HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türkiye-AB ortaklık konseyi yarın toplanıyor

Türkiye ve AB arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi'nin 49'uncu toplantısı yarın Brüksel'de gerçekleştirilecek.

BRÜKSEL (A.A) - Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın temsil edeceği toplantıda AB tarafı, sivil asker ilişkileri, anayasa değişikliği, yargı reformu, aktif dış politika ve ekonomi yönetimini överken ifade özgürlüğü, limanların açılmaması, demokratik açılımının beklentileri karşılamaması ve dini azınlıklarla ilgili eleştirilerde bulunacak.

Toplantıda Türk tarafına sunulacak AB ortak tutum belgesinde, güvenlik güçleri üzerinde sivil denetiminde Türkiye'nin sağladığı ilerlemeler not edilerek bu kapsamda askeri yargının görev alanının daraltılması, Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı kararlarına açılması ve yüksek rütbeli ordu mensuplarının sivil mahkemelerde yargılanmaları için yasal düzenlemeler yapılması sayılıyor.

Belgede bununla birlikte, üst düzey ordu mensuplarının iç ve dış politika gibi kendi sorumluluklarını aşan konularda açıklama yapmaktan vazgeçmeleri gerektiği vurgulanıyor.

AB tarafının görüşlerini yansıtan belgede, Türkiye'nin 12 Eylül'deki referandumla kabul ettiği anayasa değişikliğinin "doğru yönde atılmış önemli bir adım olduğu" belirtilerek, Avrupa standartlarıyla uyumlu uygulamanın kilit önem taşıdığı kaydediliyor. AB belgesinde ayrıca, gelecekteki anayasa değişikliklerinin mümkün olduğunca geniş katılımla diyalog ve uzlaşma ruhu içinde hazırlanması çağrısı yapılıyor.

Belgede, Türkiye'deki yargı reformu paketinden de memnuniyet duyduğunu dile getiren AB, önümüzdeki dönemde istinaf mahkemeleriyle hakim ve savcıların mesleki eğitimine ağırlık verilmesini istiyor.

AB ortak tutum belgesinde, Türkiye'nin daha da aktif dış politika izlemeye başladığı ve önemli bir bölgesel oyuncu olduğu ifade edilerek Ankara'ya dış politikada AB ile yakın koordinasyon içinde hareket etmesi tavsiye ediliyor.

Dış politikada AB ve Türkiye'nin ortak hareket etmesi halinde enerji güvenliğinin güçlendirilebileceği, bölgesel çatışmalara çözüm bulunabileceği ve etnik ve dini temelli bölünmelerin engellenebileceği savunulan belgede, AB'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki son gelişmeler dahil ortak çıkarı ilgilendiren dış politik konularda Türkiye ile mevcut diyaloğunu yoğunlaştırmaya hazır olduğu dile getiriliyor.

Türkiye'nin geçen yıl gerçekleştirdiği yüzde 8,9 büyüme "etkileyici" bulunan belgede, bu yılki büyüme oranının da yüzde 4-6 arasında gerçekleşebileceği tahmin ediliyor. Belgede, güçlü iç talep ve emtia fiyatlarındaki yükselişlerin cari açığı önemli ölçüde artırdığı ve dış kaynak kalitesinin kötüleştiği uyarısı yapılıyor.

-AB'NİN ELEŞTİRİLERİ-

Belgede limanların açılmaması, demokratik açılımın beklentileri karşılamaması, ifade özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının gerisinde kalması ve gayrimüslim topluluklar ve Aleviler üzerindeki kısıtlamalar eleştiriliyor.

AB belgesinde bu kapsamda, "son gazeteci tutuklamalarından, bir kitap taslağına el konulmasından ve internet sitelerinin sık sık kapatılmasından derin endişe duyulduğu, gazetecilerin artan oto sansürünün ilave endişe kaynağı olduğu" dile getiriliyor.

-TÜRK TARAFI AB'Yİ AYRIMCILIKLA SUÇLAYACAK-

Ortaklık Konseyi'nde Türk tarafı ise AB'nin vize konusundaki çelişkili tutumunu ve katılım müzakerelerindeki siyasi engelleri gündeme getirecek.

Türk tarafı bu kapsamda, geri kabul anlaşması müzakereleri tamamlanmasına rağmen AB üyelerinin vize serbestisi müzakerelerini yürütmesi için AB Komisyonu'na yetki vermeye yanaşmamasının yarattığı hayalkırıklığını aktaracak.

Davutoğlu ve Bağış, Avrupa Adalet Divanı'nın hizmet sunan Türk vatandaşlarının AB'ye vizesiz seyahet edebileceği yönünde aldığı kararlara da dikkat çekerek AB'nin diğer aday ve potansiyel aday ülkelere yaptığı gibi Gümrük Birliği'ne dahil ve katılım müzakerelerini sürdüren Türkiye'ye vizeleri kaldırma yükümlülüğü bulunduğunu vurgulayacak.

Limanların açılması konusunda, Ek Protokol'ü "AB ile farklı yorumladığını" belirtecek olan Ankara, istatistiklere göre Gümrük Birlği kapsamında Kıbrıs Rum kesimi dahil 27 AB üyesinden malların Türkiye'ye girdiğini ve AB'nin KKTC'ye tahhüt ettiği doğrudan ticaret tüzüğünü hala uygulamaya sokamadığını hatırlatacak.

Türk tarafı, katılım müzakerelerinin siyasi mülahazalarla ve yapay engellerle yavaşlatılmasından duyduğu rahatsızlığı da muhataplarına aktaracak. Ankara bu kapsamda, müzakerelere konu 33 fasıldan 18'inde siyasi engeller nedeniyle hiçbir ilerleme sağlanamadığını ve AB tarihinde hiçbir ülkeye bu şekilde davranılmadığını gündeme getirecek.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler