Hain terör saldırısından sonra objektiflere yansıyan bebek arabası bir yandan yürekleri yakarken diğer yandan merak konusu olmuştu. O arabanın sahibi Almeda Sinan'ın yüzü patlama nedeniyle kanlar içinde kaldı ancak şimdi durumu iyi. Annesi Dilay Sinan, kızının tedavisinin ardından taburcu edildiğini belirtti. Fotoğrafta yerde bebek arabasının yanında duran simit ise çoğu gözün dikkatinden kaçmıştı. Annesinin anlattığına göre Almeda, ilk gittikleri restoranda yeyip de simit yemeseydi o anda orada olmayacaklardı. İşte saldırıda simge haline gelen bebek arabasının sahibi Almeda ve annesinin o gün yaşadıklarından ayrıntılar...
"O ANDA ORADA OLMAYACAKTIK"
Saldırının mağdurlarından Dilay Sinan, o gün eşi ve kızıyla yaşadıklarını Sabah'a anlattı. Bebek arabası fotoğrafını sonradan gördüklerini ve çok duygulandıklarını belirten Dilay Sinan şöyle konuştu:
"Biz İstiklal'e geldik arabayı otoparka park ettik. Yemek için sulu yemek yapılan bir restorana girdik ama kızım orada yemediği için İstiklal'de bir simit alalım en azından dedim. Simiti aldık, orada biraz bekledik. Kızım ilk oturduğumuz yerde yemek yeseydi biz o anda orada olmayacaktık.
"KANLAR İÇİNDE ZOR GİDİYORDU"
"Dönüşte zaten patlamanın bizi geri ittiğini gördüm sadece etrafa baktım saksının yanındaydım. Bir anda eşim çocuğumu kaldırıyor, kanlar içinde zor gidiyordu. Onu da bir motora bindirdiler. Bebek arabası, çantamız, biberonu ve aldığımız simit yere düşmüştü o fotoğrafta."
"KIZIMIN SURATI KANLAR İÇİNDEYDİ"
Olay sırasında ayağa kalkamadığını ve etraftaki kimsenin de kendisine yardımcı olmadığını ifade eden Sinan, şunları söyledi:
"Ben bayağı sürüklendim. Zaten patlamayla bir dalganın geldiğini gördüm, ne olduğunu anlayamadım. Saksılara yakındım, eşim bebek arabasından kızımızı çıkartmaya çalışıyordu. Kızımın suratının bir tarafı kanlar içindeydi. 'Siz gidin, beni bırakın. Ben bir şekilde bulurum bir yolunu' dedim.
"'NE OLURSUNUZ AMBULANS ÇAĞIRIN' DEDİM, KİMSE YARDIM ETMEDİ"
"Bir ara ayağa kalktım, 'Ne olursunuz ambulans çağırın' dedim ama insanlar sadece suratıma bakıyordu. Çok rahat bir şekilde "Şurada, soldan gideceksiniz" dediler. Bu rahatlığı anlayamadım. Yardım etmedi kimse, sadece tekrar ayağa kalkmaya çalışıp ara sokağa girdiğimde motosikletli bir arkadaşı durdurdum. Orada bana yardımcı olan genç çocuklar vardı. 'Abla ayakların tutmuyor, binemezsin, düşersin' dediler. 'Çocuğum gitti, gitmem lazım' dedim. O motosikletliden Allah razı olsun, beni hemen götürdü. Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürdü beni. Oraya gittiğimde hemen sedyeye aldılar. Kızımın tedavisi yapılıyordu, doktorlar başındaydı."
"KIZIM EVE ÇIKTIĞI İÇİN KEYFİ YERİNDE"
Almeda'nın patlamanın farkında olduğunu ifade eden anne Dilay Sinan, şöyle devam etti:
"Almeda'yı plastik cerrahi tedavisi için Seyrantepe Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. Enfeksiyon kapmaması için hastaneden eve yolladılar ama şimdi yüzü tedavi altında. Yaralarında biraz sönmeler başladı, burnunda derin bir yarası var. Eve çıktığı için keyfi şu an yerinde ama haberlere bile bakmadık uzun süre. Kızım tek bir seste bile ağlıyor, huzursuz oluyordu. Tabii ki üzücü, şu an bile doğru düzgün uyuyamıyoruz. Gözlerimizi kapattığımız anda patlamanın etkisiyle fırladığımızı görüyoruz."