 38. Sırada yer alır ve toplam 88 ayetten oluşur. Mekke’de indirilmiş olan bu sure, ismini ilk ayette geçen sad harfinden almıştır. İnsanın manevi zenginliği için okuması gereken Sâd suresi, okuyan kişilerin misliyle sevap kazandığı bir suredir. Özellikle şeytanın şerrinden korunmak için çok etkili bir sure olduğu söylenebilir. Sâd suresi 35. ayeti ise faziletleri ile öne çıkar ve pek çok Müslüman tarafından ezberlenmeye çalışır. Abdestli bir şekilde okunması gereken ayetlerdendir.

Sâd suresi 35. ayet nasıl okunur?

Sâd suresi 35. ayet okunuşu, bu ayeti ezberlemeye çalışanların araştırdığı bir konudur. Çünkü çok faziletli bir ayettir. Öncelikle bu surenin Arapça yazılışı ve okunuşunu bilmek gerekir. Sâd suresi 35. ayet Arapça olarak şu şekilde yazılır:

sad35

Arapça bilmeyen kişiler ise direkt Türkçe okunuşuna bakarak ayeti ezberleyebilir. Sâd suresi 35. ayet Türkçe okunuşu aşağıda verilmiştir:

  • Kâle rabbi-ġfir lî veheb lî mulken lâ yenbeġî li-ehadin min ba'dî(s) inneke ente-lvehhâb(u)

Sâd suresi 35. ayet ne anlama gelir?

Sâd suresi 35. ayet anlamı da en az ayetin kendisi kadar önemlidir. Çünkü bir ayeti yalnızca ezberlemek yeterli değildir. Aynı zamanda onun ne anlama geldiğini de bilmek gerekir. Bu sayede dinin gereklilikleri yerine getirilebilir. Sâd suresi 35. ayet meal olarak şu şekildedir:

  • “Rabbim” dedi, “Beni bağışla; benden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver bana. Lutfu sınırsız olan yalnız sensin.”

Sâd suresi 35. ayet tefsiri nedir?

Sâd suresi 35 ayet Türkçesi sayesinde ayetin ne anlatmak istediği kavranabilir. Ancak bu meal tek başına yeterli değildir. Çünkü her bir ayet aslında çok daha derin anlamlar taşır. Bu anlamları açıklamak için de tefsirler vardır. Sâd suresi 35. ayet tefsiri de bu ayetin detaylı bir yorumlamasıdır. Sâd suresi 35-40. ayet tefsiri:

Süleyman’ın sınavdan geçirilmesi ve tahtının üstüne ceset konulmasının ne anlama geldiği, Allah’tan bağışlanmasını dilemesine sebep olan hatasının ne olduğu konularında tefsirlerde yine İsrâiliyat türünden bazı rivayetler ve bir peygamberin kişiliğine yakışmayan hikâyeler bulunmaktadır (meselâ bk. Taberî, XXIII, 156-159; Kurtubî, XV, 199-202). Fahreddin Râzî, “haşiv ehli”ne isnat ettiği bu rivayetleri kesinlikle asılsız saymaktadır. Râzî, kendisinin de katıldığı “ehl-i tahkik”in bu rivayetlere yönelttiği eleştirileri sıraladıktan sonra onların kabul edilebilir gördükleri ihtimalleri özetle şöyle açıklar: a) Hz. Süleyman, yeni doğan bir çocuğunu kötü güçlerden korumak için planlar düşünmekle birlikte Allah’a tevekkül etmeyi unuttuğu için korktuğu başına gelmişti; bu olay onun için bir sınavdı. Nitekim çocuğun cesedini tahtında görünce hatasının farkına varıp Allah’tan af dilemiştir. b) Bir hadise göre Hz. Süleyman, bir ara Allah yolunda savaşacak yiğit evlatları doğması için eşleriyle yatacağını söylemiş; fakat “inşaallah” demeyi unuttuğu için sadece bir kötürüm oğlu olmuş, böylece beklentisi gerçekleşmemişti (Buhârî, “Enbiyâ”, 40; Müslim, “Eymân”, 23). İşte Süleyman’ın sınavı bu olay olabilir. Buna göre onun Allah’tan af dilemesinin sebebi “inşaallah” demeyi unutmasıdır; tahtına ceset bırakılması ise temsilî bir anlatım olup doğan sakat çocuğa işaret eder. c) Hz. Süleyman’ın hastalıkla imtihan edildiği, hastalık yüzünden çok zayıflayıp tahtında âdeta ceset gibi göründüğü de düşünülebilir. d) Nihayet burada Süleyman’ın büyük bir felâket beklentisi içine girdiği, böyle bir kaygı ve korku yüzünden zayıflayıp âdeta cesede döndüğü anlatılmak istenmiş olabilir (XXVI, 208-209).

Bize göre bu âyetlerde değinilen olayın mahiyetinden ziyade Kur’an’ın vermek istediği mesaj önemlidir. O mesaj da şudur: Hz. Süleyman gibi Allah’ın, “O ne iyi kuldu” diye övdüğü (30. âyet), kendi yanında kesin bir yakınlık derecesine sahip olduğunu bildirdiği (40. âyet) büyük bir peygamber ve çok güçlü bir hükümdar bile bazı sıkıntılarla veya hatalarla imtihan edilebilir ve edilmiştir. Şu halde Allah katındaki mânevî mertebesi ve dünyadaki gücü ne olursa olsun her insan Allah’ın yardımına, himayesine, affına ve keremine muhtaçtır; hiç kimse maddî gücüne, hatta mânevî mertebesine güvenerek kendisini Allah’tan bağımsız hissetmemeli, bu anlama gelebilecek bir tutum içine girmemelidir. Burada ayrıca şu hususlara da işaret edilmiştir: 1. İnsanın gönlü Allah ile birlikte olduğu, sorumluluğunu hissettiği sürece mal sevgisi kötü değildir, böyle insanlara değerli mallar dünya mutluluğu verdiği gibi onu veren Allah’ı daha çok anıp şükretmesine de vesile olacaktır. 2. Bir kimsenin, Hz. Süleyman gibi yeryüzünde hakkı, iyilik ve adaleti hakim kılma niyetiyle varlığını ve gücünü Allah yoluna adaması, mal ve iktidar sevgisinin kendisine Allah’ı unutturmasına izin vermemesi, hatalarını görüp hemen tövbe ve istiğfarla tamir etmesi, adalete riayet etmesi ve nefsinin zararlı isteklerine karşı dirençli olması şartıyla en yüksek seviyede siyasi güç ve iktidar istemesinde bir sakınca yoktur.

Hz. Süleyman’ın, “Benden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık (mülk) ver bana” şeklinde çevirdiğimiz duasıyla Allah’tan siyasî iktidar değil, bir peygamber olarak yalnız kendisine mahsus olmak üzere mûcize gerçekleştirme gücü istediği de belirtilir. Nitekim arkasından ona verilen mûcizevî güçler anlatılmaktadır (bu ve başka yorumlar için bk. Râzî, XXVI, 209-210). (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 581-582)

Sâd suresi 35. ayet fazileti nedir?

Sâd suresi 35 ayet fazileti ve sırları Müslümanlar için çok önemlidir. Çünkü bu sure dünya ve ahiret zenginliğine dair çok önemli bilgiler taşır. Sâd suresi 35. syetin faziletleri şöyle sıralanabilir:

  • Maddi ve manevi kapıların açılması için okunması buyrulmuştur.
  • Sâd suresi 35. ayeti okumanın bereketi artırdığı söylenir.
  • Sâd suresi okuyanlar günaha girmekten korunur ve Allah o kişilere misliyle sevap yazar.
  • Şeytanın şerrinden korunmak için mutlaka Sâd suresi okunmalıdır.

Sâd suresi 35. ayeti niçin okunur?

Sâd suresi 35. ayet pek çok durumda okunabilir. Örneğin zenginliğe ulaşmak, hak edilen mala mülke sahip olmak, şeytanın ve insanların şerrinden korunmak, günaha girmekten kaçınmak ve sevap kazanmak, Ramazan ayından bereketi artırmak için Sâd suresi oldukça etkilidir.


Mynet Youtube

En Çok Aranan Haberler