HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çocuklar neden yalan söyler?

Yalan söylemenin, zaman zaman insanlar tarafından başvurulan durumu kurtarma yöntemi olduğunu belirten uzmanlar, yalan söyleme davranışının her zaman anne-babaların korkulu rüyası olma gerçeğini sürdürdüğünü belirttiler.

Çocuklar neden yalan söyler?

İHA muhabirinin internetten derlediği bilgilere göre, yalan söylemenin, insanın savunma mekanizması olduğunu belirten uzmanlar, kişinin iç dünyasını tehdit eden ya da tehdit etme potansiyelinde olan dış etkenlere karşın, kendisini savunmaya geçtiğini ve tepki gösterdiğini kaydetti. Yalan söyleme davranışının da, kişinin gösterdiği tepkilerin içerisinde yer aldığına dikkat çeken yetkililer, yetişkinlerin savunma davranışlarına çok sık başvurmadığını, savunma davranışlarına fazla başvurulduğu zaman kişide "davranış bozuklukları" gelişebileceğini vurguladılar. Çocuklar için durumun daha farklı olduğunun altını çizen uzmanlar, çocukların yetişkinler gibi ara sıra değil de, daha sık yalana başvurduğunun ortaya çıktığını belirttiler. Uzmanların birçok çocuk üzerinde yaptığı araştırmalarda çocukların korktuğu, kardeşini kıskandığı, herhangi bir travma sonucu içinde bulunduğu stresle başa çıkamadığı ya da çevrenin dikkatini çekmek, anne-babasının ve öğretmeninin onayını almak, takdir edilmek veya yeni bir yaşantıya uyum sağlamak için yalan söylediğininin ortaya çıktığı belirtildi. Çocuğun olayları ya da durumları değiştirerek ortaya koyduğu her anlatıma "yalan" denilmediğine dikkat çeken yetkililer, çocukların belli bir yaşa kadar yalan söylediğinin farkında olmadığını ve bu davranışları çok da bilinçli yapmadığını kaydettiler.

Çocukların korktukları zaman sık sık olayı değiştirerek (yalan) anlattıklarını vurgulayan uzmanlar, annesinin çok sevdiği vazosunu kıran dört yaşındaki bir çocuk, vazonun kırıldığından haberi olmadığını ya da vazoyu kedinin kırdığını söylerken veya uyku sırasında altına çişini yapan üç yaşındaki bir çocuğun, çişini yapmadığını söylemesinin aslında yalan olmadığını kaydeden uzmanlar, ancak on dört yaşındaki bir çocuğu öğretmenine hasta olduğunu bahane ederek ödevini yapmadığını söylemesinin yalan olduğunu vurguladılar. Yetkililer, anne-babaların çocuklarını yetiştirirken "korkuyu" bir eğitim ve disiplin aracı olarak görmekten ve kullanmaktan en kısa zamanda vazgeçmeleri gerektiğini belirtti.

İnsanın mutsuz bir ruh hali içindeyken, mutlu olmak için her yolu denediğininin altını çizen uzmanlar, mutlu olmanın, hem ruhumuz hem de organizmamız için en gerekli duygusal etkenlerin başında geldiğini belirttiler. Uzmanlar anne- babası sürekli kavga eden bir çocuğun, öğretmenine ve arkadaşlarına anne-babasının hiç kavga etmediğini ve çok iyi geçindiklerini söyleyebileceği, anne- babasından kaynaklanan mutsuzluğu, onu böyle bir savunma davranışına itebileceği vurguladıler. İlkokul birinci sınıftaki bir çocuk, sınıf başkanı seçilemediği için çok üzülüp eve geldiğinde sınıf başkanı seçildiğini ifade edebildiğini kaydeden uzmanlar, böyle durumlarla karşılaşan anne- babaların ve eğitimcilerin çocuğun yalanını ortaya koymadan, "sanırım çok üzüldüğün için böyle konuşuyorsun, hadi gel biraz sohbet edelim" şeklinde çocuğa yaklaşmalarının daha doğru olacağını kaydettiler.

Kıskançlığın içgüdüsel olduğunu belirten uzmanlar, yetişkinlerin kıskançlıklarını farklı boyutlarda yaşadığını ve çevreye yansıttıklarını, küçük çocukların ise bu içgüdüleri ile başa çıkmayıp, yalan söylemek diye nitelendirilen tepkiler gösterebildiğinin altını çizdiler. Yeni kardeş sahibi olmuş bir çocuğun annesine "kardeşim bana vurdu", arkadaşının giysisini kıskanan bir çocuğun, "bende bu etekten bir sürü var" şeklinde kıskançlık yalanları söyleyebileceğini belirttiler.

ANKARA (İHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler