HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tevbe Suresi 5. ayet tefsiri ve meali nedir? Tevbe Suresi 5. ayeti okunuşu ve anlamı

İslam dininin önemli surelerinden olan Tevbe suresi, hem anlamı hem de faziletleri ile öne çıkar. Bu yüzden Müslümanlar ve araştırmacılar bu sure üzerinde oldukça durur. İsmini tevbe kelimesinden almış olup sözcük, Allah’ın kendisine samimi bir şekilde inanıp tövbe edenleri affedeceği anlamına sahiptir. Müslümanların merak ettiği Tevbe suresi 5. Ayet ise oldukça fazla fazileti ile bilinir. Peki Tevbe suresinin okunuşu nasıldır, ayet tefsiri ve meali nedir?

Tevbe Suresi 5. ayet tefsiri ve meali nedir? Tevbe Suresi 5. ayeti okunuşu ve anlamı

İçindekiler

  • Tevbe Suresi 5. ayet nasıl okunur?
  • Tevbe Suresi 5. ayet ne anlama gelir?
  • Tevbe Suresi 5. ayet tefsiri nedir?
  • Tevbe Suresi 5. ayet fazileti nedir?
  • Tevbe Suresi 5. ayeti niçin okunur?

Kuran-ı Kerim’in dokuzuncu suresi olan Tevbe suresi, toplam 129 ayete sahiptir. Bir diğer ismi Barae suresidir ve son iki ayeti hariç Medine’de indirilmiştir. Diğer surelerden farklı olarak Tevbe suresi besmele ile başlamaz. Surede, iman etmeyenlerin başına gelecekler anlatılır ve bu sure müşriklere gönderilen son önemli uyarı olarak bilinir. Müslümanlar için pek çok fazilete sahip olan Tevbe suresi 5. Ayet ise Allah’ın bağışlayıcılığını anlatan bir ayettir. Bu yüzden Müslümanlar bu ayeti ezberlemek ister.

Tevbe Suresi 5. ayet nasıl okunur?

Tevbe Suresi 5. ayet okunuşu ile ilgili yapılan araştırmalar oldukça fazladır. Öncelikle bu ayetin Arapça yazılışı bilinmelidir. Tevbe Suresi 5. ayet Arapça olarak şu şekilde yazılır:

tevbe5

Kuran’da da Arapça olarak yazıldığı için bu şekilde okumak daha iyidir. Fakat Arapça bilmeyenler Tevbe Suresi 5. ayet Türkçe okunuşu ile de sureyi okuyabilir ve ezberleyebilir. Bu ayetin Türkçe okunuşu ise aşağıdaki gibidir:

  • Fe-iżâ inseleḣa-l-eşhuru-lhurumu faktulû-lmuşrikîne hayśu vecedtumûhum veḣużûhum vahsurûhum vak’udû lehum kulle mersad(in)(c) fe-in tâbû veekâmû-ssalâte veâtevû-zzekâte feḣallû sebîlehum(c) inna(A)llâhe ġafûrun rahîm(un)

Tevbe Suresi 5. ayet ne anlama gelir?

Tevbe Suresi 5. ayet anlamı sayesinde Müslümanlar bu ayette verilmek istenen mesajın ne olduğunu daha iyi kavrayabilir. Ayeti ezberlemek kadar anlamını bilmek de önemlidir. Çok uzun bir ayet olmadığı için hem ayeti hem de mealini ezberlemek mümkündür. Tevbe Suresi 5. ayet meal için aşağıya bakabilirsiniz:

  • Haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. Şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. Allah yargılayıcıdır, bağışlayıcıdır.

Tevbe Suresi 5. ayet tefsiri nedir?

Bir ayette verilmek istenen mesajı daha detaylı öğrenmek için tefsirine bakmak çok önemlidir. Tevbe Suresi 5 ayet Türkçesi ile birlikte ayetin tefsiri de okunmalıdır. Tevbe suresi 5. Ayet tefsiri aşağıda yazılıdır:

Âyette belirtilen dört aylık sürenin ilgilileri hakkında birçok izah yapılmıştır. Bu izahlar ile 4 ve 7. âyetlerde ahidlerine sadakat gösterenler için getirilen istisnalar birlikte değerlendirildiğinde, buradaki süre ile müşriklerle yapılmış antlaşmaların süreleri arasındaki ilişkiyi şöyle açıklamak uygun olur: Antlaşmalarına sadakat gösterenler bakımından daha önce belirlenmiş süreye uymak gerekir; burada belirlenen süre antlaşma hükümlerini çiğneyenler hakkındadır. Bunlardan müddeti âyette belirtilenden daha fazla kalmış olanlar hakkında bu süre kısaltılmış, daha az kalmış olanlar ile süre tayin edilmeden antlaşma yapılanlara ise bu kadar süre verilmiştir (Taberî, X, 59-63, 65-66,77; Râzî, XV, 219). Şu var ki Taberî, buradaki “dört ay”ın müslümanlarla aralarında antlaşma bulunan, 5. âyetteki “haram aylar”ın ise müslümanlarla aralarında antlaşma bulunmayan müşrikler hakkında olduğu kanaatindedir. Buna göre, süresiz antlaşması bulunan veya süreli olmakla beraber ahdini bozmuş bulunan müşriklere o yılın hac gününden itibaren dört ay (10 Rebîülâhir’e kadar) müddet tanınmış, antlaşması bulunmayan müşrikler bakımından ise verilen süre muharrem ayının sonunda (yapılan bildirimden elli gün sonra) bitmiş olmaktadır (X, 66). Fakat 5. âyetteki “haram aylar”ın İslâmî terminolojide “eşhür-i hurum” diye bilinen (bk. âyet 36) aylar şeklinde anlaşılması ve böylece antlaşması bulunmayan müşriklere iki aydan az bir süre tanındığı sonucunun çıkarılması bu sûre ile getirilen düzenlemenin ruhu ile bağdaşır görünmemektedir. Zira antlaşmasını bozan müşriklere bile dört ay güvence ve düşünme fırsatı veren bir düzenlemede, –antlaşması bulunmayanlar sürekli savaş halinde kabul edilse dahi– hiç değilse ahdi bozmuş durumda bulunmayan bu kesim için diğerine göre çok kısa bir süre tanınması anlamlı görünmemektedir.

5. âyette, haram aylar çıkınca artık müşriklerin sıkı bir takibe alınmaları gerektiği bildirilmiştir. Zira süre verilerek yapılan bildirimden sonra karşı tarafın ilân edilen yasak bölgede müşrik sıfatıyla varlığını sürdürmeye çalışması savaşı tercih etmiş oldukları anlamına gelecektir. Onlara bu aşamada toleranslı davranılması ise, inançlarının icaplarını yerine getirmelerine müsaade etme, dolayısıyla tevhid inancının sembolü olarak inşa edilen Kâbe’yi tekrar putperestliğin eline teslim etme sonucunu beraberinde getirirdi. Bu sebeple âyetteki buyruğa göre onların takibi konusunda asla gevşek davranılmayacak, geçit başlarını tutup gözetleme, muhasara altına alma, esir alma ve gerektiğinde öldürme dahil, Kâbe çevresinin müşrik varlığı ve egemenliğinden ebedî olarak arındırılması için lüzumlu her tedbir alınacaktı. Resûlullah’ın vefatından hemen sonra ortaya çıkan dinden dönme hareketleri de, bu kesin tavır ve köklü icraatın ne kadar isabetli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Fakat aynı âyete göre, onlara tövbe yolu açık tutulacak, namazlarını kılar ve zekâtlarını verirlerse, yani en azından dış dünyaya yansıyan davranışları itibariyle müslüman kimliği sergilerlerse onlara dokunulmayacaktır. Çünkü Allah’ın bağışlamasına ve rahmetine sınır yoktur.

Şu var ki, bu âyetlerde anılan amaç doğrultusunda kapsamlı bir düzenleme yapılmış olmasına rağmen, Resûlullah’ın herkes için rahmet olduğu gerçeği ve İslâm’ın hoşgörü anlayışı böyle kesin tavır almayı gerektiren bir durumda dahi hemen dikkat çekmektedir; zira 6. âyette Hz. Peygamber’den, verilen sürenin tamamlanmasından sonra bile olsa bir müşrik kendisinden himaye ve güvence isterse ona güvence verilmesi istenmiştir. Bu buyruğun 5. âyetin sonundaki yüce Allah’ın bağışlama ve rahmetine sınır bulunmadığını belirten ifadenin hemen ardından gelmesi manidardır. Âyetten anlaşıldığına göre böyle bir güvence sağlanmasının amacı, yeterli bilgi sahibi olmayan putperestlerden isteyenlere Allah’ın dinini daha yakından tanıma ve üzerinde düşünme fırsatı vermektir. Böylece 5. âyetin yanlış anlaşılması da önlenmiş olmaktadır. Zira böyle bir imkân tanınmasa, 5. âyette bir dayatmanın söz konusu olduğu ve sırf canını kurtarmak amacıyla tövbe etmiş görünmeye, dolayısıyla Müslümanlığın icaplarını sadece görüntüde yerine getiren riyakâr ve münafık insan tipinin gelişmesine kapı aralandığı yorumu yapılabilirdi. Ayrıca bu âyetten, verilecek güvencenin her türlü baskı ve kaygı ihtimalini ortadan kaldıracak biçimde olması gerektiği de anlaşılmaktadır. Çünkü âyete göre güvence verilen kişinin sadece Allah’ın sözüne muttali olması, yani İslâm dinini tanıması sağlanacak, asla baskı yapma yoluna gidilmeyecektir. Şayet bu imkân sağlandıktan sonra o kişi kendi tercihiyle baş başa kalmak istiyorsa sadece serbest bırakılmakla yetinilmeyecek, güvende olacağı yere kadar ulaştırılacaktır. İslâm’ın mahiyetini ve hakikatini bilmeme mazeretini ortadan kaldıran bu aşamadan sonra ise bu kimseler artık yaptıkları bilinçli tercihin sonuçlarına katlanmayı göze almış sayılacaklar; ya yukarıda açıklanan gerekçeyi dikkate alarak kutsal bölgeden uzaklaşacaklar veya müslümanlara savaş ilân etmiş kabul edileceklerdir. Bu husus, bulundukları yerde öldürülecekleri hükmünün belirli bir bölge ile sınırlı olduğunu ve onun ötesinin –kural olarak– güvenli sayılacağını da göstermektedir. (Kaynak: Kur'an Yolu)

Tevbe Suresi 5. ayet fazileti nedir?

Tevbe Suresi 5 ayet fazileti ve sırları çokça araştırılır; çünkü bu ayet anlattığı konu ve anlamı ile öne çıkar. Bu yüzden de oldukça faziletlidir. Tevbe suresi okumanın faziletleri aşağıda sıralanmıştır:

  • Okuyan kişiye manevi huzur sağlayan Tevbe suresi, aynı zamanda kişiye sevap kazandırır.
  • Tevbe suresini okuyan kişilerin aldığı sevap, o kişilerin çocuklarına, torunlarına ve dedelerine de tesir eder.
  • Tevbe suresinin okunduğu evden şeytanlar uzak durur, o eve melekler toplanır.
  • Tevbe suresini okumaya devam eden kişiler düşmanlarından uzaklaşırken, şerden korunur.
  • Bu sureyi okuyan kişilerin hayırlı bir muradı gerçekleşir.
  • Tevbe suresi okumanın hastalığa şifa bulmaya etkisi vardır.
  • Tevbe suresini okumayı alışkanlık edinenler; enkaz altında kalarak, boğularak, yanarak ya da demir darbesiyle ölmez.

Tevbe Suresi 5. ayeti niçin okunur?

Tevbe suresi çok faziletli olduğu için pek çok durumda okunabilir. Örneğin; bir dileğin gerçekleşmesi, büyük sevaplar kazanmak, şerden korunmak ve düşmanlardan uzak durmak, hastalığa şifa bulmak için bu sure okunabilir. Ayrıca günahların bağışlanması ve Allah’ın affına sığınmak için de Tevbe suresini okumak yararlıdır.


Mynet Youtube

En Çok Aranan Haberler