CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti ile MHP'nin eskiden çift yumurta ikiziyken şimdi tek yumurta ikizine dönüştüğünü savunarak, "Konuşmalar saraydan yazılıyor, iki tarafa da yollanıyor. Bahçeli, değme tiyatro sanatçısının yapamayacağı bir ezberi, sarayın jargonu üzerinden, sarayın kendisine yolladığı metin üzerinden okuyor." dedi.
Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yardımcı doçentlik" kadrosunun dünyada olmadığını söyleyerek, kaldırılmasını istediğini anımsatan Özel, bu kadronun kaldırılmasını öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'nun gündeminde bulunduğunu kaydetti.
Özel, ancak teklifle sadece yardımcı doçentliğin adının kaldırıldığını, pozisyonun durduğunu ifade etti.
Geçen hafta sonu birkaç görüşmenin ülke gündemine damgasını vurduğunu belirterek, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin görüşmesi olduğunu anlattı.
Bu görüşmeden iki gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kadir Mısıroğlu'nu hastanede ziyaret ettiğine dair fotoğrafı gösteren Özel, Erdoğan'ın, "Atatürk heykellerinin köpek leşi gibi sürüklenmesini özleyen", "10 Kasım'da saat 09.05'te kenefe gidin" ve "Keşke Yunan kazansaydı, şeriat da dururdu hilafet de dururdu" diyen biriyle göz göze geldiğini ve ona iyi dileklerini ilettiğini bildirdi.
Özgür Özel, Erdoğan'ın iki gün sonra ise Atatürk'ün partisi CHP'yi beğenmeyen, "Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin ana direğidir." diyen ve sözüne inanılırsa Cumhuriyet ve Atatürk sevgisinden taviz vermeyen Bahçeli ile görüştüğünü vurgulayarak, "Fotoğraflardakilerden birinin meşhur lafı var ya 'Kimler kimlerle beraber'. Sayın Bahçeli, kadere bak, kimler kimlerle beraber? Cuma günü hangi eli, pazar günü hangi eli tutuyorlar?" diye konuştu.
- "MHP yöneticilerinde fantom etkisi var"
Bir MHP yöneticisinin, AK Parti ve MHP'nin bugüne kadar aldıkları en yüksek oy oranını toplayarak, "İttifakın oy oranı yüzde 65'tir." dediğini aktaran Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna tıpta fantom etkisi diyorlar. Bir uzuv koptuysa, beyin bu kaybı kabul etmez. Örneğin beyinde, olmayan kolun olmayan avucunun içi kaşınabiliyor. MHP yöneticilerinde Fantom etkisi var, olmayan bir şeyi varmış gibi sanıyorlar. Halen arkasında milliyetçiler duruyor sanıyor. Oysa 16 Nisan günü 5 milliyetçiden 4'ü sizinle hareket etmedi, 'hayır' oyu verdi. Olmadık iş birliklerine, olmadık kucaklaşmalara, olmadık rezaletlere, olmadık ittifaklara devam ediyorsunuz. MHP getirdiğinden çok götürüyor, AKP ile birliktelik MHP'yi eritiyor, sıfıra getiriyor. O yüzden ittifaka ihtiyaç var. Çarşamba günü Meclise verilecek teklif, MHP'nin barajın altında olduğuna iki tarafın milletvekillerinin birden imza atmasıdır. Güya sembol, amblem duruyor ama amblem var ortada parti diye bir şey yok. Rozet var, ilke diye bir şey yok. Arşiv var, o söylenenlerden eser yok. Geçmişteki bütün eleştiri, hakaretler duruyor, ortada değişen bir şey yok ama bir tek şey var. koltuk hevesi, ne olursa olsun parlamentoda olma zorunluluğu. İttifaka beyefendi ayyıldız ittifakı diyor. Ay Meclis, yıldızın Cumhurbaşkanlığı olduğunu söylüyor. Dervişin fikri neyse zikri odur. Bir yıldız varsa, millet, halk, Meclistir. Bugün Meclisi, sarayın uydusu yapmaya çalıştığını itiraf etmektedir. Siz, Erdoğan'ın uydusu olabilirsiniz ama bu milleti sarayın uydusu yapmanıza izin vermeyeceğiz. Osmanlı'ya en çok referans yapan iki partinin Osmanlı tokadını seçmenden yiyeceklerine hiç kimsenin şüphesi olmasın."
Özel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Man Adası'ndaki şirkete yönelik karar verdiğini, kararın, güneş, ateş, su gibi gerçek olduğuna işaret ederek, Man Adası'ndaki şirketin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın çalışma arkadaşları ve en yakınları tarafından oluşturulduğunu, bu şirketin yurtdışına para yolladığını, yurtdışından da bu şirkete para girdiğini, vergi kaçırıldığını söylediklerini belirtti.
CHP'li Özel, "Sahte olsaydı biz mahvolmuştuk. Bir tanesi sahte çıktı mı? Yok. Bir komisyon kurulmasını daha teklif edeceğiz. Bu para hareketinin neden kaynaklığını araştıralım. Bir şirket satıldıysa, bir gemi satıldıysa, nasıl bu para geliyorsa hangi yolları izlemiş bakalım. BUMERZ'i unutturamazlar " diye konuştu.
- "Tek yumurta ikizlerine dönüştü"
Hafta sonu pek çok kongrede, "Reis bizi Afrin'e götür." sloganları duyduğunu, Erdoğan'ın da "Önce ben gideceğim." dediğini anlatan Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz'da milleti çağırdığını ve milletin de geldiğini söylediğini kaydetti.
Özel, millette bir sorun olmadığını, milletin, demokrasi, vatanı, bayrağı, ülkesinin menfaatleri için çağırılsa da çağırılmasa da geldiğini ifade ederek, "Ama sende sorun var. O gece canlı telefon bağlantısına bağlandı, 'Başbakanım ve ben de meydanlarda olacağız' dedi, sonra 5 gün meydanlarda yok, Ankara'ya 5 gün sonra geldi." dedi.
Bahçeli'nin de Afrin'e gideceğini söylediğini anımsatan Özel, şu görüşlerini paylaştı:
"O ne derse, bu da onu söylüyor. AKP ile MHP eskiden çift yumurta ikiziydi ama son dönemde tek yumurta ikizine dönüştüler. Arada hiçbir fark yok. Konuşmalar saraydan yazılıyor, iki tarafa da yollanıyor, aynı konuşmayı Cumhurbaşkanı da Binali Yıldırım da Bahçeli de yapıyor. Yıldırım, araya parça atıyor, doğaçlama yapıyor, metne çok sadık değil. Ama Bahçeli, metne sadık. Bahçeli, sufle alıyor mu bilinmez ama metne tam sadık. Değme tiyatro sanatçısının yapamayacağı bir ezberi, sarayın jargonu üzerinden, sarayın kendisine yolladığı metin üzerinden okuyor. Saray ne hakarette bulunuyorsa aynısını söylüyor, saray ne savunmada bulunuyorsa aynısını söylüyor, sarayın ne argümanı varsa Devlet Bey'in de o argümanı var. Sayın Bahçeli'den, artık MHP ile bir bağ kurmak, genel başkanı olarak anmak yerine, sarayın sözcüsü, sarayın ortağı, sarayın yancısı gibi ifadelerle bahsetmek hiç olmaza MHP'nin kurumsal kimliğine aidiyet duyan, 60 yıllık partiyi kendisine baba evi bellemiş kişilerin de yüreklerini burkmaz. Çünkü bir tarafının derdinin artık parti değil saray ve saraya destek olduğu açıkça ortada."
- "ByLock'tan ismi sildirilenler"
AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal'ın, bugün bir gazetede yazdığı köşe yazısına değinen Özel, Ünal'ın yazısından "Dün Fetullah'a neredeyse tapacak kadar Fetullahçıydılar, bugün ise 'FETÖ ile sadece ben mücadele ediyorum' havasındalar. İlçe, il başkanlarını tehdit ediyorlar, belediye başkanlarına şantaj yapıyorlar, devlet memurlarını tasfiye ediyorlar, bürokratlara haksızca ve ahlaksızca saldırıyorlar, milletvekillerine, bakanlara kadar dil uzatıyorlar, iş adamlarını korkutuyorlar, iş adamlarından 'sende Bylock çıkmış ama biz seni kurtarırız' diyerek yüklü miktarlarda paralar çalıyorlar. " bölümünü okudu.
Özel, bu konuya hükümet ve AK Parti'nin sözcülerinin yanıt vermesi gerektiğini ifade ederek, "Ünal yalan söylüyorsa disipline verilmesi lazım. Ünal'ı disipline vermiyorsanız, kimler, kimleri şantajla tehdit ediyor, şantajla para sızdırılanlar, para karşılığı Bylock'tan ismi sildirilen işadamları, milletvekilleri, bakanlar kimler bunları görmek isteriz. Bu konuda Ünal'dan açıklama beklemiyoruz, o açıklamasını yapmış." dedi.
-"İki komşu ülkeye ve halklarına zarar verir"
Özgür Özel, "Suriye devlet televizyonu, rejim yanlısı güçlerin birkaç saate kadar Afrin'e gireceğine" dair haberlerin sorulması üzerine, bu bilginin işlerin kötüye gittiğini gösterdiğini, ilk kez bir komşuyla sıcak çatışma durumuyla karşı karşıya kalınabileceğini, bu durumda gerçek anlamda bir savaştan söz edilebileceğini, bu savaşın kazananı olmayacağını, iki komşu ülkeye ve halklarına zarar vereceğini vurguladı.
CHP Grup Başkanvekili Özel, bu haberin doğru olmadığı ümidini taşıdığını vurgulayarak, "Afrin'e Suriye ordusu girerse bu Cumhurbaşkanı'nın söylediği büyük laflar nerede olacak? Yeniden bir durum değerlendirmesi yapılmaz, uluslararası camia harekete geçirilerek, bu işe Suriye ve Türkiye açısından çatışmasız bir çözüm bulunmazsa her iki tarafa da kaybettirecek ama bu coğrafya üzerinde emperyalist amaçları olan, bu coğrafya üzerinde çeşitli kazanım hesapları olan dev uluslararası güçlerin hesaplarına gelecek bir çatışma ortamı olabilir. İtidal telkin ediyoruz. Bu sıcak gelişme doğruysa hükümetin Meclise bilgi vermesi gerekiyor. Hiç değilse genel görüşme açılarak tüm partilerin görüşlerinin alınması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.