HABER

"Van'da devlet işgal altında"

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, uyuştucu kaçakçısı Hamit Bayram'ın Van Emniyet Müdürlüğü'nden babası Mustafa Bayram ve adamları tarafından kaçırılması sırasında 'polise atılan tokatın Başkabak'ın yüzünde patladığını' savunarak, "Van'da devlet işgal altında" dedi.

Baykal, tarım konusunda da hükümetin çiftçiyi sırtından bıçakladığını öne sürdü. Baykal, TBMM Başkanvekili Yılmaz Ateş ve bazı milletvekilleri ile birlikte Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin'i ziyaret etti. Baykal, burada yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı döneminde 'çifçinin yandığını' söyledi. Bakanlar Kurulu kararı ile Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)'nun destekleme alımı yapmasının engellendiğini hatırlatan Baykal, "Çiftçinin doğrudan desteklenmesi ortadan kaldırıldı. TMO'ya fiyatların düşmesini önlemek için borsaya müdahale etme hakkı verildi. Dolaylı bir destek amaçlandı. Ancak politika iflas etti ve bedelini çiftçi ödüyor" dedi.

Buğdayın kilosu 432 bin lira iken şimdilerde 300 binin altına düştüğünü söyleyen Baykal, "Bugün Anadolu'da tam bir perişanlık ve sahipsizlik hakim. Anadolu gülmüyor, Trakya kan ağlıyor. İcra tekipleri arttı. Çiftçi borcunu ödeyemez oldu. Bütün bunlar Türkiye'nin bir gerçeği. Hükümet bunlara teslim olmuş durumda" diye konuştu. "Gerçekten AKP çiftçiyi sırtından bıçakladı" diyen Baykal, daha önce çiftçinin böyle bir tablo ile karşı karşıya kalmadığını, çiftçinin ürününü tüccara teslim ettiğini söyledi. İbrahim Yetkin ise konuşmasında, kendi tarım politikaları ile CHP'nin politikalarının birbirine uyduğunu belirtti. Tekirdağ'daki bir çiftçinin buğdayını geçen sene 350 bin liradan satmasına karşın bu sene ancak 309 bin liradan satabildiğini anlatan bir belgeyi basına gösteren Yetkin, "TMO'nun yetkilileri borsayı tribünlerden izliyor" ifadesini kullandı.

"TOKAT BAŞBAKAN'IN YÜZÜNDE PATLADI" Baykal, bir gazetecinin Van Emniyet Müdürlüğü'nün basılmasına ilişkin bir sorusu üzerine, "Orada tokat atılan sadece polisimiz değil. Tokat polisin değil, hükümetin yüzünde patlamıştır, Başbakan'ın yüzünde patlamıştır ve kimse bunun farkında değil" dedi. Van'da emniyete baskın yapan kişilerin, kendi evlerine girer gibi Emniyet Müdürlüğü'ne girdiklerini ifade eden Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: "Eroin kaçakçıları Van Emniyeti'nden istediklerini alıp çıkmışlardır. Darp etmişlerdir, darp ettikleri polisler hastanede tedavi görmektedirler. Ama emniyeti basanların hiçbiri darp edilmemiştir, en küçük bir mukavemet edilmemiştir. Polise zor kullanan Mustafa Bayram, kıytırık bir suçtan bir iki haftalığına göstermelik olarak cezaevine gönderilmiştir. Bu manzara karşısında, bu hükümetin bir bakanı, saldırıyı düzenleyen kişiye telefon edip 'geçmiş olsun' diliyor. Yani, geçmiş olsun denilmesi gereken kişi, saldırıyı düzenleyen kişi midir? Geçmiş olsun demesi gereken kişi devletin bakanı mıdır? Sorular ortada duruyor, böyle bir şeyi hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir".

1996 yılında Susurluk'ta meydana kaza sonrasında 'devlet kuşatma altındadır' dediğini hatırlatan Baykal, "Şimdi Van'da devlet işgal altındadır ve Ankara bu işle meşgul değildir, günlük yaşamını sürdürüyor. Çok ama çok acı bir manzaradır" ifadesini kullandı. Sözkonusu olayı araştırmak üzere Van'a bir heyet gönderdiklerini vurgulayan Baykal, "Van'ın uluslararası kaçakçılığın merkezi haline geldiğini savunarak, "Hükümetin gözü önünde böyle bir şey olur mu?" diye sordu.

En Çok Aranan Haberler