CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalar kapsamında geldiği Eskişehir'de partililere seslendi.Kılıçdaroğlu, miting sonrası Ali İsmail Korkmaz’ın heykelinin yanına gitti. Heykele kırmızı ve pembe çiçekler bırakan Kılıçdaroğlu, daha sonra yanındakilerle birlikte saygı duruşunda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında öne çıkan satırbaşları şöyle:
Çiftçi kardeşime sesleniyorum. Hala oyunu veriyorsan benim iki elim senin yakanda olacak. O zaman sen bu ülkeyi sevmiyorsun demektir. Bir başbakan düşünün, adı hırsıza çıkmış. Meydan meydan geziyor. Yahu insanda biraz utanma olur. Sokağa çıkmaz. CHP şunu düşünüyor, senin alın terinin karşılığını sana vereceğiz diyor. Sen ekerdin, sen biçerdin, sabahın köründe tarlaya giderdin, ürününü satardın. Sonbaharda düğününü derneğini yapardın. Mutluydun sen. 11 yıldır ne haldesin bir bak bakayım kendine. Hala AKP diyorsun.
YOLSUZLUK VARSA...
Şunu söylüyorum artık. Herkes artık kendisini değil ülkeyi ve çocuklarını düşünmek zorunda. Anneler ülkenize çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi sahip çıktığınızı biliyorum. Annenin çocuk sevgisi her insanın ülke sevgisi gibidir. Annelere sesleniyorum. Eğer çocuğunuz işsizse sebebi bu başçalandır. Yolsuzluk varsa sebebi bu adamdır.
Van'da oğlunun cenazesini sırtında torbayla taşıyor. Bunu düşünün. 17 Aralık 2013, TBMM önünde gencecik bir adam ben açım diye kendisini yaktı ve 10 gün sonra da öldü. Adalet ve Kalkınma partisine oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Oy verdiniz, yolsuzlukları yasakları önleyeceklerdi. Ne oldu? Yolsuzluk bunların kitabı oldu.
Hepimize görev düşüyor. Bir başbakan düşünün ülkeyi yönetiyor. Oğluna telefon ediyor, 17 Aralık sabahın sekizinde. Diyor ya montajdır. Ne montajı kardeşim. Porsuk Çayı ne kadar gerçekse bu seslerde o kadar gerçektir. Şöyle diyor, sabahın sekizi. Oğlum diyor şunların şunların evinde arama yapılıyor diyor. Bilal oğlan yeni uyanmış. Baba tekrar eder misin diyor. Tekrar ediyor paraları sıfırlayın diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşıma sesleniyorum, hangi ülkenin başbakanı oğluna telefon edip, evdeki paraları sıfırlayın, sıfırlarken kardeşini teyzeni dayını çağır, beraber sıfırlayın diyor. Bu olmaz, bu olmaz arkadaşlar. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, sizin vidanınız bunu kabul ediyor mu?
Ertesi gün yine telefon ediyor. Oğlum ne yaptın diyor, sıfırladın mı tamamını. Babacığım biraz kaldı diyor. Ne kadar evladım? 30 milyon euro kaldı diyor. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, hala bu ülkeyi yöneten hırsızlara oy vermeye devam edecek misiniz?
28 SEFERDE 52 MİLYON DOLAR
Ben size bir başbakan portresi çizdim. Şimdi bir de hükümet portresi çizeceğim. Dört bakan sabahın yedi otuzunda arama yapılıyor. İçişleri bakanı oğluna telefon ediyor. Saat 7:32de. Oğlum diyor evde arama var diyor. Evet babacığım diyor. Kaç lira var oğlum diyor. Baba bir kaç kuruş var. Oğlum kaç lira var onu soruyorum. Bir trilyon civarı para var diyor. Bu adam İçişleri Bakanı.
Zafer Çağlayan, iddianameye göre 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet almış. Muammer Güler, 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet alıyor. En mütevazı olanı da AB'den sorumlu bakan, o da üç seferde bir buçuk milyon dolar rüşvet almış. Bakınız dört bakan istifa etmek zorunda kalıyorlar. Önce istifa etmediler. Başçalanla beraber otobüsün üzerine çıktılar. Milletin vicdanı ayağa kalktı. Her taraftan isyan çıkınca, bu bakanların öne istifa edeceksiniz, iki deklarasyon yayınlayacaksınız. Ve dört bakan istifa etmek zorunda kaldı.
Ülkeyi yönetmek üzere iktidar olanlar ülkeyi soymaya kalktılar. Buna izin verilir mi? Ben diyorum bunlarda vicdan yok. AKP'ye oy verenler de yok efendim hala vicdan kırıntısı var. Yalan ve iman bir arada olmaz.
MİT, UYARIYI 18 NİSAN'DA YAPTI
Bunların tamamı doğru. Bir ülkeyi bir hırsız yönetemez. İşsizlik yolsuzluk atanamayan öğretmen varsa sebebi budur.
Kaynağı nerden bulacaksın diye soruyorlardı. İşte bu hortumculardan parayı alıp halka vereceğiz.
Yolsuzluğun boyunu 87 milyar Euro. Başbakanın evinden çıkan para 1 milyar Euro.
18 Nisan 2013. MİT Başçalan’ın önüne 3 sayfalık rapor koyuyor.
Sonuç ve değerlendirme bölümünde şöyle yazıyor: Reza Zarrab’ın Bakanlar Muammer Güler ve Zafer çağlayan ile mevcut ilişkilerinin ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhine kullanılacağı değerlendirilmektedir.
MİT bunu beş ay önce söylüyor.
Kabul etti sonra ne oldu Bakanları istifa ettirdi. Sonra bunlardan biri dedi ki “arkadaş senin isteğinle yaptım. İstifa edilecekse önce sen istifa et.
Hala diyor ki “bunlar yalan”
Kul hakkı yemeyen, halka hesap vermeyi namus kabul eden bir adresiniz var. O adres Mustafa kemal Atatürk’ün partisi CHP’dir.
Gezi’de gencecik çocuklarımız kızlarımız eylem yaptılar. 6 çocuğumuz hayatını kaybetti. Bu hırsızın ağzında bir tek “başınız sağolsun” kelimesi çıkmadı.
Ama çıktı yalan söyledi. Camide içki içildi dediler.
İmam “içki içilmedi dedi. İmamı zorladılar emniyette 6 saat ifadesini aldılar. Ama hırsız hala yalan söylüyor.
Bununla sınırlı değil. Kabataş’ta başı örtülü bir kadının gövdesi çıplak ellerinde deri eldiven olan 80-100 kişi kadına saldırmışlar dövmüşler.
Adam kalkmış bunu söylüyor. Neyse Kanal D görüntüleri yayınladı. Hiç öyle b ir saldırı olmamış.
Allah’tan korkmuyor musun sen. İnsanları birbirine düşürmek istedi.
Yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz.
Herkes elini vicdanına koyacak. Sandığa gidecek yalan söyleyeni hırsızlık yapanı cezalandıracak.
Vatan evladına mı oy vereceksiniz şaibeli bakan evlatlarına mı oy verecekseniz…
Vatan evlatlarının buluştuğu mekan CHP’dir.
Gençler hiç meraklanmasın. Yeni bir ekonomi politikası uygulayacağız. Herkes çalışacak. Herkes üretecek.
Onlar evlerindeki parayı sıfırlayacak biz işsizliği sıfırlayacağız.
Üreten çalışan istihdam yaratan her işverenin bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Ama bir de AKP’nin işverenleri vardır. Devletten ihale alınır, salma salınır havuz oluşturulur.
O işverenlere sakın inanmayın. CHP iktidarında onlardan da hesap sorulacaktır.
Başçalan’ın istifa etmesi gerekir. O koltukta bir hırsız oturamaz.
Eğer o hırsız yarın öbür gün kaçıp ülkeyi terk ederse söz veriyorum onu Türkiye’ye getirip hesabını ondan soracağım.
Mitingde konuşan Eskişehir Belediye Başkanı ve CHP’nin adayı Yılmaz Büyükerşen de şunları söyledi:
Ulusumuzun içine sürüklendiği karanlıktan çıkacağımız günlerin yakın olduğu bir süreci yaşıyoruz.
Ben hocanı ve belediye başkanınız olmanın bahtiyarlığı içerisindeyim.
Ben de yine sizin desteklerinizle her türlü iktidar engellemesi ve yandaş basın karalamalarına rağmen şehrimizi Türkiye’nin yaşanabilir 2. Avrupa’nın ise 11. şehri yapmak için gecemizi gündüzümüze kattık.