BİZE ULAŞIN
Rusya ile Ukrayna arasında sürmekte olan savaş ve küresel çaptaki etkileri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de gündemindeydi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında Rusya'nın işgali, Ukrayna'nın durumu ve Batılı ülkelerin savaş karşısında takındığı tutumlara ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli ayrıca 6 muhalefet partisinin açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnine ilişkin de eleştirilerini yöneltti.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
Ukrayna'nın işgali Soğuk Savaş dönemi sonrası en ciddi krizlerden biridir.
Rusya işgal planlarını 2014'ten beri aşama aşama tatbik etmiştir.
BM yasa dışı ve gayrimeşru askeri hareket karşısında cılız ve zayıf kınama mesajlarından başka hiçbir şey yapamamış, suya sabuna dokunan hiçbir irade gösterememiştir.
Dünya utanç verici bir seyre dalmış, ekonomik ve finansal mahreçli yaptırımlar oyalanmıştır. Söz konusu yaptırımların balistik füzelerle nasıl boy ölçüşebileceğini kimse ağzına alma gereği duymamıştır.
Putin'in tarihe yalancı şahitlik yaptırarak kanlı işgali haklı çıkarmaya çalışması mahsurlu bir mantıktır. Putin'in 19. yüzyıl jeopolitiğini diriltme gayreti çok tehlikeli bir Rus ruleti oynamasından başka bir manaya gelmeyecektir.
NATO desteği olan Ukrayna'nın Rusya'yı tehdit eder halden çıkarılması, ikincisi de Ukrayna'nın Rus nüfusunun güvenliğinin sağlanmasıdır. Rusya Ukrayna'nın NATO'ya alınmaması konusunda güvence alamamıştır. Ukrayna krizinin bir ucunda Rusya zorbalığı varken diğer ucunda Batılı ülkelerin tahrik ve provokasyonları yer almaktadır.
Ukrayna madem NATO üyesi yapılmayacaktı, bunca yıldır neden ABD tarafından boş vaatlerle kandırılmıştır? Ukrayna'yı ateş çukuruna çeken bir yanda Rusya iken diğer yanda Batılı ülkeler değil midir?
"BATILI ÜLKELER UKRAYNA'YI RUSYA'NIN KUCAĞINA TESLİM ETTİ"
ABD ile AB ülkeleri küresel sahnenin ön tarafında yaptırım kararları açıklarken arka tarafında Rusya ile mutabakat ve müzakere zemini aramadıklarını kimse iddia edemeyecektir.
ABD Başkanı Rusya'ya karşı askeri güç kullanmayacaklarını defalarca duyurma ihtiyacı hissettirmiş, çok geçmeden NATO da aynı hizaya girmiştir. Batı durumu kurtardığını zannetmiş, Ukrayna'yı Rusya'nın kucağına teslim etmiştir.
Rusya'nın BMGK'de kendisiyle ilgili alınan kınama kararını veto hakkına sahip olması bu kuruluşun iflas ilanıdır. Bu kuruluşun reforma muhtaç olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. Dünyanın kaderi, insanlığın güvenliği 5 devletin çıkarına teslim edilemez.
"İKİ ÜLKE İLE MASAYA OTURABİLECEK TEK ÜLKE TÜRKİYE'DİR"
MHP olarak savaşın hafifletilmesi için Türkiye ve dünya kamuoyuyla paylaşmak istediğimiz görüşlerimiz şunlardan ibarettir:
Ukrayna'nın egemenlik haklarıyla toprak bütünlüğüne mutlak surette saygı duyulmalıdır.
Rusya ile Ukrayna arasında derhal ateşkes ilan edilmelidir.
NATO Doğu'ya genişleme stratejisi kesinlikle gözden geçirmelidir.
Gelişmeler ve gerçekler göstermiştir ki hem Rusya hem de Ukrayna ile doğrudan temas kuracak ve masaya oturabilecek tek ülke Türkiye'dir. Sayın cumhurbaşkanımızın bölgesel ilişkileri göz önüne alıp aktif arabuluculuk girişimi ateşkesin sağlanması için samimi gayretleri barışın, çözümün, kalıcı istikrarın anahtarıdır.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: "TÜRK MİLLETİNİN EGEMENLİĞİNE AYMAZ BİR İTİRAZDIR"
Kılıçdaroğlu NATO'nun 21. yüzyılda demokrasinin güvencesi olduğunu ileri sürerek halt etmiştir. Zillet ittifakının ortakları Biden'ın muhbiri olarak serpilmiş, emperyalist ülkeleri selamlamışlardır. Kanaatimiz odur ki NATO'yu demokrasinin güvencesi görmek Türk milletinin demokratik ve tarihsel egemenliğine büyük bir karşı çıkış, aymaz bir itirazdır. CHP yönetiminin zulme yandaşlığı ve küresel güçlere yaranma siyaseti Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine tamamen aykırıdır.
Montrö Sözleşmesi hususunda Türkiye'nin duruşu sağlamdır. 'Zillet ittifakı'nın Montrö hatırlatması siyasi tuzak, sözleşmenin gerçek boyutuyla terstir. Zillet ittifakının haksız, ahlaken çarpık eleştirileri vatan ve millet sevgisiyle ters düşmektedir.
6 PARTİNİN SİSTEM TEKLİFİ: "BURUŞTURULUP ATILACAK BİR KAĞIT PARÇASI"
28 Şubat'ta 6 parti 48 sayfalık bomboş bir metni kamuoyuna açıklamışlardır. Yarının Türkiye'sini inşa etmek için adım attıklarını söyleseler de metinde Türk milleti, Türkiye, inanç, irade, milli birlik ve kardeşliğe en küçük atıf yoktur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem teklifi güçsüzleştirilmiş Türkiye'nin taslak beyannamesidir. Bizim nazarımızda buruşturulup atılacak bir kağıt parçasından ibarettir. Açıklanan metin bir anayasa önerisi olarak değil, yeni bir 28 Şubat bildirisi olarak tarihe geçecektir.
28 Şubat günü zillet ittifakı hiçbir öneride bulunmadığı gibi yeni bir anayasa vaadini de paylaşamamıştır. Parlamenter sistemi kötü bir makyajla tekrar sunan 28 Şubat bildirisine karşı milletimizin ortak iradesiyle kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni ve 2023'ü yeni bir anayasayla taçlandırmak hedefimizdir.
ERDOĞAN İLE BAHÇELİ GÖRÜŞECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile saat 14.00’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelecek.
