BİZE ULAŞIN
Çanakkale'deki Akol Hotel'de basın toplantısı yapan Türker, kaset olaylarını Türkiye için fevkalade tehlikeli bulduğunu söyledi. DSP lideri Türker, kasetlerin içeriğini tasvip etmediklerini ancak, sistematik olarak bir partinin üst kademelerinin izlenmesi ve dinlenmesi konusunda yapılanların sorgulanmamasına bir anlam veremediklerini anlattı.
[
****](https://www.mynet.com/kasetlerin-arkasindaki-isim-110100572447)
[
****](https://www.mynet.com/kasetler-mhpyi-nasil-etkiler-110100572430 )
Devletin elindeki olanakların bu kasetleri yayınlayan internet sitelerini belirlemek için yeterli olduğunu anlatan DSP Genel Başkanı Masum Türker, şöyle konuştu:
"Bu sitelerin uzantıları ile Türkiye'de kimin yaptığını da bulabilir. Ama bulmuyor. Bu da gösteriyor ki Türkiye'yi 2.5 partiye dayatma amacına yönelik olarak belki bizler için de kasetler var. Bilemiyoruz. Bu kasetlerin Türk siyasetini etkilediği bir gerçek. Önce CHP'deki yapılanmayı etkiledi. Şimdi MHP'yi etkiliyor. Türkiye'de ileride kimi etkileyeceği belli olmaz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da üstü örtülü bir itirafta bulundu. 'Bana da şantaj yapmışlardır' dedi. Demek ki başbakanla ya da başkalarıyla ilgili kaset var. Şimdi insan düşünüyor. Sen önce NATO'ya rest çekiyorsun. Ertesi günü NATO'nun dediğini yapıyorsun. 'Rasmussen Genel Sekreter olmayacak' diyorsun, ertesi gün kuzu oluyorsun. Aniden kartal olmanın, arkasından kuzu olmanın neye malolduğunu bilmiyoruz. Bu herkes için tehdittir. O nedenle bu tehdidin şu anda gündemden uzaklaştırılıp kaseti çekenlerin de kim olduğunun ortaya çıkarılması gerekir. Suç olan şey yalnız kasetlerin içeriğindeki kabul edilmeyecek oluşumlar değil. Kasetin arkasında olanlar da çok önemlidir."
MEHMET AĞAR ÖRNEĞİ
Kaset sürecinin CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile başladığını hatırlatan Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Deniz Baykal ile ilgili ilk kaset kurultay kararlarının alınmasının hemen öncesinde oldu. Şimdi akla bir şey geliyor; Bu kaset çok eskiyse acaba sayın Baykal'a geçmişte şantaj uygulandı mı? Şimdi aynı şey MHP için söz konusu. Bu kasetler yeni değil, eski tarihleri içeriyor. Böyle bir kaseti ele geçirenler neden zamanında tedavüle sokmadı da tam seçim aşamasında soktu. Böylesi bir yapı nasıl oluşturuluyor, kim oluşturuyor. Bunun ortaya çıkarılması mümkündür. Benim telefonum çaldığı anda, servis sağlayıcıdan nerede olduğumu bulabilirler. Bu konudaki teknik analizleri zamanında Mehmet Ağar'ın soruşturma komisyon başkanlığı yaptığım dönemde özellikle bazı aydınlatılamayan cinayetlerle ilgili suçlananların nerede olduklarını telefon kayıtlarından bulmuşlardır. Geçmişe yönelik digital kayıtları isteyin ve size geçmişte hangi gün hangi saatte nerede olduğunuzu söylesinler. Şu anda teknik bu kadar gelişmiş. Bu gösteriyor ki Türkiye'de AK Parti'nin oluşturduğu yeni bir derin devlet var. Ama bu derin devlet, yalnız Türkiye içinde olmuşmuş değil. Belli ki uluslararası güçlerin de amacını gerçekleştirebilecek bir yapıdadır. Bu konuda özellikle Türkiye'de ulusalcı ve milliyetçi çizgide duran her kesimi tasfiye etmeye yöneliktir. Bakın şimdi CHP içindeki Atatürk milliyetçiliğini tasfiye eden bu duruşa kimse ses çıkartamıyor. 'Bu ülkeyi kuran partiyiz' diyorlardı. Bu konuda tamamen değişime herkes seyirci. Kasetlerin de oluşumu budur."
MHP LİDERİNİ UYARMIŞ
DSP lideri Türker, kasetler ortaya çıktığında, ilk kişiler görevden alındığı gün MHP liderine seslenerek, "Sarı öküzün başını verme. Bütün öküzler gider" diyerek uyardığını anlattı. Türker, şöyle devam etti:
"Sürülerde böyledir. Aslanlarla öküzlerin kavgasında. İlkinde, ikincide 'Gidin' dedi. Üçüncüde 'Gidin' demeden insanlar ayrıldı. Peki bu arkadaşların ayrılmasıyla bu kasetler tedavülden mi kalktı? Yine bir gün bunlar bir işte, bir olayda ve kendi içlerindeki rekabet anında bile karşılarına çıkabilir. Bu Türkiye'de artık hayatın tamamen dokunulur hale geldiğini, belli bir mekanizmanın yönetimine girdiğini gösteriyor. Bunu başka yerlere yüklemek de doğru değil. Bu çok organize, örgütlü, kendi kendini besleyen bir mekanizmadır."
DHA
